Genel
Yenilenen Honda PCX125 Türkiye’de
Honda’nın en sevilen scooter modellerinden olan PCX125, yenilenen gövdesi ve yeni renk seçenekleriyle Türkiye’de satışa sunuluyor. Şehir içinde hem bireysel hem de ticari kullanıcıların beklentilerini karşılamaya hazırlanan yeni PCX125, standart ve gelişmiş donanım özelliklerine sahip DX versiyonu ile 22 Şubat 2025 Cumartesi günü Honda bayilerinde yerini alacak.
Türkiye’nin on yıldır satış lideri olan motosiklet markası Honda, yenilenen PCX125 modelini satışa sunuyor. Türkiye motosiklet pazarında scooter segmentinde yüksek satış grafiği ile birinci sırada yer alan PCX125 modeli, standart ve gelişmiş donanım özellikleri ile dikkat çeken DX versiyonu ile motosiklet severlerin beğenisine sunulacak. İlk kez 2010 yılında yollara çıkan PCX125; şehir içi kullanıma uyumlu tasarımı, trafikte kolay kullanımı ve saklama alanı gibi donanımsal özellikleri ile kullanıcıları tarafından Honda’nın en sevilen scooter modellerinden biri oldu. Ek olarak PCX modeli, 2010 yılında Avrupa’da Stop&Start teknolojisine sahip ilk motosiklet olmasıyla da bir ilke imza atarken; 2012 yılında da Honda’nın Smart Power (eSP) motorunu kullanan ilk scooter modeli oldu. Honda mühendisleri ve tasarımcıları tarafından geliştirilmeye devam eden model, 2016 yılında EURO4 uyumlu hale gelirken; 2018 ve 2021 yıllarında şasisi ve güçlü motoru yenilenerek yeniden yollara çıktı.
Kullanıcı ihtiyaçlarına uyum sağlayarak çağa ayak uyduran PCX125 modeli; yeni tasarımı, şasisi ve teknolojik özellikleri ile satışa sunuluyor. Scooter segmentinde dikkat çeken tasarımı ve yakıt ekonomisi ile fark yaratan PCX125 modelinin tüm versiyonlarında gri ve beyaz, DX versiyonunda ise ayrıca lacivert ve kırmızı renk seçenekleri olmak üzere 22 Şubat 2025 Cumartesi günü Honda bayilerinde yerini alacak. Yeni PCX125’in standart versiyonu 185 bin TL, DX versiyonu 200 bin TL’lik fiyatıyla yollara çıkacak.

