Sosyal medya

Genel

Doğuştan ikonik: Yeni XSR900 GP

Yayımlanma

/

Nostaljik tasarım en son teknolojiyle bir araya geliyor

Nostaljik tasarımı yüksek performanslı motor ve şasi teknolojisindeki en son yeniliklerle bir araya getiren Sport Heritage serisi, Yamaha’nın zengin geçmişindeki en ikonik motosikletlerden bazılarına saygı duruşu niteliğinde.

Yamaha’nın 68 yıllık geçmişinde ürettiği en önemli motosikletlerin bazılarından aldığı ipuçları ve ilhamla tasarlanan XSR modelleri, bu zamansız güzelliği en son sürüş teknolojisiyle bir araya getirerek günümüzün performansından ödün vermiyor.

Yarış Yamaha’nın genlerinde var. Yamaha Motor Company, kuruluşundan bu yana motosiklet yarışlarında elde ettiği zaferlerle yarışçıların ve motosikletlerin sınırlarını zorluyor. Yamaha’nın ilk motosikleti olan YA-1, şirketin kuruluşundan kısa bir süre sonra 1955 yılında Fuji Dağı Tırmanış Yarışı’nı kazandı.

Yamaha o günden bu yana köklü yerel yarışlardan Grand Prix’nin premier klasmanına kadar her seviyede sayısız zafere ulaştı.

İlk olarak 2016 yılında piyasaya sunulan XSR900, Yamaha’nın yarış geçmişine dair ince ayrıntılarla üretildi. 2021 yılında piyasaya sunulan en yeni nesil XSR900, Heritage Roadster konumunu korurken 1980’lerin ve 1990’ların yarış motosikletlerinden aldığı tasarım ipuçlarıyla teknolojiyi bir adım öteye taşıdı.

Yamaha’nın yarış geleneğine saygı duruşu niteliğindeki bu özellikler, 2024 yılında Yamaha’nın şanlı geçmişindeki en ünlü yarış motosikletlerinden bazılarından aldığı ilhamla tasarlanan Sports Heritage serisinin yepyeni XSR900 GP modelinde bir adım öteye taşınıyor.

İkonik yüksek torklu 890 cc CP3 motor, R1’den ilham alan altı eksenli IMU ve yatış açısına duyarlı sürücü yardımı gibi 1980’lerin nostaljik Grand Prix özelliklerini en son teknolojiyle bir araya getiren XSR900 GP, Yamaha’nın yarış geçmişini günümüzün performansından ödün vermeden yaşatıyor.

Grand Prix yarışlarının “Altın Çağı”

Yamaha, Fransa Grand Prix’sinde ilk kez arazi yarışları dünya şampiyonası etkinliğine katıldı.

Premier klasmandaki ilk şampiyonluğu 1970’lerde Giacomo Agostini ile kazanan Yamaha, bu zaferi on yıl içinde başka şampiyonluklarla taçlandırdı.

Ancak Yamaha asıl mirasını, 1980’lerde Grand Prix yarışlarının “Altın Çağı” olarak bilinen dönemde inşa etti. Yamaha, 1980’de “Kral” lakaplı Kenny Roberts’ın kullandığı YZR500 ile üst üste üçüncü kez şampiyonluk kazanmasının ardından rakipleriyle üstünlük mücadelesi verdiği zorlu birkaç sezon geçirdi.

Bu dönemin ardından, sürücünün motosikleti hissetmesine öncelik veren yarış motosikletleri geliştirmeye odaklanan yeni bir yaklaşım benimsendi.

Bu yeni strateji, daha fazla Grand Prix başarısı için zemin hazırlamasının yanı sıra (Yamaha, 1984 ve 1992 yılları arasında altı 500 cc Grand Prix şampiyonluğu kazandı) bu dönemde geliştirilen teknolojiyle fabrika üretimi spor motosikletlerin geleceğini de şekillendirdi.

1982’de daha ince bir V4 motora geçiş yapan Yamaha mühendisleri, bu güçlü motoru barındıracak bir şasi tasarlamaya odaklandı. Amaç, V4 motorla aynı genişlikte olan ve motoru kafes gibi saracak bir şasi üretmekti.

Bu tasarım, ilk olarak 1982 YZR500 OW61 Grand Prix motosikletinde yer alan ikonik Deltabox tarzı şasinin doğuşu anlamına geliyordu. Sürücünün en çok ihtiyaç duyduğu zamanda olağanüstü bir rijitlik ve geri bildirim sunan Deltabox, gelecek için son derece önemli bir adımdı. Yamaha, bundan yalnızca üç yıl sonra, YZR fabrika yarış motosikletlerinin özelliklerini yollara taşıyan TZR250 seri üretim modelinde bu şasiyi ilk kez tanıttı.

