Sosyal medya

Haber

Suzuki V-Strom 1050 XT inceleme

Yayımlanma

/

Suzuki’nin en sevdiğimiz yanlarından biri, yeni motosikletlerinde eski nesillerin tasarım çizgilerini devam ettirmesi. Burada da tasarım, 1988 model Suzuki DR-Z modelinden gelme. Bugün yıl 2021’e geldiğinde bile, V-Strom hala 80’li modellerinin tasarımını yaşatıyor; özünden, köklerinden ayrılmıyor. Köklerinden ayrılmazken şöyle de bir güzellik yapmış Suzuki, 2020 yılı standartlarında aradığınız bütün teknolojiyi V-Strom 1050’nin içine doldurmuş. Suzuki, bütün bu elektroniklere, Suzuki Akıllı Sürüş Sistemi adını vermiş. Bunun içinde 1) Viraj ABS’si 2) Yokuş kalkış desteği: her ne kadar motosikletlerle yokuşta kalkış arabalara göre daha kolay olsa da; arabalardan alışkın olduğumuz bu sistemi motosiklet üzerinde görmek de güzel. Burada yokuş yukarı bir yerde durup fren yaptığınız da tekrardan kalkış gerçekleştirmek istediğinizde V-Strom, otomatikman arka freni 30 saniye daha aktif tutuyor. Bu sayede geriye kaçma vesaire gibi durumlar yaşanmıyor. 3) Yokuş aşağı fren desteği de V-Strom’da var. Bu sefer de diyelim yokuş aşağı gidiyorsunuz ve durmanız gerek. Fren yaptığınızda motosiklet üzerindeki sensörler 2 tekerleği de gözlemleyerek en doğru şekilde durabilmenize yardımcı oluyor 4) Yüke bağlı kontrol sistemi. Bu sistem arkada yolcunuz var mı? arkada yük var mı bunların hepsini algılıyor ve frenleme yaptığınız zaman bütün bunları göz önüne alarak fren basıncını önde ve arkada optimize ediyor 5) burada bütün bu sistemlerin koordinasyonuna yardımcı olan bir IMU yani atalet ölçüm sistemi var Bu arada bu 6 elektronik desteğin yalnızca XT versiyonunda bulunduğunu söyleyeyim. Standart V-Strom 1050 alırsanız maalesef bu teknolojiler o modelde sunulmuyor. Ek olarak 2 versiyonda da sunulan Çekiş Kontrol yani 7) Cruise Control, uzun yolculuklarda hızı sabitlemek için kullanabileceğiniz ve uzun yol konforunu müthiş derecede artıran bir detay Bu arada bu 6 elektronik desteğin yalnızca XT versiyonunda bulunduğunu söyleyelim. Standart V-Strom 1050 alırsanız maalesef bu teknolojiler o modelde sunulmuyor. Ek olarak 2 versiyonda da sunulan Çekiş Kontrol sistemi var Yani özetle, V-Strom 1050 Xt tam bir elektronik deposu olmuş Gelelim V-Strom 1050’nin motor bloğuna 1037 cm3 90° V-Twin bi Motor bloğu var burada Gürül Gürülk 106 Beygir güç üretebiliyor bu blok ve ciddi anlamda katır gibi çekiyor. Fakat beni daha çok şaşırtansa aletin gidişinden çok duruşu oldu. Kuru ağırlığı 248 kilogramlık bir motosikletten bahsediyoruz. Sıvıları da işin içine dahil edince yaklaşık 280 kilogramlık bir motosiklet. Haliyle 280 kilogramı durdurmak da bir hayli zor olur diye düşündüm fakat deneyimleyince bu Tokico frenlere hayran kaldım. 