Şehrin konfor ve kullanım kolaylığı sunan scooter modeli: PCX125
PCX125’in imzası haline gelen gövde tasarımı, önden arkaya doğru ilerleyen güçlü karakter çizgisi ve blok şeklinde temel gövde rengi ile bütünleşiyor. Yeni tasarımı ile zarif çizgiler eklenen modelin ön granajı, üst kısımdan aşağıya doğru incelirken aynı zamanda karartılmış ön cam granajı, etkili bir rüzgâr koruması sağlıyor. Yeni PCX125’in tam LED aydınlatması ve farların ince ‘V’ şeklindeki tasarımı ile dikkat çekiyor. Yeni tasarımda kaplanan geniş gidonlar, şehir içi sürüşlerde üstün manevra kabiliyeti sunuyor. Standart versiyonda önemli bilgileri sürücüye aktaran LCD ekran sunulurken; PCX125’in yeni DX versiyonunda parlak güneş ışığında görüşü artırmak üzere optik kaplamaya sahip yeni 5 inçlik tam renkli TFT ekran yer alıyor. Aynı zamanda DX versiyonunda Honda RoadSync sorunsuz bir IOS/Android akıllı telefon bağlantısı deneyimi sunuyor. Sol gidondaki kullanımı kolay, arkadan aydınlatmalı yeni dört yönlü geçiş anahtarı sayesinde sürücüler, Bluetooth kask kulaklığı üzerinden arama veya müzik dinleme gibi işlevleri kullanabiliyor.
Konforlu bir mobilite sunan yeni PCX125’in arkadaki tutunma barları, sürüş esnasında yolcuya rahat ve destekleyici tutuş sağlıyor. Sele hem biniciye hem yolcuya konfor ve kolay zemin erişimi için tasarlanırken; aynı zamanda selenin altında 30,4 litrelik geniş depolama alanını gizliyor. Kullanışlı depolama alanı ile fark yaratan PCX125’in torpido gözünde de akıllı telefon bağlantısı için bir adet USB-C soketi yer alıyor. Bunlara ek olarak yakıt dolumu sırasında depo kapağını koymak üzere bir alan bulunurken; kontak anahtarı düğmesini ve bölme kilidini kontrol eden Akıllı Anahtar, opsiyon olarak sunulan 35 litrelik çıkarılabilir Smart Top Box’u da uzaktan açıp kapatma ve otomatik kilitleme işlevi sunuyor.
Hem bireysel hem ticari kullanıcıların ihtiyaçlarına uygun scooter: PCX125
Yeni Honda PCX125’in 125 cc hacimli, su soğutmalı SOHC, Smart Power Plus eSP+ dört supaplı motoru, yakıt ekonomisi ve performansı ile öne çıkıyor. Yenilenen modele Honda Seçilebilir Tork Kontrolü (HSTC), Stop&Start teknolojisi, O2 sensörü eklenirken; ECU ayarları ve katalizörün konumu yenilendi. PCX125 ‘in verimli ve güçlü motoru 6500 d/d’de 11,7 Nm tork ve 8.750 d/d’de 9,2 kW güç sağlıyor. Hem bireysel hem ticari kullanım için önem taşıyan yakıt tüketimi konusunda da farkını ortaya koyan yeni PCX125 modeli, yaklaşık 2,1 lt/100 km (WMTC modu) yakıt tüketimi değeri ve 8,1 litre depo kapasitesiyle bir depo ile yaklaşık 385 km menzile ulaşabiliyor.
Sürüş kolaylığı sunan PCX125’te sunulan Honda Seçilebilir Tork Kontrolü (HSTC) sayesinde yol tutuşu da artarken, sistem aktif haldeyken tekerlek patinajını azaltırken gösterge panelinde bir ‘T’ göstergesi yanıp sönüyor. Honda’nın eSP+ düşük sürtünme teknolojileri motorun her noktasında bulunurken, bu durum motorun verimliliğini artıyor. Bunun yanı sıra PCX125’te, CRF450R yarış MX modelinde kullanılan piston yağ jetleri düzenli bir soğutma sağlıyor. Optimize edilen debriyaj ve kasnaklar performansı tamamlıyor. PCX125’in aküsü, motosikletin aşırı deşarj durumunu önlemek için kendini kapatabilirken; Euro 5+ emisyon normunu kapsamında yeni ECU ayarları, yeniden konumlandırılan katalizör ve yeni O2 sensörü bulunan yeni egzoz sistemi bulunuyor.
Honda’nın scooter kullanıcılarının ihtiyaçlarına göre yıllar içerisinde yenilenen modeli PCX125’in çelik iskeleti, çevik kullanımı ile dayanıklılık sağlıyor. Şık jantları kıvrımlı gövde tasarımı tamamlarken; özel tasarımlı çift katlı çelik iskelet şasiyle şehir içi sürüşün zorlukları için dayanıklılık, şehir içi manevra kabiliyeti, kullanıcı dostu yapı ve rahat sürüş pozisyonu gibi avantajlar sağlıyor. Modelin standart versiyonda boş ağırlığı 133 kg ve DX versiyonunda 134 kg olurken; önde 14 inç ve arkada 13 inç boyutlarında jantlar da gövde tasarımını tamamlıyor. DX versiyonunda, engebeli şehir sokaklarında daha yumuşak bir sürüş için harici depolu yaylar devreye giriyor.
Genel
Yeni Yamaha R7 ile Daha Gelişmiş Supersport Deneyimi
Yamaha’nın ikonik R Serisinin her modeli, ülkemizde satışa sunulmaya hazırlanıyor.
Yamaha’nın R Serisi; yarış kazanan üstün performansın, teknolojinin, yenilik ve tasarımın bir araya gelişini temsil eder.
Son 30 yıl boyunca Yamaha yenilikçi bir yol açma konusunda Supersport modelleriyle öncü bir rol oynadı ve bu kategorinin evrimine katkıda bulundu.

İlk R1’in tanıtıldığı 1998 yılından itibaren her R-Serisi modeli fark yaratmakla kalmadı aynı zamanda oyunun kurallarını değiştirdi. Son yıllarda sınırları zorlayan Yamaha, yolda ve pistte optimum performans sunan ve yarışlardan ilham alan spor motosikletler sunarak Supersport motosiklet konseptinde etkileyici modeller sundu.

2021’de piyasaya sürülen ve CP2 motor bloğundan güç alan R7 de bu hedef doğrultusunda atılan bir adımdı. Yeni bir Supersport türü olan R7, daha genç bir kitleye hitap etmek ve yeni nesil sürücüleri R125’ten R9’a ve öncü modelleri takip eden daha ekstrem ve üst düzey R1 RACE ile R1 GYTR’ye kadar tüm R serisi modellere sahip olmanın verdiği heyecan ve gururla tanıştırmak amacıyla tasarlandı.

