Haber
Tamamen elektrikli ilk Gran Coupe BMW i4 tanıtıldı

BMW Group 2021 Online Basın Konferansı’nda tanıtılan ve BMW‘nin tamamen elektrikli ilk Gran Coupé modeli olan BMW i4 yollara çıkmaya hazırlanıyor. 500 km’yi aşan menziliyle dikkat çeken BMW i4, 2022 yılının ilk çeyreğinde Türkiye’de satışa sunulacak.
Bu da ilginizi çekebilir: Yeni nesil MINI Cabrio elektrikleniyor
eDrive40 ve M50 versiyonları olacak
BMW’nin tamamen elektrikli ilk Gran Coupé modeli BMW i4, dinamik sürüş özelliklerini, modern, zarif ve sportif tasarımını sıfır emisyon ile birleştiriyor. Teknik özellikleri açıklanan BMW i4, ilk etapta eDrive40 ve M50 olmak üzere iki farklı versiyonla satışa sunulacak. Otomobilin daha güçlü versiyonu olan BMW i4 M50, aynı zamanda markanın ‘’tamamen elektrikli ilk M Performance otomobili” olacak.
Mavi renkli araç, BMW i4’ün M50 adlı performanslı versiyonuna karşılık geliyor.
Arkadan itişli olarak gelen BMW i4 eDrive40, 340 beygir güç ve 430 Nm tork üretiyor. 0-100 km/s hızlanmasını 5.7 saniyede tamamlayan bu model, WLTP normlarına göre tam şarj ile 590 km’lik menzil sunuyor. BMW’nin tamamen elektrikli ilk M otomobili olan BMW i4 M50 ise, ön ve arka aksta bulunan iki elektrik motoru sayesinde 544 beygir güç ve 795 Nm tork üretiyor. 0-100 km/s hızlanmasını 3.9 saniyede tamamlayan bu model, WLTP normlarına göre tam şarj ile 510 km’lik menzil sunuyor.
Performans ve yüksek menzil bir arada
Performans ve yüksek menzil özelliklerini bir arada sunan BMW i4, beşinci nesil eDrive teknolojisi ile geliyor. Beşinci nesil eDrive’ın dört tekerlekten çekiş teknolojisi de ilk defa bu otomobilde kullanılıyor. Aracın özel olarak geliştirilen bataryası, 72 hücreli dört modül ve 12 hücreli üç modülden meydana geliyor. Beşinci nesil eDrive teknolojisi ve Kombine Şarj Ünitesi (CCU) sayesinde BMW i4, birden fazla ve farklı türde şarj istasyonlarında şarj edilebiliyor. Aracın entegre kontrol ünitesi, çok daha hızlı şarj imkanı sağlıyor. Bu sayede BMW i4’ün bataryası tamamen boş haldeyken AC şarj ile 8.5 saatten daha kısa bir sürede tamamen şarj edilebiliyor. Otomobil DC şarj ile şarj edildiğinde ise 10 dakikalık şarj işlemi ile yaklaşık 164 km menzil sunuyor.
Sportif ve aerodinamik tasarımıyla dikkat çeken BMW i4, 4783 mm uzunluğa, 1852 mm genişliğe ve 1448 mm yüksekliğe ve 2856 mm aks mesafesine sahip. Aracın 470 litrelik bagaj hacminin 1290 litreye kadar genişletilebiliyor olması ise oldukça ilginç bir özellik. Standart olarak LED farlarla gelen BMW i4, opsiyonel olarak BMW Selective Beam, BMW Laserlight ve Adaptif LED Farlar ile de satın alınabiliyor. Otomobilin pürüzsüz yüzeyleri, gizli kapı kolları, ön yan panellerdeki hava delikleri ve hafif tasarım jantları, aerodinamik yapıya ve yüksek menzile katkı sağlıyor.
