Haber
Yeni Hyundai Tucson Türkiye’de! İşte özellikleri ve fiyatı

Hyundai‘nin ilk kez 2004 yılında tanıttığı başarılı SUV’si Tucson, dördüncü jenerasyonu ile Türkiye’ye geldi. C-SUV segmentinin öncü araçlarından biri olan Tucson, yenilenen görünümüyle ülkemizde satışa sunuldu.
Bu da ilginizi çekebilir: Pirelli’nin ‘Run Flat’ teknolojisi elektrikli araçlara uyarlanıyor
Güney Koreli üretici tarafından 2004 yılından bu yana piyasaya sunulan kompakt crossover Tucson, Hyundai’nin en çok satan SUV modeli olarak dikkat çekiyor. Tucson ile Avrupa’da ve Türkiye’de oldukça başarılı satış rakamlarına ulaşan marka, bu başarısını dördüncü nesil Tucson ile devam ettirmeyi ve segmentinde zirveye yerleşmeyi hedefliyor.
Parametrik tasarım detayları
Yeni Tucson, markanın yeni “Sensuous Sportiness” tasarım kimliği esas alınarak geliştirilen ilk Hyundai SUV modeli olarak öne çıkıyor. Bu tasarım felsefesinde, dört temel unsur olan “oran, mimari, stil ve teknoloji” arasındaki uyumun karakterize edilmesine özen gösteriliyor. Parametrik gizli farlar, yeni Tucson’un en çok dikkat çeken tasarım detayları arasında yer alıyor. Aracın ızgara bölümüne yerleştirilen bu farlar, kompakt SUV’ye güçlü bir ilk izlenim kazandırıyor. Farlar kapatıldığında da aracın önü tamamen siyah ve koyu bir hale dönüşerek bir bütünlük sağlıyor. Geometrik desenlerle ızgaraya entegre edilen LED Gündüz Farları (DRL) ile Parametrik Farlar bir arada birbirinden farksız şekilde konumlandırılmış. En son teknolojiye sahip, yarım aynalı aydınlatma teknolojisi sayesinde DRL’ler açıldığında ızgaranın koyu krom görünümü, mücevher benzeri şekillere dönüşerek göz alıcı bir hale bürünüyor.
Yeni nesil Tucson’da kullanılan parametrik detaylar, aracın yan tarafında da belirgin bir tasarım öğesi olarak öne çıkıyor. Sert ve keskin çizgiler, gövde boyunca çarpıcı bir kontrast oluşturarak otomobilin kaslı ve sportif görünümünü destekliyor. Tucson’un sportif tasarım hatları, yan aynalardan başlayıp C sütununa kadar devam ederken, kenarlı, parabolik şekle sahip krom cam çerçevesiyle daha da belirgin hale geliyor. Aracın donanımına bağlı olarak 18 inç ve 19 inç jantlara yer veriliyor ve bu jantlarla Tucson’un cesur ve sportif görünümü destekleniyor.
Aracın arka bölümünde de parametrik detayların devam ettiğini görüyoruz. Geniş ve sportif arka lambalar tasarım temasını devam ettirirken, arka tampon da parametrik desen ayrıntılarını sportif bir süslemeyle birlikte üç boyutlu bir efektle bütünleştiriyor. Yeni kompakt crossover, spoylerin altına yerleştirilmiş gizli arka sileceklerin kullanıldığı ilk Hyundai modeli olarak da fark yaratıyor. Geleneksel marka amblemlerinden farklı olarak, Yeni Tucson’da yüksek teknolojili tasarım öğeleri logo kısmında da kendini gösteriyor ve Hyundai logosu üç boyutlu bir şekilde sunuluyor. Dış yüzeyden çıkıntı yapmayan bu pürüzsüz cam Hyundai logosu, aracın teknolojisini ve dinamizmini mükemmel bir şekilde yansıtan bir detay olarak dikkat çekiyor.
