Sosyal medya

Haber

Sport-Touring Sınıfına Yeni Soluk Suzuki GSX-S1000GT!

Yayımlanma

/

Suzuki motosiklet ürün yelpazesinin en performanslı serisi olan GSX ailesine bir yenisini daha ekledi. Ailenin yenilenerek Türkiye pazarına giren güçlü üyesi GSX-S1000’in ardından yepyeni bir yapıya sahip olan sport-touring versiyonu artık Türkiye’de!

Japon üretici Suzuki, ilk kez GSX ailesini genişletmeye devam ediyor. Ailenin naked (çıplak) versiyonunu ülkemizde yakın zamanda piyasaya süren Suzuki, şimdi ise uzun yolların güçlü efendisi olmaya hazırlanan GSX-S1000GT’yi 229.000 TL’lik fiyat etiketi ile Türkiye pazarına sundu.

Güç ve konfor bir araya geliyorSüpersporttan nakeda geniş bir ürün yelpazesine sahip olan GSX ailesinin en yeni üyesi GSX-S1000GT, güçlü ve sportif motorunun yanı sıra, uzun yol ve artçı konforunu da üst düzeyde sunacak şekilde tasarlandı. 2015 yılında piyasaya sunulan GSX-S1000F versiyonunun yenilenmesinin çok ötesinde bir evrimle doğan yeni model, Suzuki serisindeki rolünü gerçek bir grand tourer olarak tanımlıyor. Suzuki GT, performans, çeviklik, yüksek hız dengesi, konfor, kontrol edilebilirlik, bağlanabilirlik ve göz alıcı tasarımın mükemmel bir karışımını bir araya getirerek sürücülerin ‘GT’takısına yakışır bulacakları birinci sınıf bir sport-touring deneyimi sunuyor.
Uzun yollar şimdi daha yakın
Güçlü ve sportif bir motosiklete sahip olmanın avantajlarını üstün konforu ile birleştiren GSX-S1000GT, otoyol süratlerinde dahi hem sürücü hem de artçı için konforlu ve heyecanlı yolculuğu sunuyor. Modern bağlanabilirlik özelliklerinin rahatlığını ve sürücünün taşımak istediği tüm donanımları yanında taşıyabilme imkânını sunan model, opsiyonel olarak alınabilen yan çanta aksesuar seti sayesinde uzun yolculuklarda eşya taşımayı da kolaylaştıran bir yapıya sahip.

Her koşula uyumlu yenilenen motor
Yepyeni GSX-S1000GT’nin kalbinde, tıpkı ailenin naked üyesi GSX-S1000’de olduğu gibi süperspor performansı sunan 999 cc hacimli, dört zamanlı DOHC, sıvı soğutmalı sıralı dört silindirli motor bloğu yer alıyor. Birçok zafere imza atan Suzuki GSX-R1000’in DNA’sını miras alan motor; yol kullanımlarına uyarlanmasıyla birlikte, MotoGP yarışları için geliştirilen ileri teknolojileri de bünyesinde barındırıyor. Otoyol hızlarında seyrederken yorgunluğu azaltan geniş, yumuşak bir tork eğrisine ve güç dağıtımına sahip olacak şekilde güncellenen motor, aynı zamanda istendiğinde bir spor motosiklete yakışan güçlü ivmelenme heyecanını sunmak için bunu elektronik kontrol teknolojileriyle birleştiriyor.

Euro 5 emisyon standartları
Motorun eksantrik mili, supap yayları, debriyaj ve egzoz sisteminde yapılan yenilikler, daha dengeli perfomans sunarken, Euro 5 emisyon standartlarını yerine getiriyor. Tamamen yeniden tasarlanmış kompakt 4-2-1 egzoz sistemi, toplayıcının arkasında Suzuki Egzoz Ayarlama (SET) sistemine ve susturucuya, katalitik konvertörlere sahip.

Trafikte bile en yüksek konfor
Yeni elektronik gaz kelebeği gövdeleri de, rölanti hızı kontrolü ile güç çıkışı özellikleri arasında daha iyi bir denge kurulmasına yardımcı olarak her koşulda en iyi kontrolü sağlıyor. Bununla birlikte uzun sürüşlerde ve özellikle de yoğun trafikte kalındığında yorgunluğu azaltmaya yardımcı olacak şekilde tasarlanan Suzuki Debriyaj Destek Sistemi (SCAS) sayesinde yumuşak yavaşlama ve vites küçültmek de çok daha kontrollü ve rahat hale geliyor. Kaydırmalı kavrama, negatif motor torkunu azaltmak ve yüksek devirde vites küçültürken motor freni etkisini azaltmak için zaman zaman devreden çıkıyor. Böylece tekerleğin kilitlenmesinin önüne geçilirken, daha yumuşak bir yavaşlama sağlanıyor. Bunun yanı sıra, Çift Yönlü Hızlı Vites Değiştirme (Quick Shift) Sistemi (ON/OFF ayarlarıyla), debriyaj kolunu çekmeden daha hızlı, daha yumuşak, daha güvenli vites yükseltme ve küçültme sağlıyor. Vites değiştirme kolaylığı, azalmış yorgunluk ve vites küçültme sırasında otomatik ara gazı işlevi bir araya gelerek son derece tatmin edici bir deneyim yaratıyor.