Supersport kategorisinin bu evrimi yarış dünyasına da yansıdı. Avrupa’da düzenlenen popüler R7 Cup yarışlarıyla hem pistte hem de yolda kendini kanıtlayan R7 ayrıca 2024’te gerçekleştirilen Kadınlar Dünya Pist Şampiyonası için seçilen tek motosiklet oldu. Bu orta siklet Supersport sınıfının önemi, 2026 yılında R7’nin yarışlarda yer alacağı yeni FIM World Sportbike (WorldSPB) daha da önce çıkacak.

Yamaha’nın orta sınıf Supersport modeli olan R7, 2026 yılında çıtayı daha da yukarıya taşıyor ve daha rafine, güven veren bir sürüş deneyimi sunuyor.
R1’den geliştirilen 6 eksenli IMU ile birlikte, kapsamlı bir elektronik sürücü yardımı paketi ve YRC sürüş modlarına sahip oluyor.
Şasi modifikasyonları sayesinde daha zarif bir tasarım sunarken, dinamik bir yol tutuşu deneyimi sağlar.
Yenilenen sürüş ergonomisi, konforu ve hassasiyeti üst düzeye çıkartır.
Şık ve aerodinamik yeni Nesil R-Serisi tasarımı
![]()
YAMAHA ÇİP KONTROLLÜ GAZ KELEBEĞI (Y-CCT)
R7’de artık, sürücünün gaz kolu verilerini algılayarak ideal gaz açılma derecesini anında hesaplayan ECU’ya sahip yenilikçi Yamaha Çip Kontrollü Gaz Kelebeği (YCC-T) bulunuyor.
Sonuç olarak, tüm devir aralıklarında daha yumuşak bir tork eğrisi ve ikonik 689 cc CP2 motor bloğundan daha doğrusal bir his elde ediliyor.
Ayrıca YCC-T, R7’de elektronik sistemler açısından da yepyeni bir dünyanın kapılarını açıyor. Kullanıma sunulan sürüş modları ve elektronik yardımlarla R9’un izinden giderek, sürücülerin bu paketten en iyi şekilde faydalanmalarını ve sürüş heyecanını hissetmelerini sağlıyor.
![]()
6 EKSENLİ IMU VE ELEKTRONİK SÜRÜCÜ YARDIMLARI
Tamamen özelleştirilebilir elektronik sürücü yardım paketi, R1’den ilham alan 6 eksenli IMU ile birlikte çalışır. Bu paket hem yolda hem pistte sürücülerin deneyim kazanmalarına ve güven hissini sağlamalarına yardımcı olur.
6 eksenli IMU; ileri-geri, yukarı-aşağı ve sol-sağ yönlerdeki hızlanmanın yanı sıra motosikletin eğim, yalpalama ve savrulma durumlarındaki açısal hızını da sürekli olarak ölçerek tamamı sürücüde güven oluşturmaya odaklanan ve R7’nin potansiyelini en üst düzeye çıkarmayı sağlayan yeni elektronik sürücü yardımları paketini kontrol eden ECU’ya gerçek zamanlı bilgi gönderir.
Bu özellikler arasında, gaz kelebeği tepkisini ve motor özelliklerini sportif moddan daha hafif moda değiştirmeyi sağlayan üç farklı güç modu bulunur. Üç aşamalı, yatış açısına duyarlı çekiş kontrol sistemi (TCS), ön ve arka tekerlekler arasındaki hız farkını algılar ve gerektiğinde arkadan çekişi korumak için güç dağıtımını yumuşatır.
Arkadaki kaymaları algılayıp, kaymanın kontrol edilmesine yardımcı olan Kaydırma Kontrolü (SCS) de üç destek seviyesiyle sunulur. Ön Kaldırma Kontrolü (LIF), ön tekerleğin hızlanma sırasında yerden yükseldiğini algılar ve tekerleğin kalkışını kontrol etmek üzere güç çıkışını ayarlar. R7 frenleme sırasında yatık durumdayken kaymaya başlarsa Fren Kontrolü (BC) sistemi, fren basıncını durumu telafi edecek şekilde değiştirir.
Gelişmiş Motor Freni Yönetim Sistemi (EBM), pistte sürüş sırasında gaz kapatıldığında veya vites düşürüldüğünde iki seviye arasında geçiş yapabilir. Arka tekerleğin aşırı motor freni nedeniyle kilitlenmesi durumunda daha fazla destek sağlamak amacıyla Arka Tekerlek Kayma Regülatörü (BSR) motor torkunu kontrol ederek motosikletin davranışını değiştirir. Bu sistem, yol tutuşun düşük olduğu koşullarda da ekstra güven sağlar.
Yarışa optimum bir başlangıç yapılmasını sağlamak için kalkışın ardından hızlanırken kullanılabilen bir Kalkış Kontrol (LC) sistemi de bulunmaktadır. Bu sistemin pist sürüşünde sağladığı bir diğer avantaj ise fren girişlerine daha doğrudan yanıt vermek üzere arka ABS’in kapatılmasına olanak tanımasıdır.
Elektronik yardımcı paketi, daha az deneyimli sürücüler için daha fazla koruma sağlayan yüksek ayarlardan daha deneyimli sürücülere yönelik daha düşük destek seviyesine kadar tüm sürücülerin kendi sürüş becerilerine uyum sağlayan optimum destek seviyesini sunacak şekilde tasarlanmıştır. Ayrıca, sürücü yardımcıları, daha yüksek deneyimle gerçekleştirilen pist sürüşlerine uyum için tamamen kapatılabilmektedir.