Teknoloji ve konfor bir arada
Hyundai’nin yeni nesil C-SUV’sinin iç mekanına geçtiğimizde teknoloji ve konfor uyumu belirgin şekilde göze çarpıyor. Orta ön panelden arka kapılara kadar sürekli akıcı, ikiz gümüş renkli çizgiler, birinci sınıf plastik ve deri kaplamalar kullanılmış. 10,25 inç’lik dokunmatik multimedya ekranı tamamen özelleştirilebilen bir deneyim sunarken, donanım seviyesine bağlı olarak 6 ve 8 hoparlörle desteklenen müzik sistemi de keyif ve eğlenceyi arttırıyor. Yeni Tucson’nun kabininde fiziksel düğmelerden ve geleneksel butonlardan vazgeçildiğini, bunların yerine multimedya, havalandırma ve klima gibi donanımların dokunmatik hale getirildiğini görüyoruz. Tam dokunmatik ekranlı bir konsola sahip ilk Hyundai modeli olan Yeni Tucson, iç mekandaki yüksek kaliteli yumuşak dokunuşlu malzemeleriyle de görünümünü ve hissiyatını yeni bir seviyeye yükseltiyor.
Yeni kompakt crossover’ın daha alçak konumlandırılan gösterge panelinde 10,25 inçlik bir dijital ekrana yer verilmiş. Gösterge paneli, sürüş modlarına ve zemine göre farklı karakterlere bürünebiliyor ve motor kapatıldığında ise tamamen kararıyor. Orta konsolda, iki kapı cebinde, kablosuz şarj pedinde ve harita gözünde bulunan ortam aydınlatması seçenekleri de iç mekanın daha kişisel ve daha fütüristik bir havaya bürünmesini sağlıyor. Özellikle karanlık ortamlarda kabine özel bir ambiyans katan bu aydınlatma özelliği, 64 farklı renk ve 10 farklı parlaklık seviyesi sunuyor. Yeni Tucson’da donanıma bağlı olarak, siyah ve gri renklerden oluşan kumaş ve deri döşemeli koltuklara yer veriliyor. Bu koltuklar, en üst donanım seviyesinde ön ve arkalarda ısıtmalı olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca, yine en üst donanım seviyesinde elektrikli ön koltuklarda soğutma özelliği de bulunuyor.
Diğer Hyundai modellerinde olduğu gibi Apple CarPlay ve Android Auto özellikleri Yeni Tucson’da da yer alıyor. Bu teknolojik özellikler ile akıllı telefonların işlevselliği, basitleştirilmiş ve kullanışlı bir şekilde multimedya ekranına kolayca aktarılabiliyor. Ancak bu özellik, sadece sekiz inçlik ekran ile kablosuz olarak kullanılabiliyor. Orta konsolda uzun yolculuklarda daha fazla rahatlık için ön ve arka USB bağlantı noktaları sunulurken, aynı zamanda kablosuz şarj özelliği de mevcut. Yeni Tucson’un segmentine özgü, yeni bir orta yan hava yastığıyla donatılmış olması da oldukça dikkat çekici. Toplamda yedi hava yastığına sahip araçta kullanılan yeni orta hava yastığı, olası bir çarpışma durumunda ön sıradaki yolcuların birbirleriyle çarpışmasını önlemek ve ciddi yaralanma riskini en aza indirmek için kullanılıyor.
Son teknolojili güvenlik ve sürüş özellikleri
Yeni nesil Tucson, en yeni “Hyundai Smartsense” aktif güvenlik ve sürüş yardımı özellikleriyle çok daha güvenli bir sürüş sunuyor. Kavşak Dönüşlü Ön Çarpışma Önleme Yardımı (FCA), Kör Nokta İzleme Monitörü (BVM), Kör Nokta Çarpışma Engelleme Yardımcısı (BCA), Güvenli Çıkış Uyarısı (SEW), Arka Yolcu Uyarısı (ROA), Araç Kalkış Uyarısı (LVDA), Arka Çapraz Trafik Çarpışma Uyarısı (RCCW), Çarpışma Yardımı (RCCA), 360 derece Çevre Görüş Monitörü (SVM), Sürücü Dikkat Uyarısı (DAW), Uzun Far Yardımı (HBA) gibi özellikler, sürücüleri ve yolcuları günlük kullanımda birçok tehlikeye karşı koruyor ve sürüşü kolaylaştırıyor.