Akıllı sistemler ve konfor bir arada
İç mekanda yeni iDrive sistemi, BMW Kavisli Ekran ve gelişmiş BMW Head-Up Display’in hassas bir uyum içerisinde çalışmasını sağlıyor. 12,3 inç bilgi ekranı ve 14,9 inç kontrol ekranını birleştiren BMW Kavisli Ekran, sürücüye dönük tek bir cam yüzeyden oluşuyor. Sürücü, Head-Up Display’de gösterilen içeriğin türünü ve miktarını istediği zaman kişisel tercihlerine ve trafik durumuna göre değiştirebiliyor. Ayrıca, Yeni nesil BMW iDrive ile BMW i4’te yer alan BMW Akıllı Kişisel Asistan için de ek özellikler gelecek.
Standart olarak akustik cam ve BMW Live Cockpit Professional ile gelen BMW i4’de, ortam aydınlatması ve LED fiber optik ışık şeritleri opsiyonel olarak sunulan özellikler arasında yer alıyor. Ayrıca, 16 hoparlör ve 464 watt ses gücüne sahip Harman Kardon Surround ses sistemi de opsiyonel olarak tercih edilebiliyor.
Üretim süreçlerinde çevreci yaklaşım
Üretim sürecinde yalnızca hidroelektrik santrallerinden elde edilen yenilenebilir enerji kullanılan BMW i4, bu yönüyle de oldukça çevreci bir elektrikli otomobil olarak fark yaratıyor. Büyük oranda geri dönüşümlü malzemelerden üretilen bu otomobil, doğal kaynakların daha sorumlu bir şekilde kullanılması ve karbon ayak izinin en aza indirilmesi bakımından önemli bir örnek oluşturuyor.
Beşinci nesil eDrive teknolojisi için de yalnızca yenilebilir kaynaklardan enerji elde etmeyi hedefleyen BMW Group, bu amaçla pil hücresi üretiminde rol alan tüm tedarikçilerini de etkin bir şekilde kontrol ediyor. Bu kapsamda, BMW i4’ün en son teknoloji pil hücreleri geliştirilirken kullanılan kobaltın miktarı yüzde ondan çok daha düşük bir seviyeye indirildi. Pil hücrelerinde kullanılan kobaltı öncelikle kendisi tedarik eden BMW Group, daha sonra kobaltı pil hücresi üretiminden sorumlu tedarikçileriyle paylaşıyor.
Bu sayede tüm süreç boyunca BMW Group tarafından tam gözetim sağlanıyor. Lityum tedariğinde de yine benzer şekilde tam denetimli ve şeffaf süreçler izleniyor. BMW i4’ün üretiminde birçok bileşen için yüksek kaliteli geri dönüştürülmüş plastiklerden faydalanılıyor. Otomobilin elektrik motorlarının üretiminde de doğada nadir bulunan toprak elementlerinin kullanılmasından kaçınılan bir yaklaşım benimseniyor.
Genel
B Sınıfı ehliyet sahipleri 125 cc altı motor kullanabilir mi? Bakan Soylu yanıtladı! Artık…

Son dönemde oldukça merak edilen konulardan biri de B Sınıfı ehliyet sahipleri 125 cc altı motor kullanabilir mi oldu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu konu hakkında açıklama yaptı.
B Sınıfı ehliyet sahipleri 125 cc altı motor kullanabilir mi düşüncesi son zamanlarda çok fazla merak edilir durumda. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kanal D canlı yayınında Hakan Ural ve Nur Tuğba Namlı’nın sorularını yanıtladı.
