Sosyal medya

Genel

Doğuştan ikonik: Yeni XSR900 GP

Yayımlanma

/

Nostaljik tasarım en son teknolojiyle bir araya geliyor

Nostaljik tasarımı yüksek performanslı motor ve şasi teknolojisindeki en son yeniliklerle bir araya getiren Sport Heritage serisi, Yamaha’nın zengin geçmişindeki en ikonik motosikletlerden bazılarına saygı duruşu niteliğinde.

Yamaha’nın 68 yıllık geçmişinde ürettiği en önemli motosikletlerin bazılarından aldığı ipuçları ve ilhamla tasarlanan XSR modelleri, bu zamansız güzelliği en son sürüş teknolojisiyle bir araya getirerek günümüzün performansından ödün vermiyor.

Yarış Yamaha’nın genlerinde var. Yamaha Motor Company, kuruluşundan bu yana motosiklet yarışlarında elde ettiği zaferlerle yarışçıların ve motosikletlerin sınırlarını zorluyor. Yamaha’nın ilk motosikleti olan YA-1, şirketin kuruluşundan kısa bir süre sonra 1955 yılında Fuji Dağı Tırmanış Yarışı’nı kazandı.

Yamaha o günden bu yana köklü yerel yarışlardan Grand Prix’nin premier klasmanına kadar her seviyede sayısız zafere ulaştı.

İlk olarak 2016 yılında piyasaya sunulan XSR900, Yamaha’nın yarış geçmişine dair ince ayrıntılarla üretildi. 2021 yılında piyasaya sunulan en yeni nesil XSR900, Heritage Roadster konumunu korurken 1980’lerin ve 1990’ların yarış motosikletlerinden aldığı tasarım ipuçlarıyla teknolojiyi bir adım öteye taşıdı.

Yamaha’nın yarış geleneğine saygı duruşu niteliğindeki bu özellikler, 2024 yılında Yamaha’nın şanlı geçmişindeki en ünlü yarış motosikletlerinden bazılarından aldığı ilhamla tasarlanan Sports Heritage serisinin yepyeni XSR900 GP modelinde bir adım öteye taşınıyor.

İkonik yüksek torklu 890 cc CP3 motor, R1’den ilham alan altı eksenli IMU ve yatış açısına duyarlı sürücü yardımı gibi 1980’lerin nostaljik Grand Prix özelliklerini en son teknolojiyle bir araya getiren XSR900 GP, Yamaha’nın yarış geçmişini günümüzün performansından ödün vermeden yaşatıyor.

Grand Prix yarışlarının “Altın Çağı”

Yamaha, Fransa Grand Prix’sinde ilk kez arazi yarışları dünya şampiyonası etkinliğine katıldı.

Premier klasmandaki ilk şampiyonluğu 1970’lerde Giacomo Agostini ile kazanan Yamaha, bu zaferi on yıl içinde başka şampiyonluklarla taçlandırdı.

Ancak Yamaha asıl mirasını, 1980’lerde Grand Prix yarışlarının “Altın Çağı” olarak bilinen dönemde inşa etti. Yamaha, 1980’de “Kral” lakaplı Kenny Roberts’ın kullandığı YZR500 ile üst üste üçüncü kez şampiyonluk kazanmasının ardından rakipleriyle üstünlük mücadelesi verdiği zorlu birkaç sezon geçirdi.

Bu dönemin ardından, sürücünün motosikleti hissetmesine öncelik veren yarış motosikletleri geliştirmeye odaklanan yeni bir yaklaşım benimsendi.

Bu yeni strateji, daha fazla Grand Prix başarısı için zemin hazırlamasının yanı sıra (Yamaha, 1984 ve 1992 yılları arasında altı 500 cc Grand Prix şampiyonluğu kazandı) bu dönemde geliştirilen teknolojiyle fabrika üretimi spor motosikletlerin geleceğini de şekillendirdi.

1982’de daha ince bir V4 motora geçiş yapan Yamaha mühendisleri, bu güçlü motoru barındıracak bir şasi tasarlamaya odaklandı. Amaç, V4 motorla aynı genişlikte olan ve motoru kafes gibi saracak bir şasi üretmekti.

Bu tasarım, ilk olarak 1982 YZR500 OW61 Grand Prix motosikletinde yer alan ikonik Deltabox tarzı şasinin doğuşu anlamına geliyordu. Sürücünün en çok ihtiyaç duyduğu zamanda olağanüstü bir rijitlik ve geri bildirim sunan Deltabox, gelecek için son derece önemli bir adımdı. Yamaha, bundan yalnızca üç yıl sonra, YZR fabrika yarış motosikletlerinin özelliklerini yollara taşıyan TZR250 seri üretim modelinde bu şasiyi ilk kez tanıttı.

Şimdi 40 yıl sonra Deltabox tarzı şasi, yeni XSR900 GP de dahil birçok Yamaha motosikletin kalbinde yer almaya devam ediyor.

Saygı duruşu niteliğinde özellikler

Ünlü İngiliz atasözü “İnsanı insan yapan adabıdır”; nezaket, görgü kuralları ve saygının iyi insan etkileşimi ve ilişkilerinin korunması için gerekli olduğuna dair ortak bir anlayıştan yola çıkar.

XSR900 GP’nin tasarımının başlangıç noktasını oluşturan bu anlayış, Faster Sons’ın kökene saygı duyma, geçmişten öğrenme ve günümüz sürücüleri için daha iyi bir motosiklet tasarlama felsefesiyle uyumludur.

Hedefimiz; bir kopya tasarlamak yerine geçmişe en üst düzeyde saygı gösteren, aynı zamanda en son performans ve teknolojik özelliklere sahip bir model ortaya çıkarmaktı. Bu model XSR900 GP’dir.

 

Her ayrıntısında nostalji hissi

1980’lerden ilham alan gövde

Grand Prix motosikletleri, 1980’lerde estetik açıdan önemli bir adım atarak 1970’lerin kıvrımlı gövdesinden 80’lerin ortalarından itibaren görülmeye başlayan “kutu” görünümlü bir tasarıma yöneldi. Bu daha kare görünümlü karenajlar, Grand Prix seviyesinin yanı sıra seri üretim motosikletlerinde de önümüzdeki on yılın trendini belirleyecekti.