Şimdi 40 yıl sonra Deltabox tarzı şasi, yeni XSR900 GP de dahil birçok Yamaha motosikletin kalbinde yer almaya devam ediyor.

Saygı duruşu niteliğinde özellikler

Ünlü İngiliz atasözü “İnsanı insan yapan adabıdır”; nezaket, görgü kuralları ve saygının iyi insan etkileşimi ve ilişkilerinin korunması için gerekli olduğuna dair ortak bir anlayıştan yola çıkar.

XSR900 GP’nin tasarımının başlangıç noktasını oluşturan bu anlayış, Faster Sons’ın kökene saygı duyma, geçmişten öğrenme ve günümüz sürücüleri için daha iyi bir motosiklet tasarlama felsefesiyle uyumludur.

Hedefimiz; bir kopya tasarlamak yerine geçmişe en üst düzeyde saygı gösteren, aynı zamanda en son performans ve teknolojik özelliklere sahip bir model ortaya çıkarmaktı. Bu model XSR900 GP’dir.

 

Her ayrıntısında nostalji hissi

1980’lerden ilham alan gövde

Grand Prix motosikletleri, 1980’lerde estetik açıdan önemli bir adım atarak 1970’lerin kıvrımlı gövdesinden 80’lerin ortalarından itibaren görülmeye başlayan “kutu” görünümlü bir tasarıma yöneldi. Bu daha kare görünümlü karenajlar, Grand Prix seviyesinin yanı sıra seri üretim motosikletlerinde de önümüzdeki on yılın trendini belirleyecekti.

XSR900 GP, 1980’lerin YZR Grand Prix motosikletlerinin yanı sıra 1980’lerin sonları ve 1990’ların başlarındaki FZR ve TZR seri üretim spor motosikletlerin özelliklerinden aldığı ilhamla bu dönemi anımsatan üst düzey bir gövdeye sahip. XSR900’ün yuvarlak LED farı yarış motosikleti görünümünü korumak için ön gövdeye düzgün bir şekilde gizlenmiş kompakt bir lens modülü ile değiştirilerek mükemmel bir aydınlatma sağlanırken, ön karenajla bütünlük hissi yaratıldı.

Gövde, görünüş olarak geçmişin sembolü olmasının yanı sıra gövdeyi şasiye bağlayan borulu yapısı ve gösterge panelini destekleyen düz braketlerle 1980’lerden ilham alan gerçek bir altın çağ hissi sunuyor.

Klasik kokpit hissini vurgulayan üst karenaj bağlantısı, orijinal TZ250’de kullanılan aynı somun yapısıyla tasarlandı. Yamaha ilk kez normal yollarda kullanım amaçlı bir seri üretim modelinde gerçek yarış tarzını yansıtan bir beta pim yapısı kullandı.

1970’lerin kıvrımlı gövdelerinden 1980’lerin daha kare görünümüne geçiş yaparken amaç, aerodinamik verimliliği artırırken sürücüyü daha yüksek performansın neden olduğu rüzgardan korumaktı. XSR900 GP de aynı yaklaşımla tasarlandı.

Ön cam ve elcik korumaları görünüm ve özellikleriyle 1980’lerden ilham alınarak tasarlandı. 890 cc CP3 motorun güç çıkışı ve dişli oranı XSR900 ile aynı olan XSR900 GP’nin ön gövde yapısı hızlanmayı ve azami hızı artırırken yan panellerdeki kanallar, radyatörden ısıyı verimli bir şekilde boşaltarak soğutma performansını en üst düzeye çıkarıyor.

Renk uyumlu sele kılıfı, yolcu selesinin üzerinde arka lambayı gizleyen, 1980’ler tarzı kutu gibi bir arka uçla yarış tarzı görünümü tamamlıyor. Sele gövdesinde, hızlanma hissini artırmak için sürücüyü sabit tutun bir sele sabitleyici yer alıyor.

Rainey yıllarını anımsatan renkler

Tüm zamanların en ikonik Yamaha Grand Prix renklerinden biriyle süslenen XSR900 GP, ön ve arka gövdede otantik sarı numara levhalarıyla Wayne Rainey gibi sürücülerin 1980’lerde ve 1990’ların başında birden fazla 500 cc Grand Prix Dünya Şampiyonluğunu kazandığı motosikletlerden esinlenen miras görünümünü tamamlıyor.

Deltabox tarzı şasi ve arka maşa, 1980’lerin prototipler dönemini anımsatmak ve Deltabox tarzı şasinin karakterini vurgulamak için gümüş renginde kaplandı.

Daha sportif bir sürüş

Yarış tarzı klipsli elcikler

Ayrı “klipsli” elcikler yarış tarzı bir kokpit görünümü ve daha sportif bir sürüş deneyimi sunar.