Tucson’un çok yönlü sürüş modu da kullanıcılarına büyük avantaj sağlıyor. Normal veya Eco mod, daha çok günlük kullanımda tercih ediliyor ancak buna rağmen en zorlu yollarda bile konforlu ve dengeli bir sürüşten ödün vermiyor. Sport mod seçildiğinde ise aracın karakteristiği bir anda değişiyor, daha dinamik ve daha sportif bir sürüş imkanı sunuluyor. Yeni Tucson’da kullanılan yeni valf teknolojisi sayesinde, amortisörler daha iyi bir sürüş için daha fazla ayar esnekliği sunabiliyor. Hyundai tarafından geliştirilen HTRAC dört tekerlekten çekiş teknolojisi de donanım ve motor tipine göre Yeni Tucson’da sunulan özellikler arasında yer alıyor. Farklı sürüş modlarının yanı sıra araçta “Çamur, Kum ve Kar” olmak üzere üç farklı arazi modu da bulunuyor.
Motor, donanım seçenekleri ve fiyat
Türkiye’de ilk etapta benzinli ve dizel Hyundai SmartStream motor seçenekleriyle satışa sunulan Yeni Hyundai Tucson, donanım seviyesine bağlı olarak 4×2 ve 4×4 HTRAC çekiş sistemiyle tercih edilebiliyor. C-SUV’nin tüm motor seçenekleri ve donanım seviyeleri 7 ileri çift kavramalı DCT şanzıman ile geliyor. Geliştirilen güç aktarma organları, sürüş konforundan ve eğlenceden ödün vermezken aynı zamanda emisyonları da azaltıyor.
Yeni Tucson’un benzinli 1.6 litre T-GDI motoru, dünyanın ilk “Sürekli Değişken Valf Süresi (CVVD)” teknolojisine sahip yapısıyla fark yaratıyor. Koşullara bağlı olarak sürüş sırasında valf açılma süresini değiştirebilen CVVD teknolojisi, performansı yüzde 4, yakıt verimliliğini yüzde 5 arttırırken emisyonları da yüzde 12 azaltıyor. Daha fazla performans ve daha az emisyon için geliştirilen 1.6 litre turbo motor, Yeni Tucson’da 3 beygir artırılarak 180 beygire ulaşmış durumda. Diğer bir seçenek olan 1,6 litrelik CRDi Smartstream dizel motor ise 136 beygir güç üretiyor. 7 ileri çift kavramalı DCT şanzıman ile gelen bu motor dört veya iki tekerlekten çekiş ile sunuluyor.
Hyundai, Yeni Tucson’da iki farklı motor seçeneği ve 4 farklı donanım seviyesi sunuyor. Benzinli motor, Comfort donanım seviyesi ve 4×2 çekiş seçeneği ile satışa sunulurken, dizel motor ise Prime donanım seviyesinden itibaren başlıyor ve konforu artıran Elite ve Elite Plus seçenekleriyle tercih edilebiliyor. Tüm motor ve donanım seviyelerinde 7 ileri çift kavramalı DCT şanzımana yer verilirken, dizel motor 4×2 veya 4×4 HTRAC seçenekleriyle satın alınabiliyor. Yeni Hyundai Tucson lansmana özel olarak 377.000 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunulurken, aracın en üst donanım seviyesi olan dizel Elite Plus seçeneğinin fiyatı 549.000 TL’ye kadar çıkabiliyor.