YAMAHA SÜRÜŞ KONTROLÜ ILE KİŞİSELLEŞTİRİLEBİLİR SÜRÜŞ MODLARI
R1 ve R9’dan sonra, R7’de de sürücülere kişisel tercihleri veya sürüş koşullarına göre motor gücü özelliklerini ve elektronik yardımcıların seviyesini seçme olanağı tanıyan Yamaha Sürüş Kontrolü (YRC) sistemi bulunacak. Farklı koşullara uyum sağlayan fabrika ayarlarıyla önceden ayarlanmış SPORT, STREET ve RAIN sürüş modlarının yanı sıra sürücüye Yamaha MyRide uygulaması aracılığıyla tercih ettiği ayarları manuel olarak yapma olanağı tanıyan iki Özel ayar oluşturma seçeneği sunulmaktadır.

ÜÇÜNCÜ NESİL QUICKSHIFTER VE GELİŞTİRİLMİŞ VİTES DEĞIŞTİRME
Daha akıcı, daha yumuşak ve daha sportif vites değiştirme deneyimi sunmak amacıyla erkek ve dişi dişlilerdeki diş sayısı birinci vites ile üçüncü vites aralığı için beşten altıya çıkarıldı. Gaz kelebeği açıldığında ve kapatıldığında motosikletin davranışı üzerinde oluşturduğu etkiyi azaltmak amacıyla dördüncü vites ile altıncı vites aralığı için dişli açısı da değiştirildi ve daha yumuşak vites geçişleri sağlandı.
Yamaha’nın üçüncü nesil Hızlı Vites Değiştirme Sistemi (QSS) ile genel vites değiştirme deneyimi daha da geliştirildi. Farklı ayarlarla debriyajsız vites yükseltme ve düşürme özelliği sunan bu sistemde Ayar 1, hızlanırken debriyajsız vites yükseltme ve yavaşlarken debriyajsız vites küçültme olanağı tanırken Ayar 2, hızlanırken vites düşürme ve yavaşlarken vites yükseltme imkanı sunarak hem yolda hem de pistte sürüş sırasında çok çeşitli senaryolara uyum sağlar.

DAHA RAFİNE VE ÇEVİK KONTROL DAHA RİJİT VE ÇEVİK ŞASİ
Dengeyi artırmak için rijitliği geliştirme çalışmaları sırasında boru düzeneği, çapı, kalınlığı ve takviyesi dahil R7’nin şasisindeki neredeyse her öğe değiştirildi ve optimize edildi. Sonuç olarak, önceki şasi ile aynı ağırlık korunarak eksenel, yanal ve burulma rijitliği iyileştirildi. Artırılan rijitliğe uyum sağlaması amacıyla orta bağlantıda çelik plakalar ve plastik kapaklar kullanılarak sürüş sırasında mükemmel denge sağlanırken motosikletin gidondan ve lastiklerden gelen geri bildirime verdiği tepki optimize edildi. Arka maşa da yoldan daha net geri bildirim sağlayacak şekilde yeniden tasarlandı.
Tarzı ve kuvveti optimize etmek amacıyla önceki tasarımın daha kalın olan parçaları inceltilerek yeniden tasarlanan üçlü kelepçe, öncü R1 ve R9 modelindeki üçlü kelepçelere daha benzer yeni bir görünüm kazandı.
Şaside yapılan revizyonları tamamlamak amacıyla R7’nin 41 mm’lik upside down ön amortisörlerinde kullanılan alüminyum (çelik yerine) piston kolları sayesinde genel ağırlık 350 gram azaltıldı ve daha hafif, daha çevik performans sağlandı. Ön yük, tepki ve sıkıştırma sönümlemesi için tamamen ayarlanabilen ön amortisör çatalı, sürücü tercihlerine ve değişen sürüş senaryolarına uyum sağlayacak şekilde anında değişiklik yapılmasına da olanak tanıyor. R7’de ilk kez kullanılacak Yamaha SpinForged jantlar ağırlığı önemli ölçüde azaltmanın yanı sıra
tekerlekteki ataleti de azaltarak daha hafif ve daha çevik kullanım olanağı sunacak. SpinForged jantlara daha yüksek yol tutuşu sağlayan Bridgestone Battlax Hypersport S23 lastikleri takıldı. Şaside yapılan tüm bu iyileştirmeler, iyileştirilen lastik geri bildirimi ve daha az yalpalama ve yumuşak sönümlemeyle sağlanan genel anlamda daha sakin bir şasi hissi sayesinde R7’nin daha iyi ve daha dinamik yol tutuşu deneyimi sunmasını sağlar.