Yenilenen elcikler, XSR900’e göre sürüş pozisyonunu büyük ölçüde değiştirerek yarış tarzı bir motosikletten beklenen daha hassas hissi sunmak için ön taraftaki yükü artıran ve sürücünün ağırlığını öne vermesini sağlayan daha sportif bir sürüş pozisyonu sunar.

Model sadece yarış veya pist sürüşüne odaklanmaz. Tamamen önde toplanan bir sürüş pozisyonu yerine yolda rahatsızlık duymadan keyfini çıkarabileceğiniz bir denge sunmaya özen gösterilmiştir. Daha kalın ve daha destekli seleyle konforun keyfini çıkarın.

Daha sportif bir sürüş pozisyonunu vurgulamak için fabrikada üst konuma ayarlanan alüminyum döküm ayaklıklar iki farklı konum ayarıyla sunulur.

Ayarlanmış rijitlik

XSR900 GP’nin şasiyi çevreleyen alanları, ağırlığı öne vererek ön uçtaki ekstra yükü karşılamak için dönüşlerde dengeyi optimize edecek şekilde ayarlanmıştır. Alt şasi, XSR900’e kıyasla daha güçlüdür.

XSR900, yön değiştirirken veya hızlı yavaşlama sırasında genellikle uyumsuz olan hafiflik ve denge hissini eşitlemek, ayrıca ön uca odaklı sürüş tarzına daha fazla uyum sağlamak için gidon alanındaki rijitliği ayarlayan alüminyum gidon mili miline sahip tek CP3 modelidir.

Hafif Spinforged jantlar ve yeni Bridgestone Battlax Hypersport S23 lastikler sayesinde sürücü, XSR900 GP’yi tam olarak istediği yere konumlandırabilir.

Üst düzey teknoloji

Yüksek performanslı frenler ve süspansiyon

Geçmişin tarzını modern teknolojiyle bir araya getirme yaklaşımını benimseyen XSR900 GP, en yeni süspansiyon ve fren bileşenleriyle donatılmıştır.

KYB Upside Down (USD) ön amortisör çatalları, ön yük ve sıkıştırma sönümlemesinin yanı sıra geri tepme sönümlemesi için tamamen ayarlanabilir özellikleriyle ideal bir kullanım hissi sunar. Bağlantı tipi arka süspansiyon, arka kısımdaki ince ve sportif performansı korumak için neredeyse görünmeyecek şekilde gizlenmiş, öne eğimli, tamamen ayarlanabilir KYB amortisöre güç verir. Uzaktan ön yük ayarıyla sürüş kolayca özelleştirilebilir.

Brembo radyal ön ana silindir motosikletin gelişmiş teknik özelliklerini vurgularken sportif potansiyelini destekler. Fren hortumları daha sportif sürüşlerde, özellikle daha sert durdurma gerektiren durumlarda fren kontrolünü iyileştirmek için optimize edilmiştir.

Yamaha Sürüş Kontrolü (YRC)

Nostaljik tarzın yüksek performanslı en yeni teknolojiyle bir araya geldiği XSR900 GP’de sürücüler, Yamaha Sürüş Kontrolü (YRC) ile sürüş deneyimlerini özelleştirebilirler. Daha basit kullanım için motor gücü özellikleri ve sürücü yardımları, sürücü tercihlerine ve yol koşullarına bağlı olarak elektronik müdahale seviyesinde hızlı bir şekilde değişiklik yapılmasına olanak tanıyacak şekilde entegre edilmiştir.

“SPORT”, “STREET” ve “RAIN” olmak üzere önceden ayarlanmış üç entegre sürüş modu, farklı koşullar için farklı müdahale seviyelerinde fabrika ayarlarına sahiptir. Bu özellikler sürücünün çeşitli elektronik kontrollü, yatış açısına duyarlı sürücü yardımları için kendi güç ve müdahale ayarlarını manuel olarak seçmesini sağlayan iki özel ayar ile tamamlanır. Tümü akıllı telefon kullanılarak MyRide uygulaması aracılığıyla ayarlanabilir.

5 inç tam bağlantı özelliğine sahip TFT gösterge

Retro tarzı kokpitte, beş inç boyutunda, tam renkli yeni bir TFT ekran yer alır. Farklı sürücülere uygun dört farklı tema arasından seçim yapabilir. Geçmiş yılların yarış motosikletlerinden esinlenen geleneksel analog tarzı devir göstergesi teması, dönemin sürüş deneyimini yaşamak isteyen sürücüler için idealdir.

XSR900 GP’de yerleşik bir İletişim Kontrol Birimi (CCU) aracılığıyla standart olarak sunulan akıllı telefon bağlantısı, akıllı telefonları motosikletlere bağlayan ücretsiz MyRide Link uygulaması sayesinde sürücülerin sürüş sırasında bağlantıda kalmasını sağlayarak gelişmiş bir sürüş deneyimi sunar. Modele yeni bir boyut kazandıran bu özelliklerle çağrı ve mesaj bildirimlerini 5 inç TFT ekranda görebilir, Bluetooth kulaklık* aracılığıyla yanıtlayabilir ve müzik dinleyebilirsiniz. Sürücüler, sisteme bağlandıklarında 5 inç TFT gösterge panelinde adım adım yol tarifi sunan entegre Garmin StreetCross navigasyon sistemini de kullanabilirler.