XSR900 GP, 1980’lerin YZR Grand Prix motosikletlerinin yanı sıra 1980’lerin sonları ve 1990’ların başlarındaki FZR ve TZR seri üretim spor motosikletlerin özelliklerinden aldığı ilhamla bu dönemi anımsatan üst düzey bir gövdeye sahip. XSR900’ün yuvarlak LED farı yarış motosikleti görünümünü korumak için ön gövdeye düzgün bir şekilde gizlenmiş kompakt bir lens modülü ile değiştirilerek mükemmel bir aydınlatma sağlanırken, ön karenajla bütünlük hissi yaratıldı.

Gövde, görünüş olarak geçmişin sembolü olmasının yanı sıra gövdeyi şasiye bağlayan borulu yapısı ve gösterge panelini destekleyen düz braketlerle 1980’lerden ilham alan gerçek bir altın çağ hissi sunuyor.

Klasik kokpit hissini vurgulayan üst karenaj bağlantısı, orijinal TZ250’de kullanılan aynı somun yapısıyla tasarlandı. Yamaha ilk kez normal yollarda kullanım amaçlı bir seri üretim modelinde gerçek yarış tarzını yansıtan bir beta pim yapısı kullandı.

1970’lerin kıvrımlı gövdelerinden 1980’lerin daha kare görünümüne geçiş yaparken amaç, aerodinamik verimliliği artırırken sürücüyü daha yüksek performansın neden olduğu rüzgardan korumaktı. XSR900 GP de aynı yaklaşımla tasarlandı.

Ön cam ve elcik korumaları görünüm ve özellikleriyle 1980’lerden ilham alınarak tasarlandı. 890 cc CP3 motorun güç çıkışı ve dişli oranı XSR900 ile aynı olan XSR900 GP’nin ön gövde yapısı hızlanmayı ve azami hızı artırırken yan panellerdeki kanallar, radyatörden ısıyı verimli bir şekilde boşaltarak soğutma performansını en üst düzeye çıkarıyor.

Renk uyumlu sele kılıfı, yolcu selesinin üzerinde arka lambayı gizleyen, 1980’ler tarzı kutu gibi bir arka uçla yarış tarzı görünümü tamamlıyor. Sele gövdesinde, hızlanma hissini artırmak için sürücüyü sabit tutun bir sele sabitleyici yer alıyor.

Rainey yıllarını anımsatan renkler

Tüm zamanların en ikonik Yamaha Grand Prix renklerinden biriyle süslenen XSR900 GP, ön ve arka gövdede otantik sarı numara levhalarıyla Wayne Rainey gibi sürücülerin 1980’lerde ve 1990’ların başında birden fazla 500 cc Grand Prix Dünya Şampiyonluğunu kazandığı motosikletlerden esinlenen miras görünümünü tamamlıyor.

Deltabox tarzı şasi ve arka maşa, 1980’lerin prototipler dönemini anımsatmak ve Deltabox tarzı şasinin karakterini vurgulamak için gümüş renginde kaplandı.

Daha sportif bir sürüş

Yarış tarzı klipsli elcikler

Ayrı “klipsli” elcikler yarış tarzı bir kokpit görünümü ve daha sportif bir sürüş deneyimi sunar.

Yenilenen elcikler, XSR900’e göre sürüş pozisyonunu büyük ölçüde değiştirerek yarış tarzı bir motosikletten beklenen daha hassas hissi sunmak için ön taraftaki yükü artıran ve sürücünün ağırlığını öne vermesini sağlayan daha sportif bir sürüş pozisyonu sunar.

Model sadece yarış veya pist sürüşüne odaklanmaz. Tamamen önde toplanan bir sürüş pozisyonu yerine yolda rahatsızlık duymadan keyfini çıkarabileceğiniz bir denge sunmaya özen gösterilmiştir. Daha kalın ve daha destekli seleyle konforun keyfini çıkarın.

Daha sportif bir sürüş pozisyonunu vurgulamak için fabrikada üst konuma ayarlanan alüminyum döküm ayaklıklar iki farklı konum ayarıyla sunulur.

Ayarlanmış rijitlik

XSR900 GP’nin şasiyi çevreleyen alanları, ağırlığı öne vererek ön uçtaki ekstra yükü karşılamak için dönüşlerde dengeyi optimize edecek şekilde ayarlanmıştır. Alt şasi, XSR900’e kıyasla daha güçlüdür.

XSR900, yön değiştirirken veya hızlı yavaşlama sırasında genellikle uyumsuz olan hafiflik ve denge hissini eşitlemek, ayrıca ön uca odaklı sürüş tarzına daha fazla uyum sağlamak için gidon alanındaki rijitliği ayarlayan alüminyum gidon mili miline sahip tek CP3 modelidir.

Hafif Spinforged jantlar ve yeni Bridgestone Battlax Hypersport S23 lastikler sayesinde sürücü, XSR900 GP’yi tam olarak istediği yere konumlandırabilir.

Üst düzey teknoloji

Yüksek performanslı frenler ve süspansiyon

Geçmişin tarzını modern teknolojiyle bir araya getirme yaklaşımını benimseyen XSR900 GP, en yeni süspansiyon ve fren bileşenleriyle donatılmıştır.

KYB Upside Down (USD) ön amortisör çatalları, ön yük ve sıkıştırma sönümlemesinin yanı sıra geri tepme sönümlemesi için tamamen ayarlanabilir özellikleriyle ideal bir kullanım hissi sunar. Bağlantı tipi arka süspansiyon, arka kısımdaki ince ve sportif performansı korumak için neredeyse görünmeyecek şekilde gizlenmiş, öne eğimli, tamamen ayarlanabilir KYB amortisöre güç verir. Uzaktan ön yük ayarıyla sürüş kolayca özelleştirilebilir.

Brembo radyal ön ana silindir motosikletin gelişmiş teknik özelliklerini vurgularken sportif potansiyelini destekler. Fren hortumları daha sportif sürüşlerde, özellikle daha sert durdurma gerektiren durumlarda fren kontrolünü iyileştirmek için optimize edilmiştir.

Yamaha Sürüş Kontrolü (YRC)

Nostaljik tarzın yüksek performanslı en yeni teknolojiyle bir araya geldiği XSR900 GP’de sürücüler, Yamaha Sürüş Kontrolü (YRC) ile sürüş deneyimlerini özelleştirebilirler. Daha basit kullanım için motor gücü özellikleri ve sürücü yardımları, sürücü tercihlerine ve yol koşullarına bağlı olarak elektronik müdahale seviyesinde hızlı bir şekilde değişiklik yapılmasına olanak tanıyacak şekilde entegre edilmiştir.