Göz dolduran teknolojiler
Yeni modelde göze çarpan en önemli gelişmeler arasında teknolojileri de yer alıyor. Suzuki Akıllı Sürüş Sistemi (S.I.R.S.) özellikleri ile göz kamaştırıyor:

Suzuki Güç Modu Seçici (SDMS),uzun turlarda veya daha kısa ve heyecan verici bir sürüşte GT’nin güçlü performansının tadını çıkarmayı sağlıyor. Bununla birlikte, kötü yollarda sürerken veya uzun mesafeli bir turun sonunda yorgunken, sürücüyü farklı koşullarda daha iyi desteklemek için üç farklı karakteristikte çıkış modu sunuyor.

Suzuki Çekiş Kontrol Sistemi (STCS), daha geniş 5 mod ayarı (+ OFF) seçeneği sunuyor. Ayarlar üzerinde ince kademeli kontrol, sistemin ister tek başına ister bir artçıyla birlikte ister yük taşıyarak, isterse kötü hava koşullarında sürüş olsun, gerçek bir GT motosikletin üstün olmasının beklendiği farklı sürüş koşullarına daha iyi uyum sağlamasını sağlar. Bu da sürücüye daha fazla güven aşılarken, stresi ve yorgunluğu azaltıyor.

Yeni ride-by-wire elektronik gaz kontrol sistemi, gaz kelebeği hareketi ile motor çıkış özellikleri arasındaki ilişkiyi SDMS modlarının her birine uyacak şekilde daha hassas bir şekilde kontrol ediyor. Önceki mekanik sisteme göre daha basit, daha hafif ve daha kompakt olan bu sistem, doğal tepki ve doğrusal kontrol sağlarken kontrol edilebilirliği artırıyor.

Hız sabitleyici (Cruise control), sürücünün gaz kolunu kullanmadan belirli bir hızı korumasını sağlarken, uzun mesafeler kat ederken yorgunluğu azaltıyor.

Suzuki Kolay Marş Sistemi, marş düğmesine tek bir çabuk basışla motoru çalıştırıyor.

Düşük Devir Yardımı işlevi, SCAS ile birlikte çalışacak ve durur konumdayken harekete geçişi daha yumuşak ve kolay hale getirecek şekilde güncellenmiştir.

Sport ve touring tasarımda bir arada!
Keskin, hatlarla bezenmiş radikal bir tasarıma sahip olan GSX-S1000GT, uzun turlar sırasında yüksek hızlı sürüşlerde performans ve konforu bir arada sunmayı başaran fütüristik bir yapıya sahip. Model, jet avcı uçaklarından ilham alınan ileri teknoloji aerodinamik yapısı ile de göz dolduruyor. Çıkıntılı gaga, yatay olarak yerleştirilmiş çift LED far, yeni ayna tasarımı ve yana monte edilmiş sinyaller ile tasarım farkını ortaya koyuyor. İnce kuyruk bölümünün tasarımı GT’ye daha hafif ve daha sağlam öne doğru kitlesel bir görünüm kazandırıyor. Mevcut Metalik Triton Mavi,Metalik Reflektif Mavi ve Cam Işıltısı Siyah olmak üzere üç gövde renginden oluşan seri, sürücülerin zevklerine en uygun stili seçmelerine de olanak tanıyor. Yeni ‘GT’ logosunu içeren çıkartmalar, modelin bir grand tourer olarak çekiciliğini ve statüsünü vurguluyor. Grand touring sınıfının üyesi modele lüks bir dokunuş katan unsur olarak ise altın harflerle GT logosunu taşıyan özel tasarımlı kontak anahtarı öne çıkıyor.

Çok fonksiyonlu 6.5 inçTFT LCD ekran
Suzuki GSX-S1000GT, sahip olduğu elektronik donanımlarla da sürüş keyfini artırıyor. Sürüş için gerekli olan tüm bilgileri veren parlaklığı ayarlanabilir TFT LCD gösterge paneli, özel grafikler ve mavi arka aydınlatmalı kolay okunur tasarımıyla sürücünün görüşüne sunuluyor. 6,5 inç TFT LCD çoklu bilgi ekranı, SUZUKI mySPIN uygulamasının akıllı telefon bağlantı özelliklerini desteklemek üzere tasarlandığından sürücü, kablosuz LAN ve Bluetooth kullanan iOS veya Android işletim sistemli bir akıllı telefon bağlayabiliyor ve LCD ekranın sol tarafındaki özel USB çıkışını kullanarak akıllı telefonunu şarj edebiliyor.LCD ekran; hız, devir, tur süresi modu, saat, ortalama ve anlık yakıt tüketimi, akü voltajı, kilometre sayacı, çift günlük kilometre sayacı (A-B), çekiş kontrol modu, bakım hatırlatıcısı, vites konumu, SDMS modu, su sıcaklığı, Quick Shift (AÇIK/KAPALI), akıllı telefon bağlantı durumu ve şarj seviyesi, menzil ve yakıt göstergesi bilgilerini gösteriyor. Ekranı çevreleyen LED uyarı ışıklar ise sinyaller, uzun far, boş vites, arıza, ana uyarı, ABS, çekiş kontrol sistemi, düşük voltaj uyarısı, soğutma suyu sıcaklığı ve yağ basıncı bilgilerini kolay bir görünürlükle sürücüye iletiyor.