280 kilogramlık bir motosikleti öyle rahat öyle güzel durduruyorlar ki ben hayret ettim. Bence esas konuşulması gereken konu, V-Strom 1050XT’nin gidişi değil duruşu. Fren yaptığınız zaman içinizi dışınıza çıkaracak kadar çabuk duruyor motosiklet. Burda Suzuki yine ufak bir dokunuş yapmış ve şöyle bir şey var bu notraktada “Düşük Devir Asistanı” kalkışlarda ve düşük devirlerde manevralar yapmanız gerektiğinde motosikletin devrini otomatik olarak toparlıyor. Suzuki’nin SCAS adını verdiği Debriyaj Destek Sistemi de işin içine dahil olunca şehir içinde, sıkışık trafikte de rahatlıyorsunuz. Yoğun bir trafiğe girdiğiniz zaman işinizi ciddi manada kolaylaştırıyor. Kuru ağırlığı 247 kilogramlık bir motosikletten bahsediyoruz. Haliyle 280 kilogram gibi bir ıslak ağırlık söz konusu. E hal böyle oluncabu desteklerin önemi de artıyor. Ayrıca yine bir Suzuki klasiği olarak Easy-Start konulmuş Marşa basılı tutmanıza gerek yok. Siz düğmeye dokunup çektikten sonra motor çalışana kadar otomatikman marş veriyor Bunlar ufak dokunuşlar gibi gözükse de; hayatı güzelleştiren detaylar Sürüş hissiyatı nasıl??? Birkere en başta söyleyeyim. Çok konforlu. Gerçekten çok konforlu… KYB marka müthiş amortisörler var ve bu amortisörler ayarlanabilir amortisörler. Dilerseniz daha sert veya daha yumuşak olarak sürüş zevkinize göre ayarlayabilirsiniz. Konfor anlamında burda gayet yumuşak ve etli bir sele var. Ön camın yüksekliğini ayarlayabiliyorsunuz. Ön tarafta bulunan mandalı kaldırıp camı yukarı aşağı ayarlayabilirsiniz. Şarj gibi ihtiyaçlarınız için de göstergenin sol tarafında bir USB girişi var. Yeri gelmişken göstergeye de değinelim. Dijital bir gösterge var burada ve aradığınız bütün bilgiler mevcut. Motorun üstünde standart gelen detaylardan da bahsedeyim. XT versiyonunu satın aldığınız zaman Orta sehpa ve koruma demiri standart olarak geliyor. 20 Litre de depo var ve tüketim bizim kullanımlarımızda 5 litre civarlarında seyretti. Bu sefer benzinim de hemen bitiyor gibi durumların önüne geçebiliyorsunuz. Fiyat, videonun çekildiği Aralık 2020 itibariyle 199.000 TL Bana kalırsa tam böyle sevgilinizi, eşinizi dostunuzu arkanıza alıp uzun yola gidebileceğiniz bir motosiklet.