YENİLENEN SÜRÜŞ POZİSYONU
R7’nin sürüş pozisyonu, genel erişilebilirliği ve sürüş konforunu artıracak şekilde değiştirildi. Yeniden konumlandırılan gidon pozisyonu gövdenin üst kısmı için daha kolay hareket olanağı sağlanırken yeniden tasarlanan yakıt deposu sayesinde motosiklet üzerinde öne ve geriye doğru hareket özgürlüğü artırıldı. Bu değişiklik, sürücülere viraj alırken ve yön değiştirirken vücut ağırlıklarını daha proaktif şekilde kaydırma olanağı tanır. 5 mm azaltılan sele yüksekliği (835 mm’den 830 mm’ye) daha erişilebilir bir şasi geometrisi sağlar. Daha keskin görünümlü selesi, R7’yi R1 ve R9 ile bir araya getirirken sürücü bağlantısını ve yol tutuşu performansını da artırıyor. R7’de, R1’de kullanılan ve ağırlığın ayaklıklara verilmesini sağlayarak viraj alma sırasında alt vücut dengesini artıran ayaklık bulunuyor.

5 İNÇ TFT EKRAN, BAĞLANTI VE SEZGİSEL KONTROLLER
5 inç tam renkli TFT gösterge ekranı, seçilebilir dört ekran temasıyla premium bir his sunuyor.
ÖZEL PIST MODU
Yolda sürüşe yönelik dört temaya ek olarak sunulan Pist Modunda, gerçek “yarış tarzında” gösterge paneli düzeni sunmak amacıyla tur zamanlayıcısına odaklanan panelde yalnızca ilgili bilgiler gösteriliyor.
YEPYENI ARABİRİME SAHİP SEZGİSEL KONTROL KUMANDALARI
Yeni entegre elcik düğme grubu, sürücünün akıllı telefon bağlantısı, navigasyon ve sürüş modları dahil olmak üzere yeni R7’nin çeşitli işlevlerini kullanmasına ve daha fazla menü seçeneği arasında geçiş yapmasına olanak tanır. Daha sezgisel ve rahat bir sürüş deneyimi için sinyaller artık otomatik kapanıyor ve sinyal süresini kısaltmak amacıyla üç kez yanıp sönme seçeneği sunuyor. Acil Durum Durdurma Sinyali (ESS) işlevi, acil bir durumda aracın arkasındaki sürücüleri aracın hızla durduğu konusunda uyarmak için dörtlü flaşörleri yakarak ani frenlemeye tepki verir.
HIZ SABİTLEYİCİ VE HIZ SINIRLAYICI
R7, özellikle uzun mesafeli sürüşlerde ekstra kolaylık sağlamak için üçüncü vites ve 40 km/s ve üzeri hızlarda sürüş sırasında etkinleştirilebilen bir hız sabitleyici sistemi ile donatıldı. Seyir hızı, ayarlandıktan sonra düğmeye tek bir basışla 1 km/s aralıklarla artırılabilir veya düğmeyi basılı tutarak sürekli olarak artırılıp azaltılabilir. Sürücü iptal düğmesini seçtiğinde veya frene, debriyaja ya da gaza bastığında hız sabitleyici sistemi devre dışı bırakılır. Ayrıca motosikletin seçilen hızı aşmamasını sağlamak için bir hız limiti belirlenerek motorun çıkış gücü kontrol edilebilir.
AKILLI TELEFON BİLDİRİMLERİ VE VERI AKTARIMI
R7’nin ekranı, motosikletin yerleşik İletişim Kontrol Birimi (CCU) aracılığıyla Yamaha’nın MyRide uygulaması üzerinden bir akıllı telefona bağlanabilir. Bu tam bağlantı özelliği; telefon görüşmeleri, kısa mesajlar ve hava durumu güncellemeleri gibi çeşitli bilgileri ve görüntüleri ekranda görüntüleme olanağı sunarken Garmin StreetCross uygulaması aracılığıyla tam bir navigasyon sistemi kullanılabilir.
MyRide uygulaması, YRC ayarlarını değiştirmek için de kullanılabilir ve motosikletten uzaktayken bile yeni YRC modların ayarlanmasına olanak tanır. Uygulamaya belirli bir yol veya pist koşuluna uyum sağlayacak 40 farklı mod ayarı seçeneği kaydedilip bu ayarlar menzil içindeyken motosiklete yüklenebilir.
Y-TRAC REV – BIR YARIŞÇI GİBİ HİSSEDİN!