Konuyla ilgili Bakan Soylu’nun açıklaması şöyle;
125 cc altı motorlar var. İki tekerlekli kullanımı arttı. Şehir içi kullanılan Motor sayısı arttı. Birçok insan motor ehliyeti almak durumunda mıyım, diyor. Biz bunların kullanımının sahibi bir bakanlığız. Arkadaşlarımız çalıştı; Milli Eğitim Bakanımız ile konuştum. 125 cc altı motorlar B sınıfı ile kullanılabilecek. Sadece bir iki ek ders alacaklar. dedi…
Haber
Honda’nın efsane Hornet modeli yeniden Türkiye’de

Honda’nın CB750 Hornet modeli, sınıfının en iyi güç-ağırlık oranı ile tüm sürüş koşullarında üstün bir keyif sunan tamamen yeni motoru ve tasarımıyla Türkiye yollarına çıkıyor. 755 cc motoru ile güçlü bir performans sunan Hornet’in Street-Fighter tasarımındaki keskin hatları dikkat çekerken; yeni tasarım yüksek çekiş gücüyle kullanım kolaylığı ve ultra hafif iskeletiyle performanslı sürüş özellikleri sergiliyor. Honda’nın efsane modellerinden olan CB750 Hornet, yeni tasarımı ve güçlenen motoruyla 18 Mart 2023 tarihinde 243 bin TL’den başlayan fiyatı ve Parlak İnci Beyazı, Grafit Siyah ve Sarı olmak üzere üç renk seçeneği ile Honda bayilerinde satışa sunuluyor.
Honda’nın ilk kez 1998 yılında Avrupa yollarına çıkan ve efsane modelleri arasında yer alan Hornet, yenilenen tasarımıyla geri dönüyor. Kompakt ve naked tarzıyla kullanıcıların beğenisini kazanan Hornet, yıllar içerisinde Honda mühendislerinin teknolojileri ile geliştirilerek Honda’nın mirasındaki önemli modellerden biri haline geldi. İtalya Roma’daki Ar-Ge tesisinde özellikle genç sürücülerin beklentileri doğrultusunda güçlendirilen ve tasarımı yenilenen CB750 Hornet, keskin çizgilere sahip minimalist görünüm ile modern bir streetfighter tarzını ortaya koyuyor. Honda’ya özgü denge, stabilite ve yol tutuşu özellikleriyle sınıfının en iyi güç-ağırlık oranı sayesinde tüm sürüş koşullarında sürücüsüne üstün bir sürüş keyfi sağlıyor. Honda için streetfighter konseptini temsil eden yeni CB750 Hornet, Honda’nın günümüz tüketici ihtiyaçları ile mirasını sentezleyen model olmasıyla öne çıkıyor. Honda’nın efsane modellerinden olan CB750 Hornet, yeni tasarımı ve güçlenen motoruyla 18 Mart 2023 tarihinde 243 bin TL’den başlayan fiyatı ve Parlak İnci Beyazı, Grafit Siyah ve Sarı olmak üzere üç renk seçeneği ile Honda bayilerindeki yerini alıyor.
Honda, motosiklette liderliğini korumayı hedefliyor
Honda Motosiklet Gelişim Merkezi’nde gerçekleştirilen CB750 Hornet modelinin tanıtım toplantısında konuşan Honda Türkiye Başkanı Satoru Yamada, geçtiğimiz yıl Honda’nın yaklaşık 21 milyon yeni motosiklet müşterisinin hayatına dokunduğunu belirtti. Honda’nın Türkiye motosiklet pazarındaki faaliyetinin 30’uncu yılında, 500 bininci motosiklet satışından ve 8 yıldır aralıksız devam eden pazar liderliğinden gurur duyduklarını da söyleyen Başkan Yamada “Honda Türkiye olarak önümüzdeki dönemde pazar payımızı yüzde 35’e çıkararak pazardaki lider konumumuzu sürdürmeyi hedefliyoruz. Bunun için farklı müşteri taleplerini karşılamak üzere 2023 yılında farklı segmentlerde 10 yeni modelimizi Türkiye pazarına sunarak en geniş ürün yelpazemize ulaşacağız” dedi. Başkan Yamada ayrıca, Honda Motosiklet Gelişim Merkezi’nde Türkiye’de daha sağlıklı bir motosiklet kültürü oluşturmak için daha güçlü çalışmalar yürütmeyi hedeflediklerinin ve pazar lideri olarak sağlıklı pazar yaratmanın sorumluluğuna inandıklarının da altını çizdi.