Devamını oku
Yorum yapmak için tıklayın

Yorum yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

YENİ XMAX 250 SATIŞA ÇIKTI! O ARTIK DAHA KARİZMATİK VE DAHA TEKNOLOJİK!

Yayımlanma

/

Yamaha Motor Sport Scooter segmentinde dünyada ve Türkiye’de MAX ailesi ile rakipsiz ilerleyişini sürdürüyor. Namı tüm dünyayı saran MAX ailesinin en yenileri XMAX 250 ve XMAX 250 Tech MAX ağustos ayı itibari ile Yamaha Motor Türkiye yetkili bayilerinde yerini aldı. Yeni XMAX 250 şehirli karizması, teknolojisi, ekonomisi ve yenilenen özellikleri ile yine çok konuşulacak… En çok beklenen özellik geldi; yepyeni TFT ekran ile akıllı telefon bağlantısı, XMAX kullanıcısının sürüş anında dünyayla bağlantıda kalmasını sağlayacak… Yeni teknolojik donanımlarla öne çıkan modeller sürüş deneyimini hazla buluşturuyor.

XMAX 300 TECH MAX ACTION

En çok satan scooter olma serüveni…
MAX ailesinin serüveni 2001 yılında üretilen TMAX ile başladı ve bu tarih ‘Sport Scooter’ serisinin başlangıcı sayıldı. Yine bu aile için tarihi gelişme 2006 yılında XMAX ailesinin tanıtılmasıyla yaşandı. Başlangıçta 250 cc’lik bir model sunulurken bunu 125 cc ve 400 cc’lik motosikletler izledi. Yamaha, farklı yolculuk türlerine, bütçelere ve sürüş deneyimlerine uygun eksiksiz bir ‘Sport Scooter’ serisinin geliştirilmesine öncülük ederek seyahat etmenin yeni yolunu tüm dünyaya gösterdi. XMAX tamamen yeni bir pazarın kapılarını açarak kullanıcıya günlük sürüş için eğlenceli, şık ve ekonomik, hafta sonları için ise dinamik, sportif ve eğlenceli bir sürüş imkânı sundu ve sunmaya devam ediyor. Yamaha yirmi yılda tüm dünyada 750.000’den fazla TMAX ve XMAX scooter satışına imza attı.

En çok tercih edilen scooter olmaya devam edecek.
Yamaha Motor, Türkiye motosiklet pazarında da 30.000 adetten fazla XMAX 250 modeli satışı ile sınıfının liderliğini elinde bulunduruyor ve scooter trendlerini belirliyor. MAX DNA’sı ile yenilenen bağlantılı XMAX 250 ve XMAX 250 Tech MAX, Türkiye’deki motosiklet sürücüleri tarafından en çok tercih edilen Maxi Scooter modeli olmaya devam edecek. Pazarın yeni XMAX 250 ile hareketleneceğini belirten Yamaha Motor Türkiye Genel Müdürü Hakan Kaya, “Türkiye 250 cc scooter pazarında yılın ilk 6 ayında yaklaşık 11 bin adet satış gerçekleşti, burada payımız yüzde 25. Bu yıl sonunda payımızı yüzde 50 artırmayı hedefliyoruz. Bu segmentte öncülüğümüzü devam ettiriyoruz. Özellikle şehirli insanın tüm ihtiyaçlarına çözüm olan XMAX ailesi teknolojisini sürekli geliştirerek mobilitenin en çok tercih edilenleri arasında başı çekmeye devam edecek. Motosiklet değişen ekonomik koşullar ve çevresel faktörler nedeni ile artık sadece hobby olmaktan çıktı ve bir ihtiyaç haline geldi. Motosiklet pazarı son 3 yılda çok hızlı bir büyüme trendine girdi. Bu ilgi özellikle iş yaşamının daha mobil hale gelmesi, büyük şehirlerden küçük şehirlere göçün artması ile daha hobi odaklı yaşamın öne çıkması ve motosikletin merkezileşmesi, akaryakıt fiyatlarındaki artış, şehir trafiğindeki yoğunluk gibi nedenlerle en üst seviyeye ulaştı. Tabi bu arada arz talep dengesinde de ciddi kırılmalar söz konusu. Biz Yamaha Motor Türkiye olarak stok tutmadan tüm gelen motosikletleri satışa sunuyoruz. Ancak global anlamda üretimde hammadde kaynaklı yaşanan sıkıntılar talebe yetişilmesine engel oluyor. Hammadde ve tedarik zincirindeki sorunlar birçok sektörde yaşanıyor. Talepte çok ciddi artış var. Son dönemde motosiklet bir yatırım aracı oldu. Bu da gerçek kullanıcıların ürüne ulaşmasını engelliyor. Tedarikte talebe yetişilmese de aslında ciddi bir üretim var. 2022’nin satışlarına göre yüzde 30 artış söz konusu. Fırsatları değerlendiriyoruz, özellikler Rusya Ukrayna savaşı sonrası Kuzey Avrupa’daki talep daralması nedeniyle bazı modelleri Türkiye’yi getirdik. Yine de talebe yetişemiyoruz. Bu sorunların 2024 yılında toparlanacağını düşünüyoruz” dedi. Kaya, üründe sağlanan premium yaklaşımların müşteri odaklı hizmet yaklaşımları, bayi konumlandırması ve servis hizmetleri ile de devam ettiğini iletirken; müşteri memnuniyetine odaklanmış, farklı deneyimler yaşatmak üzerine projeler geliştiren bir Yamaha olarak tüketiciler ile güçlü bir bağ kurulduğunu vurguladı.