Yenilenen amortisör ve özel lastiklerle üstün performans ve konfor
Motosikletin en önemli güncellemelerinden biri olarak da amortisörlerde yapılan çalışmalar dikkat çekiyor. 43mm çapındaki KYB ters konumlandırılmış ön çatallar, hem sportif hem de konforlu bir sürüş sunma odağıyla güncellenmesiyle öne çıkıyor. Tamamen ayarlanabilir sönümleme, geri sekme, sıkıştırma ve yay ön yüklemesine sahip amortisör yapısı ile GSX-1000GT her asfalt koşulunda en başarılı performansı sunuyor. Ayarlanabilir geri sekme sönümleme ve yay ön yükleme ayarlarına sahip bağlantılı tip
arka süspansiyon da, çevikliği ve stabiliteyi artırmaya katkıda bulunuyor.Dökme alüminyum jantlar, performansları kadar iyi görünmeleri için de tasarlanmış hafif, altı ispitli bir tasarıma sahip. Dunlop’un yeni GT için özel olarak tasarlanmış yeni Roadsport 2 radyal lastikleri (önde 120/70ZR17; arkada 190/50ZR17), daha önceki D214 lastiklerin harika yol tutuş ve diğer performans özelliklerinin daha da iyileştirilmesine katkıda bulunuyor. Özel olarak tasarlanmış gövde ve “Yüksek Seviyede Uzamalı Çelik Eksiz

Kuşak”, GT’nin ağırlığına ve kullanılacağı sürüş koşullarına uyacak şekilde, tam doğru
sertlik seviyesini sağlayacak şekilde ayarlanmış. Önceki modele göre optimize edilen sırt deseni; ıslak koşullarda pozitif yol tutuşunu, daha hızlı ısınmayı ve dayanıklı aşınma direncini artıran yepyeni bir silika bileşiği sunuyor. Böylece uzun yolculuklarda da konforun en üst düzeye çıkmasına yardımcı oluyor.

 

Devamını oku

Genel

Yeni Yamaha R7 ile Daha Gelişmiş Supersport Deneyimi

Yayımlanma

/

Yamaha’nın ikonik R Serisinin her modeli, ülkemizde satışa sunulmaya hazırlanıyor.
Yamaha’nın R Serisi; yarış kazanan üstün performansın, teknolojinin, yenilik ve tasarımın bir araya gelişini temsil eder.
Son 30 yıl boyunca Yamaha yenilikçi bir yol açma konusunda Supersport modelleriyle öncü bir rol oynadı ve bu kategorinin evrimine katkıda bulundu.

İlk R1’in tanıtıldığı 1998 yılından itibaren her R-Serisi modeli fark yaratmakla kalmadı aynı zamanda oyunun kurallarını değiştirdi. Son yıllarda sınırları zorlayan Yamaha, yolda ve pistte optimum performans sunan ve yarışlardan ilham alan spor motosikletler sunarak Supersport motosiklet konseptinde etkileyici modeller sundu.

2021’de piyasaya sürülen ve CP2 motor bloğundan güç alan R7 de bu hedef doğrultusunda atılan bir adımdı. Yeni bir Supersport türü olan R7, daha genç bir kitleye hitap etmek ve yeni nesil sürücüleri R125’ten R9’a ve öncü modelleri takip eden daha ekstrem ve üst düzey R1 RACE ile R1 GYTR’ye kadar tüm R serisi modellere sahip olmanın verdiği heyecan ve gururla tanıştırmak amacıyla tasarlandı.

Supersport kategorisinin bu evrimi yarış dünyasına da yansıdı. Avrupa’da düzenlenen popüler R7 Cup yarışlarıyla hem pistte hem de yolda kendini kanıtlayan R7 ayrıca 2024’te gerçekleştirilen Kadınlar Dünya Pist Şampiyonası için seçilen tek motosiklet oldu. Bu orta siklet Supersport sınıfının önemi, 2026 yılında R7’nin yarışlarda yer alacağı yeni FIM World Sportbike (WorldSPB) daha da önce çıkacak.

Yamaha’nın orta sınıf Supersport modeli olan R7, 2026 yılında çıtayı daha da yukarıya taşıyor ve daha rafine, güven veren bir sürüş deneyimi sunuyor.
R1’den geliştirilen 6 eksenli IMU ile birlikte, kapsamlı bir elektronik sürücü yardımı paketi ve YRC sürüş modlarına sahip oluyor.
Şasi modifikasyonları sayesinde daha zarif bir tasarım sunarken, dinamik bir yol tutuşu deneyimi sağlar.
Yenilenen sürüş ergonomisi, konforu ve hassasiyeti üst düzeye çıkartır.
Şık ve aerodinamik yeni Nesil R-Serisi tasarımı

YAMAHA ÇİP KONTROLLÜ GAZ KELEBEĞI (Y-CCT)
R7’de artık, sürücünün gaz kolu verilerini algılayarak ideal gaz açılma derecesini anında hesaplayan ECU’ya sahip yenilikçi Yamaha Çip Kontrollü Gaz Kelebeği (YCC-T) bulunuyor.
Sonuç olarak, tüm devir aralıklarında daha yumuşak bir tork eğrisi ve ikonik 689 cc CP2 motor bloğundan daha doğrusal bir his elde ediliyor.
Ayrıca YCC-T, R7’de elektronik sistemler açısından da yepyeni bir dünyanın kapılarını açıyor. Kullanıma sunulan sürüş modları ve elektronik yardımlarla R9’un izinden giderek, sürücülerin bu paketten en iyi şekilde faydalanmalarını ve sürüş heyecanını hissetmelerini sağlıyor.