Gösterge panelinin yanında bulunan yeni USB Type C soketle harici cihazlara güç sağlama seçeneği de mevcuttur.

*Bluetooth kulaklık motosiklete dahil değildir

Yeni ergonomik kumanda mekanizması

Yeni entegre elcik kontrol anahtarı grubu, sürücünün akıllı telefon bağlantısı, navigasyon ve sürüş modları dahil olmak üzere yeni XSR900 GP’nin çok çeşitli işlevlerini çalıştırmasına ve farklı menü seçenekleri arasında geçiş yapmasına olanak tanır.

Net, mantıksal ve sade bir tasarıma sahip olan düğmelerin şekli, hareketi ve ergonomik düzeni sezgisel hareket göz önünde bulundurularak tasarlanmıştır. Böylece sürücüler, farklı işlevler arasında kolayca geçiş yapabilir.

Dönüş sinyalleri gösterge düğmesine hafifçe tıklandığında, şerit değiştirirken veya yalnızca kısa bir gösterge gerektiğinde kullanılmak üzere üç kez yanıp sönerek trafiğin yoğun olduğu zamanlarda navigasyona yardımcı olur. Düğmeye tam tıklandığında 15 saniye geçene kadar ve motosiklet 150 metreden fazla yol kat edene kadar sürekli yanıp söner.

Yeni Acil Durdurma Sinyali (ESS) işlevi, acil bir durumda aracın arkasındaki sürücüleri aracın hızla durduğu konusunda uyarmak için dörtlü flaşörleri yakarak ani frenlemeye tepki verir.

Yatış açısına duyarlı sürücü yardımları ile gelişmiş altı eksenli ek IMU desteği

XSR900 GP’de, doğrudan R1’deki elektronik sistemlerden geliştirilen yüksek teknolojili altı eksenli IMU, ileri-geri, yukarı-aşağı ve sol-sağ yönlerdeki hızlanmanın yanı sıra motosikletin eğim, yalpalama ve savrulma durumlarındaki açısal hızını da sürekli olarak ölçer.

Altı eksenli IMU, yatış açısına duyarlı Çekiş Kontrol Sistemi (TCS), Kayma Kontrol Sistemi (SCS), ön tekerlek Kaldırma Kontrol Sistemi (LIF) ve Fren Kontrol Sistemi (BC) dahil olmak üzere elektronik sürücü yardımları paketini kontrol eden ECU’ya gerçek zamanlı olarak veri gönderebilir.

XSR900 GP, üçüncü nesil hızlı vites değiştirme sistemiyle donatılan ilk Sport Heritage modelidir. Bu işlev, standart işlevlere ek olarak hızlanma sırasında debriyajsız vites düşürme ve yavaşlama sırasında debriyajsız vites yükseltme sağlayarak sürüş deneyimini geliştirir.

Öne Çıkan Teknik Özellikler

  • 80’li ve 90’lı yılların Grand Prix yarış motosikletlerini anımsatan özgün tasarım
  • Bağlantı özelliğine sahip, tam renkli 5 inç yeni TFT ekran
  • Yüksek kaliteli, tamamen ayarlanabilir ön ve arka KYB süspansiyon
  • Yeni tasarlanmış klipsli elcikler ve elcik düğmeleri
  • Optimum rijitlik sağlayan Deltabox tarzı şasi
  • Konforlu ana sele, yeni yan kapaklar ve çıkarılabilir sele kılıfı
  • Yeni ayaklık tarzı ve konumlar
  • Yamaha Sürüş Kontrolü YRC ve 6 eksenli IMU
  • Hız sabitleyici, üçüncü nesil Hızlı Vites Değiştirme Sistemi ve A&S Debriyaj
  • EU5+ uyumlu gelişmiş yüksek torklu CP3 890 cc motor
  • Bridgestone Battlax Hypersport S23 ile donatılmış Yamaha Spinforged jantlar

 

Renkler, stok durumları ve fiyatlar

Yeni XSR900 GP, Legend Red ve Power Grey olmak üzere iki renk seçeneğiyle sunulacak. Avrupa’daki bayilere teslimat süreleri ve fiyatlar bölgeye göre değişebilir. Tüm bilgilere ulaşmak için lütfen yetkili Yamaha bayisi ile iletişime geçin.