“SPORT”, “STREET” ve “RAIN” olmak üzere önceden ayarlanmış üç entegre sürüş modu, farklı koşullar için farklı müdahale seviyelerinde fabrika ayarlarına sahiptir. Bu özellikler sürücünün çeşitli elektronik kontrollü, yatış açısına duyarlı sürücü yardımları için kendi güç ve müdahale ayarlarını manuel olarak seçmesini sağlayan iki özel ayar ile tamamlanır. Tümü akıllı telefon kullanılarak MyRide uygulaması aracılığıyla ayarlanabilir.

5 inç tam bağlantı özelliğine sahip TFT gösterge

Retro tarzı kokpitte, beş inç boyutunda, tam renkli yeni bir TFT ekran yer alır. Farklı sürücülere uygun dört farklı tema arasından seçim yapabilir. Geçmiş yılların yarış motosikletlerinden esinlenen geleneksel analog tarzı devir göstergesi teması, dönemin sürüş deneyimini yaşamak isteyen sürücüler için idealdir.

XSR900 GP’de yerleşik bir İletişim Kontrol Birimi (CCU) aracılığıyla standart olarak sunulan akıllı telefon bağlantısı, akıllı telefonları motosikletlere bağlayan ücretsiz MyRide Link uygulaması sayesinde sürücülerin sürüş sırasında bağlantıda kalmasını sağlayarak gelişmiş bir sürüş deneyimi sunar. Modele yeni bir boyut kazandıran bu özelliklerle çağrı ve mesaj bildirimlerini 5 inç TFT ekranda görebilir, Bluetooth kulaklık* aracılığıyla yanıtlayabilir ve müzik dinleyebilirsiniz. Sürücüler, sisteme bağlandıklarında 5 inç TFT gösterge panelinde adım adım yol tarifi sunan entegre Garmin StreetCross navigasyon sistemini de kullanabilirler.

Gösterge panelinin yanında bulunan yeni USB Type C soketle harici cihazlara güç sağlama seçeneği de mevcuttur.

*Bluetooth kulaklık motosiklete dahil değildir

Yeni ergonomik kumanda mekanizması

Yeni entegre elcik kontrol anahtarı grubu, sürücünün akıllı telefon bağlantısı, navigasyon ve sürüş modları dahil olmak üzere yeni XSR900 GP’nin çok çeşitli işlevlerini çalıştırmasına ve farklı menü seçenekleri arasında geçiş yapmasına olanak tanır.

Net, mantıksal ve sade bir tasarıma sahip olan düğmelerin şekli, hareketi ve ergonomik düzeni sezgisel hareket göz önünde bulundurularak tasarlanmıştır. Böylece sürücüler, farklı işlevler arasında kolayca geçiş yapabilir.

Dönüş sinyalleri gösterge düğmesine hafifçe tıklandığında, şerit değiştirirken veya yalnızca kısa bir gösterge gerektiğinde kullanılmak üzere üç kez yanıp sönerek trafiğin yoğun olduğu zamanlarda navigasyona yardımcı olur. Düğmeye tam tıklandığında 15 saniye geçene kadar ve motosiklet 150 metreden fazla yol kat edene kadar sürekli yanıp söner.

Yeni Acil Durdurma Sinyali (ESS) işlevi, acil bir durumda aracın arkasındaki sürücüleri aracın hızla durduğu konusunda uyarmak için dörtlü flaşörleri yakarak ani frenlemeye tepki verir.

Yatış açısına duyarlı sürücü yardımları ile gelişmiş altı eksenli ek IMU desteği

XSR900 GP’de, doğrudan R1’deki elektronik sistemlerden geliştirilen yüksek teknolojili altı eksenli IMU, ileri-geri, yukarı-aşağı ve sol-sağ yönlerdeki hızlanmanın yanı sıra motosikletin eğim, yalpalama ve savrulma durumlarındaki açısal hızını da sürekli olarak ölçer.

Altı eksenli IMU, yatış açısına duyarlı Çekiş Kontrol Sistemi (TCS), Kayma Kontrol Sistemi (SCS), ön tekerlek Kaldırma Kontrol Sistemi (LIF) ve Fren Kontrol Sistemi (BC) dahil olmak üzere elektronik sürücü yardımları paketini kontrol eden ECU’ya gerçek zamanlı olarak veri gönderebilir.

XSR900 GP, üçüncü nesil hızlı vites değiştirme sistemiyle donatılan ilk Sport Heritage modelidir. Bu işlev, standart işlevlere ek olarak hızlanma sırasında debriyajsız vites düşürme ve yavaşlama sırasında debriyajsız vites yükseltme sağlayarak sürüş deneyimini geliştirir.

Öne Çıkan Teknik Özellikler

  • 80’li ve 90’lı yılların Grand Prix yarış motosikletlerini anımsatan özgün tasarım
  • Bağlantı özelliğine sahip, tam renkli 5 inç yeni TFT ekran
  • Yüksek kaliteli, tamamen ayarlanabilir ön ve arka KYB süspansiyon
  • Yeni tasarlanmış klipsli elcikler ve elcik düğmeleri
  • Optimum rijitlik sağlayan Deltabox tarzı şasi
  • Konforlu ana sele, yeni yan kapaklar ve çıkarılabilir sele kılıfı
  • Yeni ayaklık tarzı ve konumlar
  • Yamaha Sürüş Kontrolü YRC ve 6 eksenli IMU
  • Hız sabitleyici, üçüncü nesil Hızlı Vites Değiştirme Sistemi ve A&S Debriyaj
  • EU5+ uyumlu gelişmiş yüksek torklu CP3 890 cc motor
  • Bridgestone Battlax Hypersport S23 ile donatılmış Yamaha Spinforged jantlar

 

Renkler, stok durumları ve fiyatlar

Yeni XSR900 GP, Legend Red ve Power Grey olmak üzere iki renk seçeneğiyle sunulacak. Avrupa’daki bayilere teslimat süreleri ve fiyatlar bölgeye göre değişebilir. Tüm bilgilere ulaşmak için lütfen yetkili Yamaha bayisi ile iletişime geçin.