Yeni Hyundai Tucson’un motor ve donanım seçeneklerine göre değişen fiyat listesi şu şekilde;
Genel
Yenilenen Honda PCX125 Türkiye’de

Honda’nın en sevilen scooter modellerinden olan PCX125, yenilenen gövdesi ve yeni renk seçenekleriyle Türkiye’de satışa sunuluyor. Şehir içinde hem bireysel hem de ticari kullanıcıların beklentilerini karşılamaya hazırlanan yeni PCX125, standart ve gelişmiş donanım özelliklerine sahip DX versiyonu ile 22 Şubat 2025 Cumartesi günü Honda bayilerinde yerini alacak.
Türkiye’nin on yıldır satış lideri olan motosiklet markası Honda, yenilenen PCX125 modelini satışa sunuyor. Türkiye motosiklet pazarında scooter segmentinde yüksek satış grafiği ile birinci sırada yer alan PCX125 modeli, standart ve gelişmiş donanım özellikleri ile dikkat çeken DX versiyonu ile motosiklet severlerin beğenisine sunulacak. İlk kez 2010 yılında yollara çıkan PCX125; şehir içi kullanıma uyumlu tasarımı, trafikte kolay kullanımı ve saklama alanı gibi donanımsal özellikleri ile kullanıcıları tarafından Honda’nın en sevilen scooter modellerinden biri oldu. Ek olarak PCX modeli, 2010 yılında Avrupa’da Stop&Start teknolojisine sahip ilk motosiklet olmasıyla da bir ilke imza atarken; 2012 yılında da Honda’nın Smart Power (eSP) motorunu kullanan ilk scooter modeli oldu. Honda mühendisleri ve tasarımcıları tarafından geliştirilmeye devam eden model, 2016 yılında EURO4 uyumlu hale gelirken; 2018 ve 2021 yıllarında şasisi ve güçlü motoru yenilenerek yeniden yollara çıktı.
Kullanıcı ihtiyaçlarına uyum sağlayarak çağa ayak uyduran PCX125 modeli; yeni tasarımı, şasisi ve teknolojik özellikleri ile satışa sunuluyor. Scooter segmentinde dikkat çeken tasarımı ve yakıt ekonomisi ile fark yaratan PCX125 modelinin tüm versiyonlarında gri ve beyaz, DX versiyonunda ise ayrıca lacivert ve kırmızı renk seçenekleri olmak üzere 22 Şubat 2025 Cumartesi günü Honda bayilerinde yerini alacak. Yeni PCX125’in standart versiyonu 185 bin TL, DX versiyonu 200 bin TL’lik fiyatıyla yollara çıkacak.
Şehrin konfor ve kullanım kolaylığı sunan scooter modeli: PCX125
PCX125’in imzası haline gelen gövde tasarımı, önden arkaya doğru ilerleyen güçlü karakter çizgisi ve blok şeklinde temel gövde rengi ile bütünleşiyor. Yeni tasarımı ile zarif çizgiler eklenen modelin ön granajı, üst kısımdan aşağıya doğru incelirken aynı zamanda karartılmış ön cam granajı, etkili bir rüzgâr koruması sağlıyor. Yeni PCX125’in tam LED aydınlatması ve farların ince ‘V’ şeklindeki tasarımı ile dikkat çekiyor. Yeni tasarımda kaplanan geniş gidonlar, şehir içi sürüşlerde üstün manevra kabiliyeti sunuyor. Standart versiyonda önemli bilgileri sürücüye aktaran LCD ekran sunulurken; PCX125’in yeni DX versiyonunda parlak güneş ışığında görüşü artırmak üzere optik kaplamaya sahip yeni 5 inçlik tam renkli TFT ekran yer alıyor. Aynı zamanda DX versiyonunda Honda RoadSync sorunsuz bir IOS/Android akıllı telefon bağlantısı deneyimi sunuyor. Sol gidondaki kullanımı kolay, arkadan aydınlatmalı yeni dört yönlü geçiş anahtarı sayesinde sürücüler, Bluetooth kask kulaklığı üzerinden arama veya müzik dinleme gibi işlevleri kullanabiliyor.