6 EKSENLİ IMU VE ELEKTRONİK SÜRÜCÜ YARDIMLARI

Tamamen özelleştirilebilir elektronik sürücü yardım paketi, R1’den ilham alan 6 eksenli IMU ile birlikte çalışır. Bu paket hem yolda hem pistte sürücülerin deneyim kazanmalarına ve güven hissini sağlamalarına yardımcı olur.
6 eksenli IMU; ileri-geri, yukarı-aşağı ve sol-sağ yönlerdeki hızlanmanın yanı sıra motosikletin eğim, yalpalama ve savrulma durumlarındaki açısal hızını da sürekli olarak ölçerek tamamı sürücüde güven oluşturmaya odaklanan ve R7’nin potansiyelini en üst düzeye çıkarmayı sağlayan yeni elektronik sürücü yardımları paketini kontrol eden ECU’ya gerçek zamanlı bilgi gönderir.
Bu özellikler arasında, gaz kelebeği tepkisini ve motor özelliklerini sportif moddan daha hafif moda değiştirmeyi sağlayan üç farklı güç modu bulunur. Üç aşamalı, yatış açısına duyarlı çekiş kontrol sistemi (TCS), ön ve arka tekerlekler arasındaki hız farkını algılar ve gerektiğinde arkadan çekişi korumak için güç dağıtımını yumuşatır.
Arkadaki kaymaları algılayıp, kaymanın kontrol edilmesine yardımcı olan Kaydırma Kontrolü (SCS) de üç destek seviyesiyle sunulur. Ön Kaldırma Kontrolü (LIF), ön tekerleğin hızlanma sırasında yerden yükseldiğini algılar ve tekerleğin kalkışını kontrol etmek üzere güç çıkışını ayarlar. R7 frenleme sırasında yatık durumdayken kaymaya başlarsa Fren Kontrolü (BC) sistemi, fren basıncını durumu telafi edecek şekilde değiştirir.

Gelişmiş Motor Freni Yönetim Sistemi (EBM), pistte sürüş sırasında gaz kapatıldığında veya vites düşürüldüğünde iki seviye arasında geçiş yapabilir. Arka tekerleğin aşırı motor freni nedeniyle kilitlenmesi durumunda daha fazla destek sağlamak amacıyla Arka Tekerlek Kayma Regülatörü (BSR) motor torkunu kontrol ederek motosikletin davranışını değiştirir. Bu sistem, yol tutuşun düşük olduğu koşullarda da ekstra güven sağlar.
Yarışa optimum bir başlangıç yapılmasını sağlamak için kalkışın ardından hızlanırken kullanılabilen bir Kalkış Kontrol (LC) sistemi de bulunmaktadır. Bu sistemin pist sürüşünde sağladığı bir diğer avantaj ise fren girişlerine daha doğrudan yanıt vermek üzere arka ABS’in kapatılmasına olanak tanımasıdır.
Elektronik yardımcı paketi, daha az deneyimli sürücüler için daha fazla koruma sağlayan yüksek ayarlardan daha deneyimli sürücülere yönelik daha düşük destek seviyesine kadar tüm sürücülerin kendi sürüş becerilerine uyum sağlayan optimum destek seviyesini sunacak şekilde tasarlanmıştır. Ayrıca, sürücü yardımcıları, daha yüksek deneyimle gerçekleştirilen pist sürüşlerine uyum için tamamen kapatılabilmektedir.

YAMAHA SÜRÜŞ KONTROLÜ ILE KİŞİSELLEŞTİRİLEBİLİR SÜRÜŞ MODLARI
R1 ve R9’dan sonra, R7’de de sürücülere kişisel tercihleri veya sürüş koşullarına göre motor gücü özelliklerini ve elektronik yardımcıların seviyesini seçme olanağı tanıyan Yamaha Sürüş Kontrolü (YRC) sistemi bulunacak. Farklı koşullara uyum sağlayan fabrika ayarlarıyla önceden ayarlanmış SPORT, STREET ve RAIN sürüş modlarının yanı sıra sürücüye Yamaha MyRide uygulaması aracılığıyla tercih ettiği ayarları manuel olarak yapma olanağı tanıyan iki Özel ayar oluşturma seçeneği sunulmaktadır.

ÜÇÜNCÜ NESİL QUICKSHIFTER VE GELİŞTİRİLMİŞ VİTES DEĞIŞTİRME
Daha akıcı, daha yumuşak ve daha sportif vites değiştirme deneyimi sunmak amacıyla erkek ve dişi dişlilerdeki diş sayısı birinci vites ile üçüncü vites aralığı için beşten altıya çıkarıldı. Gaz kelebeği açıldığında ve kapatıldığında motosikletin davranışı üzerinde oluşturduğu etkiyi azaltmak amacıyla dördüncü vites ile altıncı vites aralığı için dişli açısı da değiştirildi ve daha yumuşak vites geçişleri sağlandı.
Yamaha’nın üçüncü nesil Hızlı Vites Değiştirme Sistemi (QSS) ile genel vites değiştirme deneyimi daha da geliştirildi. Farklı ayarlarla debriyajsız vites yükseltme ve düşürme özelliği sunan bu sistemde Ayar 1, hızlanırken debriyajsız vites yükseltme ve yavaşlarken debriyajsız vites küçültme olanağı tanırken Ayar 2, hızlanırken vites düşürme ve yavaşlarken vites yükseltme imkanı sunarak hem yolda hem de pistte sürüş sırasında çok çeşitli senaryolara uyum sağlar.