 

Yamaha Orijinal Aksesuarları ve Faster Sons Giysileri

Yamaha, XSR900 GP sahiplerinin motosikletlerini kolayca kişiselleştirmesini sağlayan bir dizi paket ve özel orijinal aksesuarlar geliştirmiştir.

Müşteriler, yeni XSR900 GP’lerini almadan önce paket ve aksesuar siparişi verebilir ve bunları Yamaha bayilerinde taktırabilirler. Paketlerde yer alan tüm ürünler ayrı ayrı da satın alınabilir. Kit içerisinde yer alan parçalara ek olarak XSR900 GP’nin orijinal aksesuar listesinde Alt Karenaj, Plaka Tutucu, Renkli Ön Cam ve Akrapovic Egzoz Sistemi de yer almaktadır.

Yamaha’nın Sport Heritage motosiklet serisini tamamlamak üzere geliştirilen Faster Sons kıyafet koleksiyonu, XSR’nin zamana meydan okuyan görünümüyle uyumlu olacak şekilde tasarlanmış şık tişörtler, kazaklar, deri ceketler, beyzbol şapkaları, yamalar ve daha fazlasını içerir.

 

MyGarage uygulaması

Yamaha müşterileri, hızlı ve kullanımı kolay MyGarage uygulaması ile hayallerindeki Sport Heritage modelini kendi evlerinin rahatlığında oluşturabilirler. Ücretsiz uygulama, kullanıcıların akıllı telefonlarında veya dizüstü bilgisayarlarında ideal XSR’lerini oluşturmak için seçtikleri modele orijinal aksesuarlar ekleyip kaldırmalarına olanak tanır.

MyGarage uygulamasıyla XSR’nize ekleyeceğiniz aksesuarları kolayca seçebilir ve nihai sonucu her açıdan 3D olarak görüntüleyebilirsiniz. Ayrıca, süreci daha da kolaylaştırmak için bitmiş ürün doğrudan müşterinin seçtiği Yamaha bayisine e-posta ile gönderilebilir ve müşteriler bayiden daha fazla bilgi alabilir.

Yamaha Orijinal Aksesuarları ve Kıyafetleri veya MyGarage ile ilgili tüm bilgilere ulaşmak için lütfen www.yamaha-motor.eu adresini ziyaret edin.

 

MyRide uygulaması

Yamaha’nın ücretsiz MyRide uygulaması, tüm XSR sürücülerine rota oluşturma, rota takibi, yatış açısı, kat edilen mesafe ve benzer sürüş bilgilerini sunarak sürüş deneyimlerinden daha fazla yararlanma olanağı sunar. Ayrıca kullanıcılar kendi hikayelerini oluşturabilir, fotoğraf ekleyebilir ve bunları sosyal medyada ve MyRide topluluğunda paylaşabilirler.

Devamını oku

Genel

Yeni Yamaha R7 ile Daha Gelişmiş Supersport Deneyimi

Yayımlanma

/

Yamaha’nın ikonik R Serisinin her modeli, ülkemizde satışa sunulmaya hazırlanıyor.
Yamaha’nın R Serisi; yarış kazanan üstün performansın, teknolojinin, yenilik ve tasarımın bir araya gelişini temsil eder.
Son 30 yıl boyunca Yamaha yenilikçi bir yol açma konusunda Supersport modelleriyle öncü bir rol oynadı ve bu kategorinin evrimine katkıda bulundu.

İlk R1’in tanıtıldığı 1998 yılından itibaren her R-Serisi modeli fark yaratmakla kalmadı aynı zamanda oyunun kurallarını değiştirdi. Son yıllarda sınırları zorlayan Yamaha, yolda ve pistte optimum performans sunan ve yarışlardan ilham alan spor motosikletler sunarak Supersport motosiklet konseptinde etkileyici modeller sundu.

2021’de piyasaya sürülen ve CP2 motor bloğundan güç alan R7 de bu hedef doğrultusunda atılan bir adımdı. Yeni bir Supersport türü olan R7, daha genç bir kitleye hitap etmek ve yeni nesil sürücüleri R125’ten R9’a ve öncü modelleri takip eden daha ekstrem ve üst düzey R1 RACE ile R1 GYTR’ye kadar tüm R serisi modellere sahip olmanın verdiği heyecan ve gururla tanıştırmak amacıyla tasarlandı.

Supersport kategorisinin bu evrimi yarış dünyasına da yansıdı. Avrupa’da düzenlenen popüler R7 Cup yarışlarıyla hem pistte hem de yolda kendini kanıtlayan R7 ayrıca 2024’te gerçekleştirilen Kadınlar Dünya Pist Şampiyonası için seçilen tek motosiklet oldu. Bu orta siklet Supersport sınıfının önemi, 2026 yılında R7’nin yarışlarda yer alacağı yeni FIM World Sportbike (WorldSPB) daha da önce çıkacak.

Yamaha’nın orta sınıf Supersport modeli olan R7, 2026 yılında çıtayı daha da yukarıya taşıyor ve daha rafine, güven veren bir sürüş deneyimi sunuyor.
R1’den geliştirilen 6 eksenli IMU ile birlikte, kapsamlı bir elektronik sürücü yardımı paketi ve YRC sürüş modlarına sahip oluyor.
Şasi modifikasyonları sayesinde daha zarif bir tasarım sunarken, dinamik bir yol tutuşu deneyimi sağlar.
Yenilenen sürüş ergonomisi, konforu ve hassasiyeti üst düzeye çıkartır.
Şık ve aerodinamik yeni Nesil R-Serisi tasarımı

YAMAHA ÇİP KONTROLLÜ GAZ KELEBEĞI (Y-CCT)
R7’de artık, sürücünün gaz kolu verilerini algılayarak ideal gaz açılma derecesini anında hesaplayan ECU’ya sahip yenilikçi Yamaha Çip Kontrollü Gaz Kelebeği (YCC-T) bulunuyor.
Sonuç olarak, tüm devir aralıklarında daha yumuşak bir tork eğrisi ve ikonik 689 cc CP2 motor bloğundan daha doğrusal bir his elde ediliyor.
Ayrıca YCC-T, R7’de elektronik sistemler açısından da yepyeni bir dünyanın kapılarını açıyor. Kullanıma sunulan sürüş modları ve elektronik yardımlarla R9’un izinden giderek, sürücülerin bu paketten en iyi şekilde faydalanmalarını ve sürüş heyecanını hissetmelerini sağlıyor.