92 beygir gücüyle sınıfın en güçlü motosikleti
Honda mühendisleri, Hornet’e yüksek performans sağlayan keyifli ve tamamen yeni paralel iki silindirli bir motor geliştirdi. 92 beygir gücüne ulaşan yeni Hornet, sınıfının en güçlü motosikleti olmasıyla dikkat çekerken; hem sürücülerin yüksek performans beklentisini hem de aynı zamanda orta devirlerde yüksek çekiş gücüyle pratik bir kullanım sunmak üzere tasarlandı. Tamamen yenilenen kompakt ve hafif iki silindirli 755 cc motora sahip Hornet, 9.500 d/d’de ürettiği 92 HP (67,5 kW) maksimum güç ile mirasını korumaya devam ediyor. Motor aynı zamanda 7.250 d/d’de 75 Nm tork değeriyle alt ve orta devirler dahil tüm sürüş koşullarında yüksek çekiş gücü sunuyor.
Yeni CB750 Hornet modelinin yenilenmesi için Honda’nın motosiklet üretimi ve geliştirme konusundaki bilgi birikimi ve deneyimi öne çıkarken; özel egzoz ile birlikte patentli Vortex Akış Kanalları hava akışını hava kutusuna eşit olarak dağıtarak hassas gaz tepkisi ve yüksek çekiş gücü sağlıyor. İki silindirli motorda CBR1000RR-R Fireblade modelinden aktarılan Nikel-Silisyum karbür kaplamadan yararlanılırken; 8 supaplı silindir kafası sayesinde tüm bunlar kompakt bir yapıda bir araya geliyor. Kaydırmalı debriyaj özelliği, yumuşak bir his sunarken; vites geçişlerde kolaylık ve sert fren veya hızlı vites düşürme anında arka tekerleğin kilitlenmemesini sağlıyor. Hornet, 4,35 lt/100km yakıt tüketimi değeri (WMTC modu) ve 15,2 litrelik yakıt deposuyla 340 km’nin üzerinde bir menzil sunuyor.
Yeni Hornet’te ayrıca, 4 farklı sürüş modu bulunuyor. Entegre Ön Tekerlek Kalkış Kontrolü ile programlı Motor Gücü, Motor Freni ve Honda Seçilebilir Tork Kontrolü kombinasyonlarını içeren Standart, Spor ve Yağmur sürüş modunun yanı sıra sunulan Kullanıcı modunda ise sürücünün koşullara ve sürüş tarzına uygun olarak tercih ettiği kombinasyon seçilebiliyor. Bu modlar, sol gidon anahtarı ve TFT ekranı üzerinden yönetilebiliyor.
Modern tasarımı ve gelişmiş donanımı ile yeni streetfighter: Hornet
Eşekarısı kanadından esinlenilerek tasarlanan yakıt deposunun çizgileri imza niteliği taşırken; keskin tasarımlı ön grenajdan zarif kuyruk tasarımına kadar tüm ayrıntılar Hornet’in sportif ve hırçın karakterini ortaya koyuyor. Yalnızca 16,6 kilogram iskelet ağırlığına sahip olan yeni Hornet’in, motor performansını yansıtacak şekilde ayarlanan yeni hafif çelik elmas bir iskeleti bulunuyor. Dik sürüş pozisyonuna uygun 795 mm sele yüksekliği ile doğal oturma pozisyonu için geride konumlandırılan ayaklıklar ve geniş gidonlar farklı sürücülerin gereksinimlerini karşılıyor. Çeviklik ve geri bildirim için yeni çelik salıncakla birlikte ayarlanabilir ön yüke sahip arka amortisör, eğlence faktörünü en üst düzeye çıkarıyor. LED aydınlatmalar ve sinyaller otomatik olarak kapanırken; üstün sürüş güvenliği için ise Acil Durum Fren Sistemi bulunuyor.