Yeni dinamik ve fütüristik gövde…
XMAX 250’nin ön karenajı, fütüristik ve sıkı bir görünümle yollarda rakipsiz bir duruş kazandırmak için yeniden tasarlandı. Düz ön kenara sahip daha açılı üst paneller güçlü bir görünüm sunarken karenaj, yeni tasarlanmış amortisör kapakları ile tamamlanıyor. Cesur ve sportif yeni görünüm, sürücü yoğun trafikteyken diğer yol kullanıcıları tarafından açıkça görülebilecek şekilde ön camın her iki yanında daha yükseğe monte edilmiş sinyallerle güçlendirildi.

Yeni radikal X şeklinde far ve stop lambası…
XMAX 250, bu yeni modele özgü X şeklinde çarpıcı bir far/pozisyon lambası düzeniyle yeni ve radikal bir görünüm sunuyor. Ultra modern görünüm, yepyeni tasarımlı gövdeye mükemmel bir şekilde uyum sağlıyor ve 2023 modelini diğer modellerden ayıran, fark edilebilir ve fütüristik bir duruş kazandırıyor.

Yere daha kolay erişim sağlayan yeni sele…
Yeni XMAX 250 Tech MAX’ın selesi, yere daha kolay erişim sağlayarak daha konforlu bir sürüş deneyimi sunmak üzere yeniden tasarlandı. Scooter, selenin önündeki konik şeklinin yenilenmesiyle dur/kalk trafik koşullarında daha da keyifli bir deneyim sunuyor. Sürücüler, geniş sele altı bagaj bölmesini erzaktan spor malzemelerine kadar her şeyi taşımak için kullanabiliyor ve park halindeyken bu bölmeye 2 kapalı kaskı yerleştirebiliyor. XMAX 250 Tech MAX, iç tasarımın lüks hissine katkıda bulunan altın detaylı dikişlere sahip özel bir deri sele kılıfı ile daha şık hale geldi. Aynı yüksek kaliteli malzeme, birinci sınıf bir his ve uyumlu bir görünüm sunan bagaj bölmesi kapaklarında da kullanıldı. İç kısım şık görünüm sunan bir çift ayaklık ve deri sele kılıfıyla birlikte Tech MAX’a özel bir karakter kazandırdı.

Yenilenen XMAX 250 Tech MAX: Daha fazla teknik özellik isteyen sürücüleri için tasarlandı.
Şehirli insanın tüm ihtiyaçlarını karşılamak için yeniden tasarlanan XMAX 250 Tech MAX yeni dünyanın mobil olma kıstaslarına uyum sağlayarak akıllı bağlantı özellikleri ile yeni kimliğine büründü. Artık kullanıcılar sürüş halindeyken hayatla bağlantısını koparmayacak. XMAX 250 Tech MAX, Sport Scooter’lar arasındaki en etkileyici gösterge panellerinden biriyle donatıldı. Bu kapsamlı gösterge panelinde, sürücüye akıllı telefon bağlantısı sağlayan tamamen yeni, yüksek teknolojili, 4,2 inç, renkli ve çok temalı TFT bilgi-eğlence ekranı bulunuyor. Bu ekran aynı zamanda yerleşik bir navigasyon sistemi olarak da kullanılabiliyor. Yerleşik İletişim Kontrol Birimi (CCU), scooter ile kullanıcının akıllı telefonu arasında Bluetooth bağlantısı sağlıyor ve Yamaha’nın ücretsiz MyRide uygulaması indirildikten ve cihaz makineyle eşleştirildikten sonra çeşitli işlevlere erişilebiliyor. Sürücüler Garmin StreetCross uygulamasını akıllı telefonlarına yükleyerek ve İletişim Kontrol Ünitesine bağlanarak 4,2 inç renkli TFT bilgi-eğlence ekranından Garmin navigasyon sistemini kullanabiliyor.