6 EKSENLİ IMU VE ELEKTRONİK SÜRÜCÜ YARDIMLARI

Tamamen özelleştirilebilir elektronik sürücü yardım paketi, R1’den ilham alan 6 eksenli IMU ile birlikte çalışır. Bu paket hem yolda hem pistte sürücülerin deneyim kazanmalarına ve güven hissini sağlamalarına yardımcı olur.
6 eksenli IMU; ileri-geri, yukarı-aşağı ve sol-sağ yönlerdeki hızlanmanın yanı sıra motosikletin eğim, yalpalama ve savrulma durumlarındaki açısal hızını da sürekli olarak ölçerek tamamı sürücüde güven oluşturmaya odaklanan ve R7’nin potansiyelini en üst düzeye çıkarmayı sağlayan yeni elektronik sürücü yardımları paketini kontrol eden ECU’ya gerçek zamanlı bilgi gönderir.
Bu özellikler arasında, gaz kelebeği tepkisini ve motor özelliklerini sportif moddan daha hafif moda değiştirmeyi sağlayan üç farklı güç modu bulunur. Üç aşamalı, yatış açısına duyarlı çekiş kontrol sistemi (TCS), ön ve arka tekerlekler arasındaki hız farkını algılar ve gerektiğinde arkadan çekişi korumak için güç dağıtımını yumuşatır.
Arkadaki kaymaları algılayıp, kaymanın kontrol edilmesine yardımcı olan Kaydırma Kontrolü (SCS) de üç destek seviyesiyle sunulur. Ön Kaldırma Kontrolü (LIF), ön tekerleğin hızlanma sırasında yerden yükseldiğini algılar ve tekerleğin kalkışını kontrol etmek üzere güç çıkışını ayarlar. R7 frenleme sırasında yatık durumdayken kaymaya başlarsa Fren Kontrolü (BC) sistemi, fren basıncını durumu telafi edecek şekilde değiştirir.

Gelişmiş Motor Freni Yönetim Sistemi (EBM), pistte sürüş sırasında gaz kapatıldığında veya vites düşürüldüğünde iki seviye arasında geçiş yapabilir. Arka tekerleğin aşırı motor freni nedeniyle kilitlenmesi durumunda daha fazla destek sağlamak amacıyla Arka Tekerlek Kayma Regülatörü (BSR) motor torkunu kontrol ederek motosikletin davranışını değiştirir. Bu sistem, yol tutuşun düşük olduğu koşullarda da ekstra güven sağlar.
Yarışa optimum bir başlangıç yapılmasını sağlamak için kalkışın ardından hızlanırken kullanılabilen bir Kalkış Kontrol (LC) sistemi de bulunmaktadır. Bu sistemin pist sürüşünde sağladığı bir diğer avantaj ise fren girişlerine daha doğrudan yanıt vermek üzere arka ABS’in kapatılmasına olanak tanımasıdır.
Elektronik yardımcı paketi, daha az deneyimli sürücüler için daha fazla koruma sağlayan yüksek ayarlardan daha deneyimli sürücülere yönelik daha düşük destek seviyesine kadar tüm sürücülerin kendi sürüş becerilerine uyum sağlayan optimum destek seviyesini sunacak şekilde tasarlanmıştır. Ayrıca, sürücü yardımcıları, daha yüksek deneyimle gerçekleştirilen pist sürüşlerine uyum için tamamen kapatılabilmektedir.

YAMAHA SÜRÜŞ KONTROLÜ ILE KİŞİSELLEŞTİRİLEBİLİR SÜRÜŞ MODLARI
R1 ve R9’dan sonra, R7’de de sürücülere kişisel tercihleri veya sürüş koşullarına göre motor gücü özelliklerini ve elektronik yardımcıların seviyesini seçme olanağı tanıyan Yamaha Sürüş Kontrolü (YRC) sistemi bulunacak. Farklı koşullara uyum sağlayan fabrika ayarlarıyla önceden ayarlanmış SPORT, STREET ve RAIN sürüş modlarının yanı sıra sürücüye Yamaha MyRide uygulaması aracılığıyla tercih ettiği ayarları manuel olarak yapma olanağı tanıyan iki Özel ayar oluşturma seçeneği sunulmaktadır.

ÜÇÜNCÜ NESİL QUICKSHIFTER VE GELİŞTİRİLMİŞ VİTES DEĞIŞTİRME
Daha akıcı, daha yumuşak ve daha sportif vites değiştirme deneyimi sunmak amacıyla erkek ve dişi dişlilerdeki diş sayısı birinci vites ile üçüncü vites aralığı için beşten altıya çıkarıldı. Gaz kelebeği açıldığında ve kapatıldığında motosikletin davranışı üzerinde oluşturduğu etkiyi azaltmak amacıyla dördüncü vites ile altıncı vites aralığı için dişli açısı da değiştirildi ve daha yumuşak vites geçişleri sağlandı.
Yamaha’nın üçüncü nesil Hızlı Vites Değiştirme Sistemi (QSS) ile genel vites değiştirme deneyimi daha da geliştirildi. Farklı ayarlarla debriyajsız vites yükseltme ve düşürme özelliği sunan bu sistemde Ayar 1, hızlanırken debriyajsız vites yükseltme ve yavaşlarken debriyajsız vites küçültme olanağı tanırken Ayar 2, hızlanırken vites düşürme ve yavaşlarken vites yükseltme imkanı sunarak hem yolda hem de pistte sürüş sırasında çok çeşitli senaryolara uyum sağlar.

DAHA RAFİNE VE ÇEVİK KONTROL DAHA RİJİT VE ÇEVİK ŞASİ
Dengeyi artırmak için rijitliği geliştirme çalışmaları sırasında boru düzeneği, çapı, kalınlığı ve takviyesi dahil R7’nin şasisindeki neredeyse her öğe değiştirildi ve optimize edildi. Sonuç olarak, önceki şasi ile aynı ağırlık korunarak eksenel, yanal ve burulma rijitliği iyileştirildi. Artırılan rijitliğe uyum sağlaması amacıyla orta bağlantıda çelik plakalar ve plastik kapaklar kullanılarak sürüş sırasında mükemmel denge sağlanırken motosikletin gidondan ve lastiklerden gelen geri bildirime verdiği tepki optimize edildi. Arka maşa da yoldan daha net geri bildirim sağlayacak şekilde yeniden tasarlandı.
Tarzı ve kuvveti optimize etmek amacıyla önceki tasarımın daha kalın olan parçaları inceltilerek yeniden tasarlanan üçlü kelepçe, öncü R1 ve R9 modelindeki üçlü kelepçelere daha benzer yeni bir görünüm kazandı.