 

Yamaha Orijinal Aksesuarları ve Faster Sons Giysileri

Yamaha, XSR900 GP sahiplerinin motosikletlerini kolayca kişiselleştirmesini sağlayan bir dizi paket ve özel orijinal aksesuarlar geliştirmiştir.

Müşteriler, yeni XSR900 GP’lerini almadan önce paket ve aksesuar siparişi verebilir ve bunları Yamaha bayilerinde taktırabilirler. Paketlerde yer alan tüm ürünler ayrı ayrı da satın alınabilir. Kit içerisinde yer alan parçalara ek olarak XSR900 GP’nin orijinal aksesuar listesinde Alt Karenaj, Plaka Tutucu, Renkli Ön Cam ve Akrapovic Egzoz Sistemi de yer almaktadır.

Yamaha’nın Sport Heritage motosiklet serisini tamamlamak üzere geliştirilen Faster Sons kıyafet koleksiyonu, XSR’nin zamana meydan okuyan görünümüyle uyumlu olacak şekilde tasarlanmış şık tişörtler, kazaklar, deri ceketler, beyzbol şapkaları, yamalar ve daha fazlasını içerir.

 

MyGarage uygulaması

Yamaha müşterileri, hızlı ve kullanımı kolay MyGarage uygulaması ile hayallerindeki Sport Heritage modelini kendi evlerinin rahatlığında oluşturabilirler. Ücretsiz uygulama, kullanıcıların akıllı telefonlarında veya dizüstü bilgisayarlarında ideal XSR’lerini oluşturmak için seçtikleri modele orijinal aksesuarlar ekleyip kaldırmalarına olanak tanır.

MyGarage uygulamasıyla XSR’nize ekleyeceğiniz aksesuarları kolayca seçebilir ve nihai sonucu her açıdan 3D olarak görüntüleyebilirsiniz. Ayrıca, süreci daha da kolaylaştırmak için bitmiş ürün doğrudan müşterinin seçtiği Yamaha bayisine e-posta ile gönderilebilir ve müşteriler bayiden daha fazla bilgi alabilir.

Yamaha Orijinal Aksesuarları ve Kıyafetleri veya MyGarage ile ilgili tüm bilgilere ulaşmak için lütfen www.yamaha-motor.eu adresini ziyaret edin.

 

MyRide uygulaması

Yamaha’nın ücretsiz MyRide uygulaması, tüm XSR sürücülerine rota oluşturma, rota takibi, yatış açısı, kat edilen mesafe ve benzer sürüş bilgilerini sunarak sürüş deneyimlerinden daha fazla yararlanma olanağı sunar. Ayrıca kullanıcılar kendi hikayelerini oluşturabilir, fotoğraf ekleyebilir ve bunları sosyal medyada ve MyRide topluluğunda paylaşabilirler.

Devamını oku
Yorum yapmak için tıklayın

Yorum yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Yeni Yamaha XMax 300 (2024) Mayıs Ayında Bayilerde

Yayımlanma

/

Türkiye’de Sport Scooter segmentinin öncüsü olan XMAX ailesi, XMAX 300 Tech Max modelinin dönüşü ile daha da zenginleşiyor. Dinamik görünüm, işlevsellik, yüksek performans ve yüksek teknolojisiyle XMAX 300 Tech Max, scooter kullanıcıların yeni gözdesi olacak. Şehir içi günlük kullanımda veya şehir dışı gezilerde kıvraklık ve yüksek performans sunan model, kullanıcı deneyimini bir üst seviyeye çıkaracak. Mayıs 2024’de Yamaha bayilerden satın alabileceğiniz XMax 300’ün fiyatı henüz açıklanmadı.

Düşük Yakıt Tüketimi, Yüksek Motor Gücü…

XMAX 300 Tech MAX’ın ekonomik 300 cc tek silindirli sıvı soğutmalı motoru, hafta sonu yolcukları için bolca eğlence sunarken şehir içinde hızlı ve verimli kullanımıyla heyecan verici bir performans sağlıyor. Yamaha’nın gelişmiş Blue Core teknolojisi, yakıt tüketiminden tasarruf sağlarken gücü de en üst düzeye çıkarıyor. 

Modelde 4,2 inç tam renkli TFT ekranla birlikte ayrı tutulmuş bir 3,2 inç LCD hız göstergesi bulunuyor. 4,2 inçlik TFT ekran, akıllı telefon aracılığıyla bağlanabilen yerleşik Garmin navigasyon sistemini desteklemektedir. Böylece gerçek zamanlı trafik bilgileri, tahmini varış süresi gibi verilere kolayca erişerek sürüş keyfinizi maximuma çıkarabilirsiniz.