Konforlu bir mobilite sunan yeni PCX125’in arkadaki tutunma barları, sürüş esnasında yolcuya rahat ve destekleyici tutuş sağlıyor. Sele hem biniciye hem yolcuya konfor ve kolay zemin erişimi için tasarlanırken; aynı zamanda selenin altında 30,4 litrelik geniş depolama alanını gizliyor. Kullanışlı depolama alanı ile fark yaratan PCX125’in torpido gözünde de akıllı telefon bağlantısı için bir adet USB-C soketi yer alıyor. Bunlara ek olarak yakıt dolumu sırasında depo kapağını koymak üzere bir alan bulunurken; kontak anahtarı düğmesini ve bölme kilidini kontrol eden Akıllı Anahtar, opsiyon olarak sunulan 35 litrelik çıkarılabilir Smart Top Box’u da uzaktan açıp kapatma ve otomatik kilitleme işlevi sunuyor.
Hem bireysel hem ticari kullanıcıların ihtiyaçlarına uygun scooter: PCX125
Yeni Honda PCX125’in 125 cc hacimli, su soğutmalı SOHC, Smart Power Plus eSP+ dört supaplı motoru, yakıt ekonomisi ve performansı ile öne çıkıyor. Yenilenen modele Honda Seçilebilir Tork Kontrolü (HSTC), Stop&Start teknolojisi, O2 sensörü eklenirken; ECU ayarları ve katalizörün konumu yenilendi. PCX125 ‘in verimli ve güçlü motoru 6500 d/d’de 11,7 Nm tork ve 8.750 d/d’de 9,2 kW güç sağlıyor. Hem bireysel hem ticari kullanım için önem taşıyan yakıt tüketimi konusunda da farkını ortaya koyan yeni PCX125 modeli, yaklaşık 2,1 lt/100 km (WMTC modu) yakıt tüketimi değeri ve 8,1 litre depo kapasitesiyle bir depo ile yaklaşık 385 km menzile ulaşabiliyor.
Sürüş kolaylığı sunan PCX125’te sunulan Honda Seçilebilir Tork Kontrolü (HSTC) sayesinde yol tutuşu da artarken, sistem aktif haldeyken tekerlek patinajını azaltırken gösterge panelinde bir ‘T’ göstergesi yanıp sönüyor. Honda’nın eSP+ düşük sürtünme teknolojileri motorun her noktasında bulunurken, bu durum motorun verimliliğini artıyor. Bunun yanı sıra PCX125’te, CRF450R yarış MX modelinde kullanılan piston yağ jetleri düzenli bir soğutma sağlıyor. Optimize edilen debriyaj ve kasnaklar performansı tamamlıyor. PCX125’in aküsü, motosikletin aşırı deşarj durumunu önlemek için kendini kapatabilirken; Euro 5+ emisyon normunu kapsamında yeni ECU ayarları, yeniden konumlandırılan katalizör ve yeni O2 sensörü bulunan yeni egzoz sistemi bulunuyor.
Honda’nın scooter kullanıcılarının ihtiyaçlarına göre yıllar içerisinde yenilenen modeli PCX125’in çelik iskeleti, çevik kullanımı ile dayanıklılık sağlıyor. Şık jantları kıvrımlı gövde tasarımı tamamlarken; özel tasarımlı çift katlı çelik iskelet şasiyle şehir içi sürüşün zorlukları için dayanıklılık, şehir içi manevra kabiliyeti, kullanıcı dostu yapı ve rahat sürüş pozisyonu gibi avantajlar sağlıyor. Modelin standart versiyonda boş ağırlığı 133 kg ve DX versiyonunda 134 kg olurken; önde 14 inç ve arkada 13 inç boyutlarında jantlar da gövde tasarımını tamamlıyor. DX versiyonunda, engebeli şehir sokaklarında daha yumuşak bir sürüş için harici depolu yaylar devreye giriyor.