Şaside yapılan revizyonları tamamlamak amacıyla R7’nin 41 mm’lik upside down ön amortisörlerinde kullanılan alüminyum (çelik yerine) piston kolları sayesinde genel ağırlık 350 gram azaltıldı ve daha hafif, daha çevik performans sağlandı. Ön yük, tepki ve sıkıştırma sönümlemesi için tamamen ayarlanabilen ön amortisör çatalı, sürücü tercihlerine ve değişen sürüş senaryolarına uyum sağlayacak şekilde anında değişiklik yapılmasına da olanak tanıyor. R7’de ilk kez kullanılacak Yamaha SpinForged jantlar ağırlığı önemli ölçüde azaltmanın yanı sıra
tekerlekteki ataleti de azaltarak daha hafif ve daha çevik kullanım olanağı sunacak. SpinForged jantlara daha yüksek yol tutuşu sağlayan Bridgestone Battlax Hypersport S23 lastikleri takıldı. Şaside yapılan tüm bu iyileştirmeler, iyileştirilen lastik geri bildirimi ve daha az yalpalama ve yumuşak sönümlemeyle sağlanan genel anlamda daha sakin bir şasi hissi sayesinde R7’nin daha iyi ve daha dinamik yol tutuşu deneyimi sunmasını sağlar.

YENİLENEN SÜRÜŞ POZİSYONU
R7’nin sürüş pozisyonu, genel erişilebilirliği ve sürüş konforunu artıracak şekilde değiştirildi. Yeniden konumlandırılan gidon pozisyonu gövdenin üst kısmı için daha kolay hareket olanağı sağlanırken yeniden tasarlanan yakıt deposu sayesinde motosiklet üzerinde öne ve geriye doğru hareket özgürlüğü artırıldı. Bu değişiklik, sürücülere viraj alırken ve yön değiştirirken vücut ağırlıklarını daha proaktif şekilde kaydırma olanağı tanır. 5 mm azaltılan sele yüksekliği (835 mm’den 830 mm’ye) daha erişilebilir bir şasi geometrisi sağlar. Daha keskin görünümlü selesi, R7’yi R1 ve R9 ile bir araya getirirken sürücü bağlantısını ve yol tutuşu performansını da artırıyor. R7’de, R1’de kullanılan ve ağırlığın ayaklıklara verilmesini sağlayarak viraj alma sırasında alt vücut dengesini artıran ayaklık bulunuyor.

5 İNÇ TFT EKRAN, BAĞLANTI VE SEZGİSEL KONTROLLER
5 inç tam renkli TFT gösterge ekranı, seçilebilir dört ekran temasıyla premium bir his sunuyor.

ÖZEL PIST MODU
Yolda sürüşe yönelik dört temaya ek olarak sunulan Pist Modunda, gerçek “yarış tarzında” gösterge paneli düzeni sunmak amacıyla tur zamanlayıcısına odaklanan panelde yalnızca ilgili bilgiler gösteriliyor.

YEPYENI ARABİRİME SAHİP SEZGİSEL KONTROL KUMANDALARI
Yeni entegre elcik düğme grubu, sürücünün akıllı telefon bağlantısı, navigasyon ve sürüş modları dahil olmak üzere yeni R7’nin çeşitli işlevlerini kullanmasına ve daha fazla menü seçeneği arasında geçiş yapmasına olanak tanır. Daha sezgisel ve rahat bir sürüş deneyimi için sinyaller artık otomatik kapanıyor ve sinyal süresini kısaltmak amacıyla üç kez yanıp sönme seçeneği sunuyor. Acil Durum Durdurma Sinyali (ESS) işlevi, acil bir durumda aracın arkasındaki sürücüleri aracın hızla durduğu konusunda uyarmak için dörtlü flaşörleri yakarak ani frenlemeye tepki verir.

HIZ SABİTLEYİCİ VE HIZ SINIRLAYICI
R7, özellikle uzun mesafeli sürüşlerde ekstra kolaylık sağlamak için üçüncü vites ve 40 km/s ve üzeri hızlarda sürüş sırasında etkinleştirilebilen bir hız sabitleyici sistemi ile donatıldı. Seyir hızı, ayarlandıktan sonra düğmeye tek bir basışla 1 km/s aralıklarla artırılabilir veya düğmeyi basılı tutarak sürekli olarak artırılıp azaltılabilir. Sürücü iptal düğmesini seçtiğinde veya frene, debriyaja ya da gaza bastığında hız sabitleyici sistemi devre dışı bırakılır. Ayrıca motosikletin seçilen hızı aşmamasını sağlamak için bir hız limiti belirlenerek motorun çıkış gücü kontrol edilebilir.

AKILLI TELEFON BİLDİRİMLERİ VE VERI AKTARIMI
R7’nin ekranı, motosikletin yerleşik İletişim Kontrol Birimi (CCU) aracılığıyla Yamaha’nın MyRide uygulaması üzerinden bir akıllı telefona bağlanabilir. Bu tam bağlantı özelliği; telefon görüşmeleri, kısa mesajlar ve hava durumu güncellemeleri gibi çeşitli bilgileri ve görüntüleri ekranda görüntüleme olanağı sunarken Garmin StreetCross uygulaması aracılığıyla tam bir navigasyon sistemi kullanılabilir.
MyRide uygulaması, YRC ayarlarını değiştirmek için de kullanılabilir ve motosikletten uzaktayken bile yeni YRC modların ayarlanmasına olanak tanır. Uygulamaya belirli bir yol veya pist koşuluna uyum sağlayacak 40 farklı mod ayarı seçeneği kaydedilip bu ayarlar menzil içindeyken motosiklete yüklenebilir.