2025 R9 modeli ile birlikte kullanıma sunulan yeni Y-TRAC Rev uygulaması, özel veri izleme ve pit ekibine sürücüyle iletişim kurma seçeneği sayesinde sürücülere profesyonel bir yarışçı deneyimi sunar. Y-TRAC Rev uygulaması ile sürücüler, tur süreleri ve sektör zamanlarının yanı sıra yatış açısı, motor devri, vites konumu, hız, gaz kelebeği konumu ve çekiş kontrolü elektronik destek sistemlerindeki destek seviyeleri gibi makine verilerini de kaydedilebilir. Sürücü daha sonra bu verileri analiz ederek veya diğer kullanıcıların verileriyle karşılaştırarak tur sürelerini iyileştirebilir ve aynı MotoGP’de olduğu gibi motosiklet ayarlarını optimize edebilir.
Y-TRAC Rev, sürücünün akıllı telefondan gelen GPS konum verilerini kullanır. Ayrıca, sürücü motosiklette harici bir GPS birimi kullanmayı tercih ediyorsa Y-TRAC Rev, Garmin GLO2’yi de destekler. Y-TRAC Rev ayrıca sürücünün pit ekibinin pistteyken gösterge paneline mesaj gönderebileceği bir “Sanal Pitboard” seçeneği de sunar. R7 sahipleri Y-TRAC Rev uygulamasını ücretsiz kullanabilir ancak sınırsız sürüş günlüklerinin kilidini açmak için premium abonelik gereklidir.
YENİ NESİL R SERİSİ TASARIM VE AERODINAMİ
Estetik, R Serisi DNA’sı için daima önemli bir unsur olmuştur ve her R modelinin temel tasarımında YZR- M1 MotoGP motosikletinin etkisi görülmektedir. Yeni R7 için de durum farklı değil. “M” biçimli kanal gibi öne çıkan özelliklerin korunduğu bu motosiklet, tüm R Serisi yelpazesiyle uyumlu, şık yeni bir görünüme sahip. Daha yüksek aerodinamik performans seviyeleri sağlamak amacıyla ön alanı küçültmek için özel çaba harcandı ve karenajın genişliği daha ince ve daha yumuşak hale getirildi. R7’de ortada yer alan, ön alanın dar boyutlarını korumak ve ağırlığı en aza indirmek için ikonik M şeklindeki hava kanalına gömülü olan tekli far korunurken yeni far lensiyle aerodinamik verimlilik artırıldı. Farın altına takılan
alt rüzgarlığın şeklinde yapılan değişiklikler sayesinde hava akışı verimliliği artırıldı ve daha yüksek hava hacminin radyatöre yönlendirilmesi sağlandı.
Aynalara entegre edilen sinyal lambaları ve minimalize edilen aydınlatma grubu, motosikletin ince görünümünü öne çıkarıyor.
ÖNEMLİ TEKNİK ÖZELLİKLER
689 cc CP2, sıvı soğutmalı, DOHC, 4 supaplı, çift silindirli motor
Daha rijit ve daha çevik şasi
Yamaha Çip Kontrollü Gaz Kelebeği (YCC-T)
R1’den ilham alarak geliştirilen 6 eksenli IMU
Çekiş Kontrolü (TCS), Kaydırma Kontrolü (SCS), Fren Kontrolü (SCS) dahil olmak üzere yatış
açısına duyarlı sürücü yardımı özellikleri
Güç Modları (PWR), Kalkış Kontrolü (LC) ve Ön Kaldırma Kontrolü (LIF)
Üçüncü Nesil Hızlı Vites Değiştirme Sistemi (QSS)
Motor Freni Yönetimi (EBM) ve Arka Tekerlek Kayma Regülatörü (BSR)
Özelleştirilebilir ayarlara sahip Yamaha Sürüş Kontrolü (YRC)
Arka ABS kapalı modu
Yeni Nesil R Serisi tasarım
Bağlantı özelliklerine sahip 5 inç tam renkli TFT ekran
Y-TRAC Rev ile sürüş verilerini kaydedip analiz etme özelliği
Hız sabitleyici ve hız sınırlayıcı
Bridgestone Battlax Hypersport S23 lastiklerle ile donatılmış Spinforged jantlar
Daha rafine, tamamen ayarlanabilir ön ve arka süspansiyon
Daha fazla konfor ve hareket için geliştirilmiş sürüş pozisyonu
Genel
Renkli Ekranlı Honda CB125F Ülkemizde Satışta