DAHA RAFİNE VE ÇEVİK KONTROL DAHA RİJİT VE ÇEVİK ŞASİ
Dengeyi artırmak için rijitliği geliştirme çalışmaları sırasında boru düzeneği, çapı, kalınlığı ve takviyesi dahil R7’nin şasisindeki neredeyse her öğe değiştirildi ve optimize edildi. Sonuç olarak, önceki şasi ile aynı ağırlık korunarak eksenel, yanal ve burulma rijitliği iyileştirildi. Artırılan rijitliğe uyum sağlaması amacıyla orta bağlantıda çelik plakalar ve plastik kapaklar kullanılarak sürüş sırasında mükemmel denge sağlanırken motosikletin gidondan ve lastiklerden gelen geri bildirime verdiği tepki optimize edildi. Arka maşa da yoldan daha net geri bildirim sağlayacak şekilde yeniden tasarlandı.
Tarzı ve kuvveti optimize etmek amacıyla önceki tasarımın daha kalın olan parçaları inceltilerek yeniden tasarlanan üçlü kelepçe, öncü R1 ve R9 modelindeki üçlü kelepçelere daha benzer yeni bir görünüm kazandı.

Şaside yapılan revizyonları tamamlamak amacıyla R7’nin 41 mm’lik upside down ön amortisörlerinde kullanılan alüminyum (çelik yerine) piston kolları sayesinde genel ağırlık 350 gram azaltıldı ve daha hafif, daha çevik performans sağlandı. Ön yük, tepki ve sıkıştırma sönümlemesi için tamamen ayarlanabilen ön amortisör çatalı, sürücü tercihlerine ve değişen sürüş senaryolarına uyum sağlayacak şekilde anında değişiklik yapılmasına da olanak tanıyor. R7’de ilk kez kullanılacak Yamaha SpinForged jantlar ağırlığı önemli ölçüde azaltmanın yanı sıra
tekerlekteki ataleti de azaltarak daha hafif ve daha çevik kullanım olanağı sunacak. SpinForged jantlara daha yüksek yol tutuşu sağlayan Bridgestone Battlax Hypersport S23 lastikleri takıldı. Şaside yapılan tüm bu iyileştirmeler, iyileştirilen lastik geri bildirimi ve daha az yalpalama ve yumuşak sönümlemeyle sağlanan genel anlamda daha sakin bir şasi hissi sayesinde R7’nin daha iyi ve daha dinamik yol tutuşu deneyimi sunmasını sağlar.

YENİLENEN SÜRÜŞ POZİSYONU
R7’nin sürüş pozisyonu, genel erişilebilirliği ve sürüş konforunu artıracak şekilde değiştirildi. Yeniden konumlandırılan gidon pozisyonu gövdenin üst kısmı için daha kolay hareket olanağı sağlanırken yeniden tasarlanan yakıt deposu sayesinde motosiklet üzerinde öne ve geriye doğru hareket özgürlüğü artırıldı. Bu değişiklik, sürücülere viraj alırken ve yön değiştirirken vücut ağırlıklarını daha proaktif şekilde kaydırma olanağı tanır. 5 mm azaltılan sele yüksekliği (835 mm’den 830 mm’ye) daha erişilebilir bir şasi geometrisi sağlar. Daha keskin görünümlü selesi, R7’yi R1 ve R9 ile bir araya getirirken sürücü bağlantısını ve yol tutuşu performansını da artırıyor. R7’de, R1’de kullanılan ve ağırlığın ayaklıklara verilmesini sağlayarak viraj alma sırasında alt vücut dengesini artıran ayaklık bulunuyor.

5 İNÇ TFT EKRAN, BAĞLANTI VE SEZGİSEL KONTROLLER
5 inç tam renkli TFT gösterge ekranı, seçilebilir dört ekran temasıyla premium bir his sunuyor.

ÖZEL PIST MODU
Yolda sürüşe yönelik dört temaya ek olarak sunulan Pist Modunda, gerçek “yarış tarzında” gösterge paneli düzeni sunmak amacıyla tur zamanlayıcısına odaklanan panelde yalnızca ilgili bilgiler gösteriliyor.

YEPYENI ARABİRİME SAHİP SEZGİSEL KONTROL KUMANDALARI
Yeni entegre elcik düğme grubu, sürücünün akıllı telefon bağlantısı, navigasyon ve sürüş modları dahil olmak üzere yeni R7’nin çeşitli işlevlerini kullanmasına ve daha fazla menü seçeneği arasında geçiş yapmasına olanak tanır. Daha sezgisel ve rahat bir sürüş deneyimi için sinyaller artık otomatik kapanıyor ve sinyal süresini kısaltmak amacıyla üç kez yanıp sönme seçeneği sunuyor. Acil Durum Durdurma Sinyali (ESS) işlevi, acil bir durumda aracın arkasındaki sürücüleri aracın hızla durduğu konusunda uyarmak için dörtlü flaşörleri yakarak ani frenlemeye tepki verir.