Honda Akıllı Telefon Sesli Kontrol Sistemi (HSVCS) aracılığı ile hem Android hem de ilk kez IOS cihazlar için sunulan gelişmiş bağlanabilirlik özellikleri ile pratik, okunaklı ve tüm sürüş bilgilerini sürücüye anlık olarak aktaran 5 inçlik yüksek çözünürlüklü TFT renkli ekran sürüş keyfini destekliyor. Sürücünün tercihine göre analog veya grafik bar olmak üzere dört tip hız/devir ekranının yanı sıra yakıt göstergesi/tüketimi, sürüş modu seçimi/motor parametreleri, vites seçimi ve devir sayacında vites değişim uyarısı bilgileriyle gösterge ekranı kişiselleştirilebiliyor. Panel, sol gidondaki kumanda üzerinden yönetilirken; Honda Akıllı Telefon Sesli Kontrol Sistemi (HSVCS) sayesinde sürüş anında telefon görüşmeleri, mesajlar, müzik ve navigasyonun sesli kontrolü gibi işlevlere erişim sağlanabiliyor.
Haber
YAMAHA MOTOR ÜRETİMDE YEŞİL ALÜMİNYUMA GEÇTİ

Karbon Nötr hedefine yönelik her geçen gün önemli yeşil adımlar atan ve sürdürülebilir projeler geliştiren Yamaha Motor üretimde yeşil alüminyumkullanmaya başladığını duyurdu.Sürdürülebilirlik alanında üretim sürecinde yeşil alüminyuma geçen ilk Japon şirket olanYamaha Motor, 2050 yılına kadar kullanımı daha geniş bir üretim prosesine yaymayı planlıyor.
Mobilite sektöründe geleceği şekillendiren öncü projelere imza atan Yamaha Motor, 2050 Çevre Planı çerçevesinde üretim ve ticari odaklı tüm faaliyetlerinde karbon nötrlüğünü hedefliyor.CO2 seviyeleri ve çevresel ayak izini azaltmanın yanı sıra karbon dengelemesine olanak tanıyan teknolojiler ve projeler geliştirmeye odaklanan Yamaha Motor üretimde yeşil alüminyuma geçiş yaparak önemli bir adım attı. Yeşil alüminyum, geleneksel olarak rafine edilmiş alüminyuma kıyasla yaklaşık yüzde 60 daha az karbondioksit yayıyor ve yenilenebilir enerji kullanılarak rafine ediliyor. Alüminyum parçalar, motosiklet ürünlerinin toplam araç ağırlığının yüzde 12 ile yüzde 31 kadarını oluşturuyor. Üretimde yeşil alüminyumun benimsenmesi, ürün yaşam döngülerinin bir parçası olarak hammadde üretimi sırasında karbondioksit emisyonlarının azaltılmasına olanak sağlıyor.
Yeşil alüminyumu ilk olarak yüksek hacimli modellerin ve arazi motosikletlerinin belirli parçalarının üretiminde kullanmaya başlayan Yamaha Motor, kısa vadeli süreçte tedarik hacminin izin verdiği ölçüde yeşil alüminyumun kullanım aralığını genişletmeyi planlıyor.Sürdürülebilir yaşam döngüsüne yönelik atılan bu önemli adımın,2050 yılına kadar tüm ticari faaliyetlerinde karbon nötrlüğü elde etme çabalarının ve 2050 yılına kadar yüzde 100 sürdürülebilir malzemeye geçiş hedefinin bir parçası olduğunun üstünü çizen Yamaha Motor Türkiye Genel Müdürü Hakan Kaya, “İnsanlara heyecan verici, özgür ve daha tatmin edici bir yaşam sunma vizyonu ile hareket eden markamız bu misyona ulaşmak için çevre odaklı girişimlere her geçen gün yenisini ekliyor. Geçtiğimiz yıl kurulan Yamaha Motor Sürdürülebilirlik Fonuda bu alanda atılan oldukça önemli bir gelişmeydi. Fon, çevresel sorunları çözmeye çalışan, çok sayıda şirketle iş birliğine dayalı ilişkiler geliştirmeyi ve daha iyi bir dünya yaratmaya katkıda bulunmayıamaçlıyor. Şimdi ise üretimde gerçekleştirdiğimiz yeşil alüminyuma geçiş süreciyle sürdürülebilirlik gelişimimizi bir adım daha ileri taşıdık. İnsana ve çevreye iyi gelecek teknolojiler üretmek tek amacımız” dedi.