26YM HONDA CB125F
Honda, giriş seviyesindeki Naked modeli CB125F’yi yenilenen tasarımı, ek teknolojileri ve düşük yakıt tüketimiyle Türkiye’de satışa sunuyor. Start-stop özelliğiyle öne çıkan yeni CB125F, günlük kullanıma uygun yapısıyla motosiklet dünyasına adım atan sürücüler için güvenilir bir model olarak fark yaratıyor. CB125F modeli canlı renk seçenekleriyle 6 Eylül 2025 Cumartesi günü 139 bin TL satış fiyatıyla bayilerde yerini alıyor.
Honda’nın A1 ehliyet sınıfına uygun CB125F modeli, güncellenen tasarımıyla Türkiye yollarına çıkmaya hazırlanıyor. Honda’nın başlangıç seviyesine uygun 125 cc hacimli motosikletleri arasında yer alan CB125F modeli kullanıcı dostu bir giriş seviyesi motosiklet olarak dikkat çekiyor. 26 senelik mirasa sahip model, 2015 yılında geçirdiği tasarım değişimi sonrasında güçlü yönlerini korurken; kalite, kullanılabilirlik ve tasarım açısından gelişti. Honda’nın Naked kategorisindeki modeli CB125F, 2021 ve 2024 yıllarındaki yeniliklerin ardından 2026 model yılında da güncel tasarım, revize edilen detaylar ve ek teknolojilerle motosiklet severlerin beğenisine sunuluyor. Kırmızı, gri ve mavi olmak üzere üç farklı renk seçeneği ile yenilenen Honda CB125F modeli, 6 Eylül 2025 Cumartesi günü 139 bin TL satış fiyatıyla Honda Türkiye Motosiklet bayilerinde yerini alıyor.

26YM HONDA CB125F
Keskin tasarım çizgileri ile güçlü duruş
Honda CB125F, günlük kullanıma uygun olmasıyla motosiklet dünyasına giriş seviyesi için güvenilir bir yol arkadaşı olarak tasarlandı. Yenilenen CB125F, kullanıcısına büyük bir motosikletin tarzına yaklaşan güncellenmiş ve gelişmiş tasarımıyla öne çıkıyor. Geniş yakıt deposu, önceki nesilden esinlenerek tasarlanırken; keskin tasarım çizgileri modelin güçlü duruşunu destekleyerek dinamizm kazandırıyor. Siyah renkli susturucu ile uyum yakalayan üç boyutlu Honda Motosiklet logosu, modelin dikkat çekici hatlara sahip tasarım çizgilerini vurguluyor. Yenilenen koyu renkli ön cam granaj daha kompakt ve zarif bir görünüme kavuşurken; yan depo kaplamalarıyla birlikte rüzgarı etkili bir şekilde yönlendiriyor. CB125F, dikey ışık imzasıyla fark yaratırken; hem ön hem arka aydınlatmada tamamen yeni LED farlar yer alıyor. Yeni tam renkli 4,2 inç TFT ekran; vites, yakıt ve saat göstergeleriyle sürüş deneyiminin kalbini oluşturuyor. Bluetooth akıllı telefon bağlantısı desteği ile gelişmiş bir kullanıcı deneyimi sunuluyor. USB-C girişi, kullanıcılar için akıllı telefonu kolayca şarj etme olanağı sağlıyor. Dik ve rahat oturma pozisyonu sunan modelde, ileride konumlandırılan ayak destekleri ve geniş boru şeklindeki gidon, sürücülere güvenli bir sürüş ve çok yönlü görüş alanı sunuyor. Yolcu için alüminyum tutamaç ve orta sehpa da standart donanımlar arasında yer alıyor.