Radikal Görünüm…

XMAX 300 Tech MAX, yeni X şeklinde Full LED ön aydınlatmalarıyla görünürlüğünü artırmanın yanı sıra XMAX ailesinin sportif karakterini de mükemmel bir şekilde yansıtıyor. Fütüristik görünüm, dinamik gövde tasarımına kusursuz şekilde uyum sağlayan entegre sinyaller ile güçlendirilmiştir. Kompakt silüete sahip gövde tasarımıyla şıklığı ve kaliteyi biraraya getiren deri kılıflı sele, sunduğu gelişmiş sürüş ergonomisi ile sürücüleri kalbinden vuruyor. 2 full face kaskın sığabildiği geniş sele altı depolama alanı ile XMAX 300 Tech MAX hayatınızı kolaylaştırmayı amaçlıyor.

Devamını oku

Genel

Yeni Suzuki GSX-S1000GX, 899 bin 900 TL’den ön satışta

Yayımlanma

/

Türkiye’de Doğan Trend Otomotiv tarafından temsil edilen Suzuki Motosiklet, yeni crossover modeli GSX-S1000GX ile ürün gamını genişletiyor. Şubat ayı itibarıyla Türkiye’de 899 bin 900 TL’den ön satışa sunulan ve Mart ayında düzenlenecek olan Motobike İstanbul’da ilk olarak görücüye çıkacak olan GSX-S1000GX, yepyeni özellikleri ve teknolojileriyle dikkat çekiyor.

Bir uzun yol motosikletinin konforunu spor motosikletlerin adrenaliyle bir araya getiren yeni GSX-S1000GX, Suzuki’nin ilk elektronik süspansiyon sistemi olan Suzuki Gelişmiş Elektronik Süspansiyon (SAES) ve markanın yeni teknolojisi olan Suzuki Adaptif Yol Stabilizasyon (SRAS) sistemiyle yepyeni bir sürüş performansı sunuyor. Yeni GSX-S1000GX’in kalbinde yüksek performanslı 999 cc’lik sıvı soğutmalı DOHC motor yer alıyor. Dört zamanlı, sıralı dört silindirli motor, geniş güç bandıyla pürüzsüz ve istikrarlı bir güç çıkışına imkan tanıyor. Motorun geniş ve pürüzsüz tork eğrisi ve güç iletimi, otoyol hızlarında yapılan turlarda yorgunluğu azaltırken istendiğinde güçlü bir hızlanma sağlıyor.

Japon mobilite devi Suzuki, GSX ürün ailesini genişletmeye devam ediyor. Türkiye’de Doğan Trend Otomotiv tarafından temsil edilen markanın en yeni modeli olan GSX-S1000GX, 899 bin 900 TL’lik fiyatıyla ön satışa sunuldu. Crossover modelinin yerini alan GSX-S1000GX, aynı zamanda yeni özellikler ve teknolojileri de beraberinde getiriyor.

GSX-S1000GX yeni SAES elektronik süspansiyon sistemi kullanan ilk Suzuki! 

GSX ürün ailesinin diğer üyeleri olan GSX-S1000 ve GSX-S1000GT gibi sıralı dört silindirli 999 cc motorun görev yaptığı yeni GSX-S1000GX, bir uzun yol motosikletinin konforunu spor motosikletlerin adrenaliyle bir araya getiriyor. Yeni model, GSX-S1000GT gibi renkli TFT gösterge paneli ve bağlantı özellikleriyle üst düzey spor touring deneyimi sunuyor. GX ile GT versiyonları benzer yönlere sahip olsa da birbirinden ayrılan önemli özelliklere de sahipler. Daha uzun süspansiyon hareket mesafesi, ön ve arka tekerleklerde daha uzun hareket alanı sunarken araç ile zemin arasında daha fazla boşluk ve daha rahat dik bir sürüş pozisyonu sağlıyor. Bunun yanında, Suzuki’nin ilk elektronik süspansiyon sistemi olan Suzuki Gelişmiş Elektronik Süspansiyon (SAES) ve Suzuki’nin yeni teknolojisi olan Suzuki Adaptif Yol Stabilizasyon (SRAS) sistemiyle yepyeni bir süspansiyon performansı sunuyor. Bu teknolojiler bir araya gelerek GX’i şehirlerin asfalt kaplamalı ve kaldırımlı sokaklarından kırsal bölgelerdeki yollara ve otoyollara kadar çok çeşitli yol yüzeylerinde konforlu ve kontrol edilebilir kılıyor. Spor görünümüyle dikkat çeken GX, aynı zamanda dik sürüş pozisyonu ve ekipman özellikleri sayesinde uzun mesafeli sürüşlerde touring konforu sağlıyor. 

Markanın ilk lüks crossover modeli! 