Genel
BMW R 90 S’e Saygı Duruşu: Yeni BMW 12 S

Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörü olduğu BMW Motorrad, efsanevi BMW R 90 S modelinin tasarım ve performans mirasını modern teknolojiyle harmanlayan BMW R 12 S’i tanıttı. BMW Motorrad, BMW R 12 S ile ikonik modeline saygı duruşunda bulunarak modern klasiklerin yer aldığı Heritage ürün yelpazesini genişletti.
Yarış Başarılarıyla Efsaneleşen Model: BMW R 90 S
Yarışlarda yer alan ilk seri üretim motosiklet olmasıyla öne çıkan BMW R 90 S, bu sayede kazandığı güçlü imajı günümüze dek sürdürmeyi başardı. 1976 yılında Man Adası’nda gerçekleştirilen Production TT’de Hans-Otto Butenuth ve Helmut Dähne’nin elde ettikleri birincilik, aynı yıl düzenlenen 1.600 kilometrelik Daytona Yarışı’nda Steve McLaughlin’in kazandığı zafer ve takım arkadaşı Reg Pridmore’un tarihteki ilk AMA Superbike şampiyonu olması BMW R 90 S’in popülerliğini zirveye taşıyarak en çok tercih edilen BMW motosikletleri arasında yer almasını sağladı.
BMW R 90 S Ruhunun Günümüze Yansıması: BMW R 12 S
Tam 51 yıl önce yılında sunduğu 67 beygir güç ve 200 km/s azami hızla efsaneleşen BMW R 90 S, olağanüstü sürüş dinamikleriyle BMW Motorrad’ın sportif iddiasını yansıtıyor. Aerodinamik gerekliliklere uygun gidon kaplaması, motor üzerinde kırmızı renkle işlenmiş “90” yazısı ve “R 90 S” amblemiyle dikkat çeken BMW R 90 S, çağının ötesinde şık bir duruş sergiliyor.
BMW R 12 S, birçok detayıyla BMW R 90 S ruhunu benimserken tüm bu özellikleri ustalıkla günümüze aktarıyor. BMW R 12 nineT modelini temel alan motosiklet, özgün ve sportif retro bir modeli somutlaştırırken BMW R 90 S’e övgü oluşturacak çeşitli bileşenlerden de yararlanıyor.
BMW Motorrad Tasarım Başkanı Alexander Buckan konuyla ilgili şunları söylüyor: “BMW R 12 S modelimizin belirleyici tasarım ögeleri arasında; gidona monte edilen kokpit kaplaması, renkli ön cam, kontrast dikişli sele ve 1975 yılının efsanevi R 90 S Daytona Turuncusu rengine atıfta bulunan metalik Lava Orange gövde rengi yer alıyor. Tasarım; yan kapaklara işlenmiş kırmızı ‘S’ harfi, çift şeritli kırmızı depo ve sele yükseltisinin alüminyum yüzeyi gibi detaylarla kusursuz şekilde tamamlanıyor.”
Standart Donanımla Gelen Konfor
BMW R 12 S’in sportif bir retro motosiklet olma iddiası; Wire Spoke Option 719 Classic II ile parlak ve doğal anodize alüminyum jantların yanı sıra diğer yüksek kaliteli bileşenler gibi çok sayıda standart ürün özellikleriyle vurgulanıyor. Gidonlar ve çatal boruları siyah rengiyle karizmatik bir duruş sergilerken Shadow Billet Pack ve Shadow II Billet Pack’in bileşenleri, yüksek kalitede teknik detaylarıyla konforlu sürüşü beraberinde getiriyor. Shadow Billet Pack’te sol ve sağ ateşleme bobini kapakları, yağ dolum kapağı vidası ile mat metalik avus siyah kaplama silindir kafası kapakları yer alıyor. Shadow II Billet pack ise ayak freni ve vites değiştirme kolları dahil olmak üzere sürücü ve yolcu için ayak dayama sistemi, el freni ve debriyaj kolları, ön fren ve debriyaj için genleşme deposu kapaklarının yanı sıra gidonlar ve aynaları içeriyor.