HIZ SABİTLEYİCİ VE HIZ SINIRLAYICI
R7, özellikle uzun mesafeli sürüşlerde ekstra kolaylık sağlamak için üçüncü vites ve 40 km/s ve üzeri hızlarda sürüş sırasında etkinleştirilebilen bir hız sabitleyici sistemi ile donatıldı. Seyir hızı, ayarlandıktan sonra düğmeye tek bir basışla 1 km/s aralıklarla artırılabilir veya düğmeyi basılı tutarak sürekli olarak artırılıp azaltılabilir. Sürücü iptal düğmesini seçtiğinde veya frene, debriyaja ya da gaza bastığında hız sabitleyici sistemi devre dışı bırakılır. Ayrıca motosikletin seçilen hızı aşmamasını sağlamak için bir hız limiti belirlenerek motorun çıkış gücü kontrol edilebilir.

AKILLI TELEFON BİLDİRİMLERİ VE VERI AKTARIMI
R7’nin ekranı, motosikletin yerleşik İletişim Kontrol Birimi (CCU) aracılığıyla Yamaha’nın MyRide uygulaması üzerinden bir akıllı telefona bağlanabilir. Bu tam bağlantı özelliği; telefon görüşmeleri, kısa mesajlar ve hava durumu güncellemeleri gibi çeşitli bilgileri ve görüntüleri ekranda görüntüleme olanağı sunarken Garmin StreetCross uygulaması aracılığıyla tam bir navigasyon sistemi kullanılabilir.
MyRide uygulaması, YRC ayarlarını değiştirmek için de kullanılabilir ve motosikletten uzaktayken bile yeni YRC modların ayarlanmasına olanak tanır. Uygulamaya belirli bir yol veya pist koşuluna uyum sağlayacak 40 farklı mod ayarı seçeneği kaydedilip bu ayarlar menzil içindeyken motosiklete yüklenebilir.

Y-TRAC REV – BIR YARIŞÇI GİBİ HİSSEDİN!
2025 R9 modeli ile birlikte kullanıma sunulan yeni Y-TRAC Rev uygulaması, özel veri izleme ve pit ekibine sürücüyle iletişim kurma seçeneği sayesinde sürücülere profesyonel bir yarışçı deneyimi sunar. Y-TRAC Rev uygulaması ile sürücüler, tur süreleri ve sektör zamanlarının yanı sıra yatış açısı, motor devri, vites konumu, hız, gaz kelebeği konumu ve çekiş kontrolü elektronik destek sistemlerindeki destek seviyeleri gibi makine verilerini de kaydedilebilir. Sürücü daha sonra bu verileri analiz ederek veya diğer kullanıcıların verileriyle karşılaştırarak tur sürelerini iyileştirebilir ve aynı MotoGP’de olduğu gibi motosiklet ayarlarını optimize edebilir.

Y-TRAC Rev, sürücünün akıllı telefondan gelen GPS konum verilerini kullanır. Ayrıca, sürücü motosiklette harici bir GPS birimi kullanmayı tercih ediyorsa Y-TRAC Rev, Garmin GLO2’yi de destekler. Y-TRAC Rev ayrıca sürücünün pit ekibinin pistteyken gösterge paneline mesaj gönderebileceği bir “Sanal Pitboard” seçeneği de sunar. R7 sahipleri Y-TRAC Rev uygulamasını ücretsiz kullanabilir ancak sınırsız sürüş günlüklerinin kilidini açmak için premium abonelik gereklidir.

YENİ NESİL R SERİSİ TASARIM VE AERODINAMİ
Estetik, R Serisi DNA’sı için daima önemli bir unsur olmuştur ve her R modelinin temel tasarımında YZR- M1 MotoGP motosikletinin etkisi görülmektedir. Yeni R7 için de durum farklı değil. “M” biçimli kanal gibi öne çıkan özelliklerin korunduğu bu motosiklet, tüm R Serisi yelpazesiyle uyumlu, şık yeni bir görünüme sahip. Daha yüksek aerodinamik performans seviyeleri sağlamak amacıyla ön alanı küçültmek için özel çaba harcandı ve karenajın genişliği daha ince ve daha yumuşak hale getirildi. R7’de ortada yer alan, ön alanın dar boyutlarını korumak ve ağırlığı en aza indirmek için ikonik M şeklindeki hava kanalına gömülü olan tekli far korunurken yeni far lensiyle aerodinamik verimlilik artırıldı. Farın altına takılan
alt rüzgarlığın şeklinde yapılan değişiklikler sayesinde hava akışı verimliliği artırıldı ve daha yüksek hava hacminin radyatöre yönlendirilmesi sağlandı.
Aynalara entegre edilen sinyal lambaları ve minimalize edilen aydınlatma grubu, motosikletin ince görünümünü öne çıkarıyor.