Yeni model, Suzuki’nin ilk lüks crossover modelinin konseptini yansıtıyor. Tümüyle modern bir tasarıma sahip olan yeni motosiklet, superbike’ların agresif performans özelliklerini yansıtırken uzun mesafeli sürüşler için tercih edilen touring motosikletlerin zarafetini, uzun boylu, dik sürüş pozisyonunu ve crossover modelin uzun bacaklı oranlarını bir araya getiriyor. Yeni LED ön farlar keskin burun çizgisini vurgularken yanlara doğru uzanan kompakt LED gündüz farları da keskin bir çift “göz” oluşturuyor. Far kaportasının yan panellerindeki karşıt renkler ve yukarı doğru uzanan çizgiler, yüksek oturma pozisyonunu tamamlayan agresif ve şık bir görünüm kazandırıyor. Ayrıca açık yan barlar ve altın rengi ön çatallar ile arka süspansiyon motor ünitesi, karartılmış susturucu ve motorla karşıtlık oluşturarak crossover tasarımının uzun bacaklı yapısının altını çiziyor. 

4 silindirli motor geniş ve pürüzsüz tork eğirisiyle öne çıkıyor!

Yeni GSX-S1000GX’in kalbinde yüksek performanslı 999 cc’lik sıvı soğutmalı DOHC motor yer alıyor. Dört zamanlı, sıralı dört silindirli motor, geniş güç bandıyla pürüzsüz ve istikrarlı bir güç çıkışına imkan tanıyor. Motorun geniş ve pürüzsüz tork eğrisi ve güç iletimi, otoyol hızlarında yapılan turlarda yorgunluğu azaltırken istendiğinde güçlü bir hızlanma sağlıyor. Dört çıkıştan iki çıkışa ve buradan da bir çıkışa geçen egzoz sistemi, güçlü rezonans etkisiyle sportif bir egzoz sesi sunarken Euro 5 emisyon standartlarını karşılıyor. Elektronik gaz kelebeği gövdeleri, rölanti devir kontrolü ve güç çıkışı özellikleri arasında optimum denge sağlanmasına yardımcı olurken Euro 5 uyumluluğuna katkı sağlıyor. Hava filtresi kutusu, giriş direncini azaltırken heyecan verici bir giriş sesi sunuyor. Egzoz ve giriş kamı profilleri; performans ve kontrol edilebilirlik arasında ince bir denge kurarken Suzuki Debriyaj Destek Sistemi (SCAS), vites geçişlerinin akıcı olmasına katkı sağlıyor. Sistem aynı zamanda debriyaj kolunun hafif bir dokunuşla devreye girmesini sağlayarak özellikle yoğun trafikte yapılan uzun sürüşlerde yorgunluğu azaltıyor.

Modele özel geliştirilen kompakt ve hafif şasi!

Suzuki, yeni GSX-S1000GX’te performansı desteklemek, maksimum kontrol ve konfor sağlamak için özel olarak geliştirilen kompakt ve hafif şasisiyle dikkat çekiyor. Çevik tepkiler veren çift beşikli alüminyum iskelet, uzun mesafelerde harika yol tutuş kabiliyeti sunuyor. Alüminyum salınım kolu harika bir yol tutuş kabiliyeti sağlarken yüksek hızlı virajlarda dengeye katkı sağlıyor ve ağır yüklere dayanıyor. Sürücüye yakın konumlandırılmış, geniş elcikli gidon, rahat ve dik bir sürüş pozisyonuna katkı sağlarken şık görünümlü, altı kollu dökme alüminyum jantlar, yol tutuş özelliklerine, sürüş kararlılığına ve çok yönlü performansa katkı sağlıyor. Motosikletin Dunlop SPORTMAX Roadsport 2 lastikleri (120/70ZR17 ön, 190/50ZR17 arka) optimum performans ve her koşulda güven veren yol tutuşu sağlarken çeviklik ve kararlılık arasında doğru bir denge kurmak üzere tasarlandı. Araçta yavaşlama görevini ise dört pistonlu 310 mm’lik Brembo monoblok ön fren kaliperleri üstleniyor. Suzuki Gelişmiş Elektronik Süspansiyon (SAES), SHOWA SFF-CA™ ters teleskopik ön çatallar ve BFRC-lite® bağlantı tipi arka darbe emiciyle bir araya gelerek yumuşak, konforlu ve kontrollü bir sürüş deneyimi sunuyor. Suzuki Hareketli Sürüş Kontrolü (SFRC), koltuk ve gidonların sabit kalmasına yardımcı olarak manevra kabiliyetini ve konforu artırırken jantlar ve lastikler sürüş sırasında darbe emici işlevi görüyor. Serbest salınımlı gidon ve kauçuk kaplı ayaklıklar gibi titreşimi azaltmaya yönelik önlemler, daha rahat ve az yorucu bir tur deneyimine katkı sağlıyor. Üç kademeli yükseklik ayarlı touring siperlik camı, sürücüyü koruyarak uzun sürüşlerde daha fazla konfor sağlıyor ve yorgunluğu azaltıyor.

Akıllı cep uygulamaları artık TFT ekranda!