Y-TRAC REV – BIR YARIŞÇI GİBİ HİSSEDİN!
2025 R9 modeli ile birlikte kullanıma sunulan yeni Y-TRAC Rev uygulaması, özel veri izleme ve pit ekibine sürücüyle iletişim kurma seçeneği sayesinde sürücülere profesyonel bir yarışçı deneyimi sunar. Y-TRAC Rev uygulaması ile sürücüler, tur süreleri ve sektör zamanlarının yanı sıra yatış açısı, motor devri, vites konumu, hız, gaz kelebeği konumu ve çekiş kontrolü elektronik destek sistemlerindeki destek seviyeleri gibi makine verilerini de kaydedilebilir. Sürücü daha sonra bu verileri analiz ederek veya diğer kullanıcıların verileriyle karşılaştırarak tur sürelerini iyileştirebilir ve aynı MotoGP’de olduğu gibi motosiklet ayarlarını optimize edebilir.

Y-TRAC Rev, sürücünün akıllı telefondan gelen GPS konum verilerini kullanır. Ayrıca, sürücü motosiklette harici bir GPS birimi kullanmayı tercih ediyorsa Y-TRAC Rev, Garmin GLO2’yi de destekler. Y-TRAC Rev ayrıca sürücünün pit ekibinin pistteyken gösterge paneline mesaj gönderebileceği bir “Sanal Pitboard” seçeneği de sunar. R7 sahipleri Y-TRAC Rev uygulamasını ücretsiz kullanabilir ancak sınırsız sürüş günlüklerinin kilidini açmak için premium abonelik gereklidir.

YENİ NESİL R SERİSİ TASARIM VE AERODINAMİ
Estetik, R Serisi DNA’sı için daima önemli bir unsur olmuştur ve her R modelinin temel tasarımında YZR- M1 MotoGP motosikletinin etkisi görülmektedir. Yeni R7 için de durum farklı değil. “M” biçimli kanal gibi öne çıkan özelliklerin korunduğu bu motosiklet, tüm R Serisi yelpazesiyle uyumlu, şık yeni bir görünüme sahip. Daha yüksek aerodinamik performans seviyeleri sağlamak amacıyla ön alanı küçültmek için özel çaba harcandı ve karenajın genişliği daha ince ve daha yumuşak hale getirildi. R7’de ortada yer alan, ön alanın dar boyutlarını korumak ve ağırlığı en aza indirmek için ikonik M şeklindeki hava kanalına gömülü olan tekli far korunurken yeni far lensiyle aerodinamik verimlilik artırıldı. Farın altına takılan
alt rüzgarlığın şeklinde yapılan değişiklikler sayesinde hava akışı verimliliği artırıldı ve daha yüksek hava hacminin radyatöre yönlendirilmesi sağlandı.
Aynalara entegre edilen sinyal lambaları ve minimalize edilen aydınlatma grubu, motosikletin ince görünümünü öne çıkarıyor.

ÖNEMLİ TEKNİK ÖZELLİKLER
689 cc CP2, sıvı soğutmalı, DOHC, 4 supaplı, çift silindirli motor
Daha rijit ve daha çevik şasi
Yamaha Çip Kontrollü Gaz Kelebeği (YCC-T)
R1’den ilham alarak geliştirilen 6 eksenli IMU
Çekiş Kontrolü (TCS), Kaydırma Kontrolü (SCS), Fren Kontrolü (SCS) dahil olmak üzere yatış
açısına duyarlı sürücü yardımı özellikleri
Güç Modları (PWR), Kalkış Kontrolü (LC) ve Ön Kaldırma Kontrolü (LIF)
Üçüncü Nesil Hızlı Vites Değiştirme Sistemi (QSS)
Motor Freni Yönetimi (EBM) ve Arka Tekerlek Kayma Regülatörü (BSR)
Özelleştirilebilir ayarlara sahip Yamaha Sürüş Kontrolü (YRC)
Arka ABS kapalı modu
Yeni Nesil R Serisi tasarım
Bağlantı özelliklerine sahip 5 inç tam renkli TFT ekran
Y-TRAC Rev ile sürüş verilerini kaydedip analiz etme özelliği
Hız sabitleyici ve hız sınırlayıcı
Bridgestone Battlax Hypersport S23 lastiklerle ile donatılmış Spinforged jantlar
Daha rafine, tamamen ayarlanabilir ön ve arka süspansiyon
Daha fazla konfor ve hareket için geliştirilmiş sürüş pozisyonu

Devamını oku

Genel

Renkli Ekranlı Honda CB125F Ülkemizde Satışta

Yayımlanma

/

26YM HONDA CB125F

Honda, giriş seviyesindeki Naked modeli CB125F’yi yenilenen tasarımı, ek teknolojileri ve düşük yakıt tüketimiyle Türkiye’de satışa sunuyor. Start-stop özelliğiyle öne çıkan yeni CB125F, günlük kullanıma uygun yapısıyla motosiklet dünyasına adım atan sürücüler için güvenilir bir model olarak fark yaratıyor. CB125F modeli canlı renk seçenekleriyle 6 Eylül 2025 Cumartesi günü 139 bin TL satış fiyatıyla bayilerde yerini alıyor.

Honda’nın A1 ehliyet sınıfına uygun CB125F modeli, güncellenen tasarımıyla Türkiye yollarına çıkmaya hazırlanıyor. Honda’nın başlangıç seviyesine uygun 125 cc hacimli motosikletleri arasında yer alan CB125F modeli kullanıcı dostu bir giriş seviyesi motosiklet olarak dikkat çekiyor. 26 senelik mirasa sahip model, 2015 yılında geçirdiği tasarım değişimi sonrasında güçlü yönlerini korurken; kalite, kullanılabilirlik ve tasarım açısından gelişti. Honda’nın Naked kategorisindeki modeli CB125F, 2021 ve 2024 yıllarındaki yeniliklerin ardından 2026 model yılında da güncel tasarım, revize edilen detaylar ve ek teknolojilerle motosiklet severlerin beğenisine sunuluyor. Kırmızı, gri ve mavi olmak üzere üç farklı renk seçeneği ile yenilenen Honda CB125F modeli, 6 Eylül 2025 Cumartesi günü 139 bin TL satış fiyatıyla Honda Türkiye Motosiklet bayilerinde yerini alıyor.