ÖNEMLİ TEKNİK ÖZELLİKLER
689 cc CP2, sıvı soğutmalı, DOHC, 4 supaplı, çift silindirli motor
Daha rijit ve daha çevik şasi
Yamaha Çip Kontrollü Gaz Kelebeği (YCC-T)
R1’den ilham alarak geliştirilen 6 eksenli IMU
Çekiş Kontrolü (TCS), Kaydırma Kontrolü (SCS), Fren Kontrolü (SCS) dahil olmak üzere yatış
açısına duyarlı sürücü yardımı özellikleri
Güç Modları (PWR), Kalkış Kontrolü (LC) ve Ön Kaldırma Kontrolü (LIF)
Üçüncü Nesil Hızlı Vites Değiştirme Sistemi (QSS)
Motor Freni Yönetimi (EBM) ve Arka Tekerlek Kayma Regülatörü (BSR)
Özelleştirilebilir ayarlara sahip Yamaha Sürüş Kontrolü (YRC)
Arka ABS kapalı modu
Yeni Nesil R Serisi tasarım
Bağlantı özelliklerine sahip 5 inç tam renkli TFT ekran
Y-TRAC Rev ile sürüş verilerini kaydedip analiz etme özelliği
Hız sabitleyici ve hız sınırlayıcı
Bridgestone Battlax Hypersport S23 lastiklerle ile donatılmış Spinforged jantlar
Daha rafine, tamamen ayarlanabilir ön ve arka süspansiyon
Daha fazla konfor ve hareket için geliştirilmiş sürüş pozisyonu

Devamını oku

Genel

Renkli Ekranlı Honda CB125F Ülkemizde Satışta

Yayımlanma

/

26YM HONDA CB125F

Honda, giriş seviyesindeki Naked modeli CB125F’yi yenilenen tasarımı, ek teknolojileri ve düşük yakıt tüketimiyle Türkiye’de satışa sunuyor. Start-stop özelliğiyle öne çıkan yeni CB125F, günlük kullanıma uygun yapısıyla motosiklet dünyasına adım atan sürücüler için güvenilir bir model olarak fark yaratıyor. CB125F modeli canlı renk seçenekleriyle 6 Eylül 2025 Cumartesi günü 139 bin TL satış fiyatıyla bayilerde yerini alıyor.

Honda’nın A1 ehliyet sınıfına uygun CB125F modeli, güncellenen tasarımıyla Türkiye yollarına çıkmaya hazırlanıyor. Honda’nın başlangıç seviyesine uygun 125 cc hacimli motosikletleri arasında yer alan CB125F modeli kullanıcı dostu bir giriş seviyesi motosiklet olarak dikkat çekiyor. 26 senelik mirasa sahip model, 2015 yılında geçirdiği tasarım değişimi sonrasında güçlü yönlerini korurken; kalite, kullanılabilirlik ve tasarım açısından gelişti. Honda’nın Naked kategorisindeki modeli CB125F, 2021 ve 2024 yıllarındaki yeniliklerin ardından 2026 model yılında da güncel tasarım, revize edilen detaylar ve ek teknolojilerle motosiklet severlerin beğenisine sunuluyor. Kırmızı, gri ve mavi olmak üzere üç farklı renk seçeneği ile yenilenen Honda CB125F modeli, 6 Eylül 2025 Cumartesi günü 139 bin TL satış fiyatıyla Honda Türkiye Motosiklet bayilerinde yerini alıyor.

26YM HONDA CB125F

Keskin tasarım çizgileri ile güçlü duruş

Honda CB125F, günlük kullanıma uygun olmasıyla motosiklet dünyasına giriş seviyesi için güvenilir bir yol arkadaşı olarak tasarlandı. Yenilenen CB125F, kullanıcısına büyük bir motosikletin tarzına yaklaşan güncellenmiş ve gelişmiş tasarımıyla öne çıkıyor.  Geniş yakıt deposu, önceki nesilden esinlenerek tasarlanırken; keskin tasarım çizgileri modelin güçlü duruşunu destekleyerek dinamizm kazandırıyor. Siyah renkli susturucu ile uyum yakalayan üç boyutlu Honda Motosiklet logosu, modelin dikkat çekici hatlara sahip tasarım çizgilerini vurguluyor. Yenilenen koyu renkli ön cam granaj daha kompakt ve zarif bir görünüme kavuşurken; yan depo kaplamalarıyla birlikte rüzgarı etkili bir şekilde yönlendiriyor. CB125F, dikey ışık imzasıyla fark yaratırken; hem ön hem arka aydınlatmada tamamen yeni LED farlar yer alıyor. Yeni tam renkli 4,2 inç TFT ekran; vites, yakıt ve saat göstergeleriyle sürüş deneyiminin kalbini oluşturuyor. Bluetooth akıllı telefon bağlantısı desteği ile gelişmiş bir kullanıcı deneyimi sunuluyor. USB-C girişi, kullanıcılar için akıllı telefonu kolayca şarj etme olanağı sağlıyor. Dik ve rahat oturma pozisyonu sunan modelde, ileride konumlandırılan ayak destekleri ve geniş boru şeklindeki gidon, sürücülere güvenli bir sürüş ve çok yönlü görüş alanı sunuyor. Yolcu için alüminyum tutamaç ve orta sehpa da standart donanımlar arasında yer alıyor.