Ayrı 3,2 inç LCD hız göstergesi…
Yeni 4,2 inç TFT ekranın üzerinde yer alan 3,2 inç LCD hız göstergesi, daha fazla netlik için bilgi eğlence ekranından ayrı tutuldu. Hız göstergesinin ayrı tutulması, sürücünün yeni TFT göstergede hangi ekranın seçildiğinden bağımsız olarak hızı ve diğer önemli çalışma verilerini her zaman görebilmesini sağlarken çok temalı TFT’deki işlevleri değiştirmesine de olanak tanıyor.

Saf MAX Genleri Taşıyan XMAX 250
Aynı dinamik yeni gövde ve X şeklinde radikal LED far/stop lambasının yanı sıra yeni sele şekli ve geliştirilmiş fren hissi de dahil olmak üzere çeşitli şasi geliştirmelerinin yapıldığı yeni XMAX 250; harika görünümü, güçlü performansı, mükemmel değeri ve saf MAX genleriyle yüksek teknik özellikli bir Sport Scooter arayan sürücüler için ideal bir makine…

Akıllı telefon bağlantılı yeni 4,3 inç LCD gösterge…
XMAX 250 sürücüleri, yeni bir İletişim Kontrol Ünitesi (CCU) aracılığıyla akıllı telefon bağlantılı yeni 4,3 inç LCD göstergeyle her sürüşte arkadaşlarıyla, aileleriyle ve iş arkadaşlarıyla iletişim halinde kalabiliyor. Ekranda telefonun pil durumu, bağlantı durumu, otomatik zaman ayarlaması, gelen arama, cevapsız arama ve alınan mesajlar gibi bilgiler gösteriliyor. Yamaha’nın ücretsiz MyRide uygulaması indirilerek ve Bluetooth aracılığıyla bir akıllı telefona bağlanılarak çok sayıda teknik bilgiye ve çalışma bilgisine erişilebiliyor.

Devamını oku

Genel

B Sınıfı ehliyet sahipleri 125 cc altı motor kullanabilir mi? Bakan Soylu yanıtladı! Artık…

Yayımlanma

/

Son dönemde oldukça merak edilen konulardan biri de B Sınıfı ehliyet sahipleri 125 cc altı motor kullanabilir mi oldu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu konu hakkında açıklama yaptı.

B Sınıfı ehliyet sahipleri 125 cc altı motor kullanabilir mi düşüncesi son zamanlarda çok fazla merak edilir durumda. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kanal D canlı yayınında Hakan Ural ve Nur Tuğba Namlı’nın sorularını yanıtladı.

Konuyla ilgili Bakan Soylu’nun açıklaması şöyle;

125 cc altı motorlar var. İki tekerlekli kullanımı arttı. Şehir içi kullanılan Motor sayısı arttı. Birçok insan motor ehliyeti almak durumunda mıyım, diyor. Biz bunların kullanımının sahibi bir bakanlığız. Arkadaşlarımız çalıştı; Milli Eğitim Bakanımız ile konuştum. 125 cc altı motorlar B sınıfı ile kullanılabilecek. Sadece bir iki ek ders alacaklar. dedi…

 

Devamını oku

Haber

Honda’nın efsane Hornet modeli yeniden Türkiye’de

Yayımlanma

/

Honda’nın CB750 Hornet modeli, sınıfının en iyi güç-ağırlık oranı ile tüm sürüş koşullarında üstün bir keyif sunan tamamen yeni motoru ve tasarımıyla Türkiye yollarına çıkıyor. 755 cc motoru ile güçlü bir performans sunan Hornet’in Street-Fighter tasarımındaki keskin hatları dikkat çekerken; yeni tasarım yüksek çekiş gücüyle kullanım kolaylığı ve ultra hafif iskeletiyle performanslı sürüş özellikleri sergiliyor. Honda’nın efsane modellerinden olan CB750 Hornet, yeni tasarımı ve güçlenen motoruyla 18 Mart 2023 tarihinde 243 bin TL’den başlayan fiyatı ve Parlak İnci Beyazı, Grafit Siyah ve Sarı olmak üzere üç renk seçeneği ile Honda bayilerinde satışa sunuluyor.