26YM HONDA CB125F
Honda CB125F’de manuel vites ile start-stop teknolojisi ilk kez bir arada
Yenilenen Honda CB125F’nin 124 cc, hava soğutmalı, iki supaplı, SOHC, tek silindirli eSP motoru, yoğun şehir yollarında optimum performansı sunmak üzere tasarlandı. Motor 7.500 d/d’de 8 kW maksimum güç ve 6.000 d/d’de 10,9 Nm maksimum tork sağlarken; 0’dan 200 metre mesafeye 12,4 saniyede ulaşıyor. Yakıt ekonomisiyle öne çıkan CB125F, 1,4 lt/100 km (66,7 km/lt) yakıt tüketimi değerine ulaşırken; 11 litrelik yakıt deposuyla 730 km’nin üzerinde bir menzile olanak sağlıyor. Yeni CB125F’deki en önemli değişiklik olarak modelin donanım özelliklerine start-stop işlevi ekleniyor. CB125F, manuel vitesli motosikletler kategorisinde start-stop özelliğini sunan ilk Honda modeli olarak sürüş deneyimini daha ekonomik hale getiriyor. Start-stop teknolojisi, trafik ışıklarında ya da kısa beklemelerde motoru otomatik olarak durdurarak yakıt tasarrufu sağlıyor, hareket ettiğinizde devreye girerek motorun sorunsuz bir şekilde yeniden çalışmasını sağlıyor. EURO5+ uyumluluğu sunan CB125F modelinde start-stop işlevi istendiğinde devre dışı bırakılabiliyor.

26YM HONDA CB125F
CB125F’nin boru şeklindeki çerçevesi yüksek dayanımlı çelikten üretilirken; motorun sağlam merkez omurgası, sürüş konforu ile yolda optimum dengeyi sağlıyor. Tüm eğim açılarında sportif sürüş hissi sunan modelin ıslak ağırlığı ise sadece 117 kg. Çift arka amortisör, beş kademeli yay sertlik ayarını ve 30 mm çaplı teleskopik çatalın uyumunu tamamlıyor. Önde tek pistonlu fren kaliperi ile 240 mm ön disk ve arkada 130 mm kampana görev yapıyor. Düşük hızlarda daha dengeli ve istikrarlı kontrol sağlayan Kombine Fren Sistemi (CBS) yeni ve daha az deneyimli sürücüler için güvenli bir sürüş imkanı sunuyor. 18 inç dökme alüminyum ön ve arka jantlar, engebeli şehir yollarında dengeyi ve sürüş kalitesini artırıyor.

26YM HONDA CB125F
Genel
Yamaha Tracer 7 ve Tracer 7 GT Y-AMT
Yamaha TRACER 7 ve TRACER 7 GT, sportif performansı sürüş konforuyla buluşturan benzersiz bir deneyim sunmaya devam ediyor. Ödüllü CP2 motor bloğu, üst düzey şasi ve yeni nesi teknolojiler ile bir araya gelerek hem heyecan hem de güven veren eksiksiz bir sürüş deneyimi sunuyor.
TRACER 7 serisinin 2026 modeli, Yamaha’nın devrim niteliğindeki Yamaha Otomatikleştirilmiş Manuel Şanzımanı (Y-AMT) ile yepyeni bir seviyeye ulaşıyor. Tek parmakla kolayca kumanda edilen “see-saw” anahtarı ile manuel vites değiştirmeyi veya tam otomatik şanzımanı tercih edebileceğiniz bu teknoloji sayesinde sürüş deneyimi yepyeni bir boyut kazanıyor. TRACER 9, TRACER 9 GT ve TRACER 9 GT+ sürücülerini çoktan etkisi altına alan bu özellik artık TRACER 7 ve TRACER 7 GT kullanıcıları için de heyecan verici bir seçenek olacak.
Yamaha Sürüş Kontrolü (YRC) elektronik özellikleriyle mükemmel bir uyum içinde çalışan Y-AMT sistemi, eşsiz konfor ve pratikliği ile çok daha dinamik ve heyecan verici bir sürüş sunar. Günlük sportif sürüşlerden yoğun şehir trafiğine ya da uzun yol maceralarına kadar her anınıza eşlik eden Y-AMT, “Yeni Rotalar Keşfetmeye” yepyeni bir boyut katıyor.
Renkler, Stok Durumu ve Fiyat
35 kW modelleri de dahil olmak üzere yeni TRACER 7 ve TRACER 7 GT Y-AMT, standart 6 vitesli manuel şanzıman modelleriyle aynı renk seçenekleriyle satışa sunuluyor. TRACER 7, Redline ve Midnight Black renk seçenekleriyle sunulurken TRACER 7 GT ise Icon Performance ve Tech Black renkleriyle satışa sunulacak. Ülkemizde de satışa sunuldu.