26YM HONDA CB125F

Honda CB125F’de manuel vites ile start-stop teknolojisi ilk kez bir arada

Yenilenen Honda CB125F’nin 124 cc, hava soğutmalı, iki supaplı, SOHC, tek silindirli eSP motoru, yoğun şehir yollarında optimum performansı sunmak üzere tasarlandı. Motor 7.500 d/d’de 8 kW maksimum güç ve 6.000 d/d’de 10,9 Nm maksimum tork sağlarken; 0’dan 200 metre mesafeye 12,4 saniyede ulaşıyor. Yakıt ekonomisiyle öne çıkan CB125F, 1,4 lt/100 km (66,7 km/lt) yakıt tüketimi değerine ulaşırken; 11 litrelik yakıt deposuyla 730 km’nin üzerinde bir menzile olanak sağlıyor. Yeni CB125F’deki en önemli değişiklik olarak modelin donanım özelliklerine start-stop işlevi ekleniyor. CB125F, manuel vitesli motosikletler kategorisinde start-stop özelliğini sunan ilk Honda modeli olarak sürüş deneyimini daha ekonomik hale getiriyor. Start-stop teknolojisi, trafik ışıklarında ya da kısa beklemelerde motoru otomatik olarak durdurarak yakıt tasarrufu sağlıyor, hareket ettiğinizde devreye girerek motorun sorunsuz bir şekilde yeniden çalışmasını sağlıyor. EURO5+ uyumluluğu sunan CB125F modelinde start-stop işlevi istendiğinde devre dışı bırakılabiliyor.

26YM HONDA CB125F

CB125F’nin boru şeklindeki çerçevesi yüksek dayanımlı çelikten üretilirken; motorun sağlam merkez omurgası, sürüş konforu ile yolda optimum dengeyi sağlıyor. Tüm eğim açılarında sportif sürüş hissi sunan modelin ıslak ağırlığı ise sadece 117 kg. Çift arka amortisör, beş kademeli yay sertlik ayarını ve 30 mm çaplı teleskopik çatalın uyumunu tamamlıyor. Önde tek pistonlu fren kaliperi ile 240 mm ön disk ve arkada 130 mm kampana görev yapıyor. Düşük hızlarda daha dengeli ve istikrarlı kontrol sağlayan Kombine Fren Sistemi (CBS) yeni ve daha az deneyimli sürücüler için güvenli bir sürüş imkanı sunuyor. 18 inç dökme alüminyum ön ve arka jantlar, engebeli şehir yollarında dengeyi ve sürüş kalitesini artırıyor.

26YM HONDA CB125F

Devamını oku

Haber

Toprak Razgatlıoğlu Üçüncü Kez Dünya Superbike Şampiyonu Oldu

Yayımlanma

/

Red Bull sporcusu Toprak Razgatlıoğlu, Dünya Superbike Şampiyonası’nın (WSBK) 2025 sezonunda Jerez Pisti’ndeki ikinci gün yarışını 3. sırada tamamlayarak üçüncü kez dünya şampiyonu oldu. 2026’da MotoGP’ye geçmeden önce WSBK kariyerini zirvede tamamlayan milli sporcu, Türk motor sporları tarihine adını altın harflerle yazdırdı.

Dünyanın en prestijli motor sporları organizasyonlarından biri olan Dünya Superbike Şampiyonası’nda (WSBK) 2025 sezonunun şampiyonu Toprak Razgatlıoğlu oldu. Milli sporcu, İspanya’da bulunan Jerez Pisti’ndeki ikinci gün yarışını 3. sırada tamamlayarak kariyerinin üçüncü dünya şampiyonluğunu ilan etti.

2024 sezonunda BMW Rokit Motorrad takımıyla şampiyon olan Razgatlıoğlu, bu sezon da üstün sürüş kabiliyeti ve istikrarlı temposuyla fark yaratarak takımına üst üste ikinci dünya şampiyonluğunu getirdi.

Sezon boyunca 20’nin üzerinde podyum ve 15’in üzerinde galibiyet elde eden Toprak Razgatlıoğlu, Superbike tarihinin en fazla art arda yarış kazanan pilotları arasında yerini aldı. Red Bull sporcusu, zorlu Jerez yarışlarından elde ettiği sonuçla hem kendi rekorlarını geliştirdi hem de Türk motor sporları tarihinde kırılması güç bir başarıya ulaştı.

MotoGP Tarihinin İlk Türk Sporcusu

Toprak Razgatlıoğlu, 2026 sezonunda MotoGP’nin Pramac Yamaha takımıyla yarışarak seriye katılan ilk Türk sporcu olacak. Bu adım, Red Bull sporcusunun kariyerinde yeni bir dönemin başlangıcını simgeliyor.

Red Bull ile On Yılı Aşan Yolculuk

Red Bull ailesine 2014 yılında katılan Toprak Razgatlıoğlu, Red Bull Rookies Cup, Superstock 600, Superstock 1000 ve Superbike serilerinde yarışarak her seviyede başarı elde etti. Razgatlıoğlu ve Red Bull birlikteliği; 2021, 2024 ve 2025 Dünya Superbike Şampiyonluğu, sayısız podyum, unutulmaz yarışlar ve MotoGP adımı ile taçlandı.

Dünyaca Ünlü Sporcular Arasına Girdi

Toprak Razgatlıoğlu’nun fotoğrafının yer aldığı özel Red Bull kutusu geçtiğimiz aylarda satışa sunuldu. Böylece Toprak, Red Bull’un özel kutularında yer alan Formula 1 şampiyonu Max Verstappen ve atletizmde dünya rekorlarının sahibi Armand Duplantis gibi isimler arasına adını yazdırdı. Bu özel kutu tasarımı, Razgatlıoğlu’nun küresel ölçekte geldiği noktayı kanıtlıyor.

Devamını oku