Honda’nın ilk kez 1998 yılında Avrupa yollarına çıkan ve efsane modelleri arasında yer alan Hornet, yenilenen tasarımıyla geri dönüyor. Kompakt ve naked tarzıyla kullanıcıların beğenisini kazanan Hornet, yıllar içerisinde Honda mühendislerinin teknolojileri ile geliştirilerek Honda’nın mirasındaki önemli modellerden biri haline geldi. İtalya Roma’daki Ar-Ge tesisinde özellikle genç sürücülerin beklentileri doğrultusunda güçlendirilen ve tasarımı yenilenen CB750 Hornet, keskin çizgilere sahip minimalist görünüm ile modern bir streetfighter tarzını ortaya koyuyor. Honda’ya özgü denge, stabilite ve yol tutuşu özellikleriyle sınıfının en iyi güç-ağırlık oranı sayesinde tüm sürüş koşullarında sürücüsüne üstün bir sürüş keyfi sağlıyor. Honda için streetfighter konseptini temsil eden yeni CB750 Hornet, Honda’nın günümüz tüketici ihtiyaçları ile mirasını sentezleyen model olmasıyla öne çıkıyor. Honda’nın efsane modellerinden olan CB750 Hornet, yeni tasarımı ve güçlenen motoruyla 18 Mart 2023 tarihinde 243 bin TL’den başlayan fiyatı ve Parlak İnci Beyazı, Grafit Siyah ve Sarı olmak üzere üç renk seçeneği ile Honda bayilerindeki yerini alıyor.

Honda, motosiklette liderliğini korumayı hedefliyor
Honda Motosiklet Gelişim Merkezi’nde gerçekleştirilen CB750 Hornet modelinin tanıtım toplantısında konuşan Honda Türkiye Başkanı Satoru Yamada, geçtiğimiz yıl Honda’nın yaklaşık 21 milyon yeni motosiklet müşterisinin hayatına dokunduğunu belirtti. Honda’nın Türkiye motosiklet pazarındaki faaliyetinin 30’uncu yılında, 500 bininci motosiklet satışından ve 8 yıldır aralıksız devam eden pazar liderliğinden gurur duyduklarını da söyleyen Başkan Yamada “Honda Türkiye olarak önümüzdeki dönemde pazar payımızı yüzde 35’e çıkararak pazardaki lider konumumuzu sürdürmeyi hedefliyoruz. Bunun için farklı müşteri taleplerini karşılamak üzere 2023 yılında farklı segmentlerde 10 yeni modelimizi Türkiye pazarına sunarak en geniş ürün yelpazemize ulaşacağız” dedi. Başkan Yamada ayrıca, Honda Motosiklet Gelişim Merkezi’nde Türkiye’de daha sağlıklı bir motosiklet kültürü oluşturmak için daha güçlü çalışmalar yürütmeyi hedeflediklerinin ve pazar lideri olarak sağlıklı pazar yaratmanın sorumluluğuna inandıklarının da altını çizdi.

92 beygir gücüyle sınıfın en güçlü motosikleti
Honda mühendisleri, Hornet’e yüksek performans sağlayan keyifli ve tamamen yeni paralel iki silindirli bir motor geliştirdi. 92 beygir gücüne ulaşan yeni Hornet, sınıfının en güçlü motosikleti olmasıyla dikkat çekerken; hem sürücülerin yüksek performans beklentisini hem de aynı zamanda orta devirlerde yüksek çekiş gücüyle pratik bir kullanım sunmak üzere tasarlandı. Tamamen yenilenen kompakt ve hafif iki silindirli 755 cc motora sahip Hornet, 9.500 d/d’de ürettiği 92 HP (67,5 kW) maksimum güç ile mirasını korumaya devam ediyor. Motor aynı zamanda 7.250 d/d’de 75 Nm tork değeriyle alt ve orta devirler dahil tüm sürüş koşullarında yüksek çekiş gücü sunuyor.