26YM HONDA CB125F

Keskin tasarım çizgileri ile güçlü duruş

Honda CB125F, günlük kullanıma uygun olmasıyla motosiklet dünyasına giriş seviyesi için güvenilir bir yol arkadaşı olarak tasarlandı. Yenilenen CB125F, kullanıcısına büyük bir motosikletin tarzına yaklaşan güncellenmiş ve gelişmiş tasarımıyla öne çıkıyor.  Geniş yakıt deposu, önceki nesilden esinlenerek tasarlanırken; keskin tasarım çizgileri modelin güçlü duruşunu destekleyerek dinamizm kazandırıyor. Siyah renkli susturucu ile uyum yakalayan üç boyutlu Honda Motosiklet logosu, modelin dikkat çekici hatlara sahip tasarım çizgilerini vurguluyor. Yenilenen koyu renkli ön cam granaj daha kompakt ve zarif bir görünüme kavuşurken; yan depo kaplamalarıyla birlikte rüzgarı etkili bir şekilde yönlendiriyor. CB125F, dikey ışık imzasıyla fark yaratırken; hem ön hem arka aydınlatmada tamamen yeni LED farlar yer alıyor. Yeni tam renkli 4,2 inç TFT ekran; vites, yakıt ve saat göstergeleriyle sürüş deneyiminin kalbini oluşturuyor. Bluetooth akıllı telefon bağlantısı desteği ile gelişmiş bir kullanıcı deneyimi sunuluyor. USB-C girişi, kullanıcılar için akıllı telefonu kolayca şarj etme olanağı sağlıyor. Dik ve rahat oturma pozisyonu sunan modelde, ileride konumlandırılan ayak destekleri ve geniş boru şeklindeki gidon, sürücülere güvenli bir sürüş ve çok yönlü görüş alanı sunuyor. Yolcu için alüminyum tutamaç ve orta sehpa da standart donanımlar arasında yer alıyor.

26YM HONDA CB125F

Honda CB125F’de manuel vites ile start-stop teknolojisi ilk kez bir arada

Yenilenen Honda CB125F’nin 124 cc, hava soğutmalı, iki supaplı, SOHC, tek silindirli eSP motoru, yoğun şehir yollarında optimum performansı sunmak üzere tasarlandı. Motor 7.500 d/d’de 8 kW maksimum güç ve 6.000 d/d’de 10,9 Nm maksimum tork sağlarken; 0’dan 200 metre mesafeye 12,4 saniyede ulaşıyor. Yakıt ekonomisiyle öne çıkan CB125F, 1,4 lt/100 km (66,7 km/lt) yakıt tüketimi değerine ulaşırken; 11 litrelik yakıt deposuyla 730 km’nin üzerinde bir menzile olanak sağlıyor. Yeni CB125F’deki en önemli değişiklik olarak modelin donanım özelliklerine start-stop işlevi ekleniyor. CB125F, manuel vitesli motosikletler kategorisinde start-stop özelliğini sunan ilk Honda modeli olarak sürüş deneyimini daha ekonomik hale getiriyor. Start-stop teknolojisi, trafik ışıklarında ya da kısa beklemelerde motoru otomatik olarak durdurarak yakıt tasarrufu sağlıyor, hareket ettiğinizde devreye girerek motorun sorunsuz bir şekilde yeniden çalışmasını sağlıyor. EURO5+ uyumluluğu sunan CB125F modelinde start-stop işlevi istendiğinde devre dışı bırakılabiliyor.

26YM HONDA CB125F

CB125F’nin boru şeklindeki çerçevesi yüksek dayanımlı çelikten üretilirken; motorun sağlam merkez omurgası, sürüş konforu ile yolda optimum dengeyi sağlıyor. Tüm eğim açılarında sportif sürüş hissi sunan modelin ıslak ağırlığı ise sadece 117 kg. Çift arka amortisör, beş kademeli yay sertlik ayarını ve 30 mm çaplı teleskopik çatalın uyumunu tamamlıyor. Önde tek pistonlu fren kaliperi ile 240 mm ön disk ve arkada 130 mm kampana görev yapıyor. Düşük hızlarda daha dengeli ve istikrarlı kontrol sağlayan Kombine Fren Sistemi (CBS) yeni ve daha az deneyimli sürücüler için güvenli bir sürüş imkanı sunuyor. 18 inç dökme alüminyum ön ve arka jantlar, engebeli şehir yollarında dengeyi ve sürüş kalitesini artırıyor.

26YM HONDA CB125F

Devamını oku

Genel

Yamaha Tracer 7 ve Tracer 7 GT Y-AMT

Yayımlanma

/

Yamaha TRACER 7 ve TRACER 7 GT, sportif performansı sürüş konforuyla buluşturan benzersiz bir deneyim sunmaya devam ediyor. Ödüllü CP2 motor bloğu, üst düzey şasi ve yeni nesi teknolojiler ile bir araya gelerek hem heyecan hem de güven veren eksiksiz bir sürüş deneyimi sunuyor.

TRACER 7 serisinin 2026 modeli, Yamaha’nın devrim niteliğindeki Yamaha Otomatikleştirilmiş Manuel Şanzımanı (Y-AMT) ile yepyeni bir seviyeye ulaşıyor. Tek parmakla kolayca kumanda edilen “see-saw” anahtarı ile manuel vites değiştirmeyi veya tam otomatik şanzımanı tercih edebileceğiniz bu teknoloji sayesinde sürüş deneyimi yepyeni bir boyut kazanıyor. TRACER 9, TRACER 9 GT ve TRACER 9 GT+ sürücülerini çoktan etkisi altına alan bu özellik artık TRACER 7 ve TRACER 7 GT kullanıcıları için de heyecan verici bir seçenek olacak.

Yamaha Sürüş Kontrolü (YRC) elektronik özellikleriyle mükemmel bir uyum içinde çalışan Y-AMT sistemi, eşsiz konfor ve pratikliği ile çok daha dinamik ve heyecan verici bir sürüş sunar. Günlük sportif sürüşlerden yoğun şehir trafiğine ya da uzun yol maceralarına kadar her anınıza eşlik eden Y-AMT, “Yeni Rotalar Keşfetmeye” yepyeni bir boyut katıyor.

Renkler, Stok Durumu ve Fiyat

35 kW modelleri de dahil olmak üzere yeni TRACER 7 ve TRACER 7 GT Y-AMT, standart 6 vitesli manuel şanzıman modelleriyle aynı renk seçenekleriyle satışa sunuluyor. TRACER 7, Redline ve Midnight Black renk seçenekleriyle sunulurken TRACER 7 GT ise Icon Performance ve Tech Black renkleriyle satışa sunulacak.  Ülkemizde de satışa sunuldu.

Devamını oku