Motosiklette kullanılan Suzuki Sürüş Modu Seçici Alpha (SDMS-α), çok çeşitli sürüş koşullarında kontrol ve konfor arasında doğru dengeyi sağlayan entegre sürüş modlarına sahip. Akıllı TLR Kontrolü, Suzuki Çekiş Kontrol Sistemini (STCS) Kaldırma Sınırlayıcı ve Yanal Eğilme Tork Kontrolüyle birleştirerek sürücünün motosikleti çeşitli ve farklı koşullarda daha iyi kontrol etmesine olanak tanıyor. Aktif Sönümleme Kontrolü, Suzuki Adaptif Yol Stabilizasyon (SRAS) sistemi, elektronik arka süspansiyon ön yük ayarları, elektronik gaz sistemi, çift yönlü hızlı vites sistemi, virajlarda devreye girerek fren basıncını kontrol altına alan, eğim açısına duyarlı Hareket Takipli Fren Sistemi, Eğime Bağlı Kontrol, Suzuki Kolay Çalıştırma Sistemi ve Düşük Devir Desteği yeni lüks crossover’ı rakiplerinin önüne geçiriyor. Yeni modelin elektronik donanımları arasında yer alan çizilmeye karşı dayanıklı 6,5 inçlik tam renkli TFT çok işlevli ekran, yansıma önleyici kaplaması ve akıllı telefon uygulaması içeriklerini görüntüleme desteğiyle dikkat çekiyor. Ücretsiz sunulan SUZUKI mySPIN uygulamasıyla birlikte akıllı telefon, kişilere, haritalara, müziklere, telefonlara ve takvim işlevlerine kolayca erişebiliyor. TFT LCD gösterge ekranının sol tarafında, sürücünün akıllı telefonunu şarj edebileceği USB çıkışı bulunuyor.

Devamını oku

Genel

Honda, rekor kırarak üst üste dokuzuncu kez pazar lideri oldu

Yayımlanma

/

50cc üzeri motosiklet pazarının lider markası olan Honda, satış rakamlarını geçen yıla göre iki kat artırarak 90 bin 80 adede ulaştı ve kendi rekorunu kırmış oldu

Honda Türkiye Motosikletten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Çetin Kardeş

Honda, Türkiye motosiklet pazarındaki liderliğini 9’uncu yılında da sürdürdü. Zirvedeki yerini koruyan Honda, 2023 yılında toplam 480 bin 181 adede ulaşan 50cc üzeri Türkiye motosiklet pazarında, 90 bin 80 adetlik satış gerçekleştirdi. Satış rakamlarını bir önceki yıla göre ikiye katlayan Honda, yüzde 18,8’lik pazar payına ulaştı. 

Honda’nın kendi rekorunu kırma başarısına eriştiğini söyleyen Honda Türkiye Motosikletten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Çetin Kardeş, bu yılki liderliğin ayrı bir önemi olduğunu söyledi. Çetin Kardeş, “2023 yılında motosiklet sektörü rekorlarla büyümeye devam etti. Bu kadar hızla büyüyen pazarda liderliği korumak çok önemliydi. Dokuzuncu kez bu unvanı almaktan gururluyuz. Bu mutluluğu Honda markasını tercih eden tüm kullanıcılarımız ile paylaşıyoruz” dedi.

Her geçen gün yükselen hızlı teslimat hacmi ile artan motosiklet ihtiyacının yanı sıra bireysel ulaşım ve seyahatte motosiklet kullanımının da önemli ölçüde arttığını söyleyen Honda Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Çetin Kardeş, “Ürün gamımızı her kitleden kullanıcıların ihtiyaçlarına göre genişlettik. Özellikle 2023 yılında ülkemizde çok beklenen 8 yeni model ile ürün çeşitliliğimizi 7 farklı segmentte 32’ye çıkardık. Öte yandan bayi ağı yapılanmamızı büyüttük ve güçlendirdik. Bunlar büyüme yolculuğumuzdaki önemli adımlar oldu” dedi. 

Güvenlik Önceliğimiz

Honda markasının çok özel bir kullanıcı kitlesi olduğuna değinen Çetin Kardeş, “Markamızın sunduğu teknolojiler, güvenlik donanımları, sürüş ekonomisi ve performans sürekli gelişiyor. Kullanıcıların beklentileri doğrultusunda ürün gamımızı güçlendirmeye bu yıl da devam edeceğiz” dedi.

Ülkemizde motosiklet kullanımının hızlı bir şekilde yaygınlaştığını söyleyen Kardeş, “İlk defa motosiklet kullananların oranı toplam pazarın yaklaşık yarısını oluşturmakta. Lider marka olmanın getirdiği sorumlulukla sürücü güvenliği üzerine aktivitelerimizi 2024 yılında arttırarak sektöre hizmet etmeye devam edeceğiz” dedi.

Devamını oku