Yeni CB750 Hornet modelinin yenilenmesi için Honda’nın motosiklet üretimi ve geliştirme konusundaki bilgi birikimi ve deneyimi öne çıkarken; özel egzoz ile birlikte patentli Vortex Akış Kanalları hava akışını hava kutusuna eşit olarak dağıtarak hassas gaz tepkisi ve yüksek çekiş gücü sağlıyor. İki silindirli motorda CBR1000RR-R Fireblade modelinden aktarılan Nikel-Silisyum karbür kaplamadan yararlanılırken; 8 supaplı silindir kafası sayesinde tüm bunlar kompakt bir yapıda bir araya geliyor. Kaydırmalı debriyaj özelliği, yumuşak bir his sunarken; vites geçişlerde kolaylık ve sert fren veya hızlı vites düşürme anında arka tekerleğin kilitlenmemesini sağlıyor. Hornet, 4,35 lt/100km yakıt tüketimi değeri (WMTC modu) ve 15,2 litrelik yakıt deposuyla 340 km’nin üzerinde bir menzil sunuyor.

Yeni Hornet’te ayrıca, 4 farklı sürüş modu bulunuyor. Entegre Ön Tekerlek Kalkış Kontrolü ile programlı Motor Gücü, Motor Freni ve Honda Seçilebilir Tork Kontrolü kombinasyonlarını içeren Standart, Spor ve Yağmur sürüş modunun yanı sıra sunulan Kullanıcı modunda ise sürücünün koşullara ve sürüş tarzına uygun olarak tercih ettiği kombinasyon seçilebiliyor. Bu modlar, sol gidon anahtarı ve TFT ekranı üzerinden yönetilebiliyor.

Modern tasarımı ve gelişmiş donanımı ile yeni streetfighter: Hornet
Eşekarısı kanadından esinlenilerek tasarlanan yakıt deposunun çizgileri imza niteliği taşırken; keskin tasarımlı ön grenajdan zarif kuyruk tasarımına kadar tüm ayrıntılar Hornet’in sportif ve hırçın karakterini ortaya koyuyor. Yalnızca 16,6 kilogram iskelet ağırlığına sahip olan yeni Hornet’in, motor performansını yansıtacak şekilde ayarlanan yeni hafif çelik elmas bir iskeleti bulunuyor. Dik sürüş pozisyonuna uygun 795 mm sele yüksekliği ile doğal oturma pozisyonu için geride konumlandırılan ayaklıklar ve geniş gidonlar farklı sürücülerin gereksinimlerini karşılıyor. Çeviklik ve geri bildirim için yeni çelik salıncakla birlikte ayarlanabilir ön yüke sahip arka amortisör, eğlence faktörünü en üst düzeye çıkarıyor. LED aydınlatmalar ve sinyaller otomatik olarak kapanırken; üstün sürüş güvenliği için ise Acil Durum Fren Sistemi bulunuyor.

Honda Akıllı Telefon Sesli Kontrol Sistemi (HSVCS) aracılığı ile hem Android hem de ilk kez IOS cihazlar için sunulan gelişmiş bağlanabilirlik özellikleri ile pratik, okunaklı ve tüm sürüş bilgilerini sürücüye anlık olarak aktaran 5 inçlik yüksek çözünürlüklü TFT renkli ekran sürüş keyfini destekliyor. Sürücünün tercihine göre analog veya grafik bar olmak üzere dört tip hız/devir ekranının yanı sıra yakıt göstergesi/tüketimi, sürüş modu seçimi/motor parametreleri, vites seçimi ve devir sayacında vites değişim uyarısı bilgileriyle gösterge ekranı kişiselleştirilebiliyor. Panel, sol gidondaki kumanda üzerinden yönetilirken; Honda Akıllı Telefon Sesli Kontrol Sistemi (HSVCS) sayesinde sürüş anında telefon görüşmeleri, mesajlar, müzik ve navigasyonun sesli kontrolü gibi işlevlere erişim sağlanabiliyor.

Devamını oku