Diğer standart özellikler arasında Yokuş Kalkış Kontrolü, Pro Vites Değiştirme Asistanı, Isıtmalı Elcikler ve Cruise Control fonksiyonlarını içeren Comfort Paketi yer alıyor. Adaptif viraj ışığı Pro Far ise geceleri çok daha güvenli bir sürüş için dönüşlerde yolun daha iyi aydınlatılmasını sağlıyor.
Orijinal BMW Motorrad Aksesuarlarıyla Konforlu ve Güvenli Sürüş
Titanyum egzoz sistemleri, soft çantalar ve navigasyon hazırlığı gibi tüm aksesuar ürünleri BMW R 12 nineT’yi temel alması nedeniyle BMW R 12 S modelinde de kullanılabiliyor. Çizgilerin iddialı dinamizmi, Orijinal BMW Motorrad Aksesuarı olarak sunulan kısa arka bölüm ve salıncak koluna takılan siyah plaka tutucu kullanılarak daha da güçlendirilebiliyor. Ek olarak Lastik Basınç Kontrolü (RDC), Hırsızlık Önleyici Alarm Sistemi (DWA), Akıllı Acil Durum Çağrısı, Bağlantılı Sürüş Kontrolü ve klasik yuvarlak göstergelere alternatif mikro TFT içeren dijital ekran gibi seçenekler de konforlu ve güvenli sürüşü bir arada sunuyor.
Haber
BMW Motorrad yeni Superbike ve Hyper Naked madelini Tanıttı

Borusan Otomotiv’in Türkiye temsilciliğini üstlendiği BMW Motorrad; teknik ve görsel açıdan güncellenen dört modelini tanıttı. Yüksek performanslı superbike modelleri Yeni BMW M 1000 RR ve Yeni BMW S 1000 RR’ın yanı sıra heyecan verici hyper naked modelleri Yeni BMW M 1000 R ve Yeni BMW S 1000 R, genişletilmiş standart özellikleriyle öne çıkıyor. Güncellenen dört model, Euro 5+ emisyon standardına uygunluğu ve dönüş açısı azaltılmış M kısa hareketli gaz koluyla dikkat çekiyor.
Güç ve Performansın Zirvesi: Yeni BMW M 1000 RR
Yeni BMW M 1000 RR, sıralı dört silindirli motoru sayesinde bir önceki versiyonuna göre 6 beygir daha fazla güç sunuyor. Toplam gücü 218 beygire (160 kW) yükselen Yeni BMW M 1000 RR güncellenen ön kaplama ile iyileştirilmiş aerodinamik özelliklerinin yanında yeni üretilen M Winglets 3.0 sayesinde yarış pistinde çok daha hızlı tur süreleri elde edilmesini sağlıyor. Bunun yanı sıra Flex Frame özelliği, sol tarafta yeni bir motor montaj bağlantısı da içeriyor.
BMW Motorrad’ın geliştirdiği yeni kontrol sistemi Dinamik Çekiş Kontrolü (DTC), bundan böyle Gidon Açısı Sensörü ve Yeni Kayma Kontrolü fonksiyonlarını da içeriyor. M kısa hareketli gaz kolu ile bir araya geldiğinde bu sistemler performans ve kontrol açısından önemi ölçüde artış sağlıyor. Beyaz Renk Standart Paket ve Metalik Siyah Renk M Competition olmak üzere iki versiyonla sunulan Yeni BMW 1000 RR, her iki versiyonda da M renklerinde grafikler içeriyor.
Pistlerin Vazgeçilmezi: Yeni BMW S 1000 RR
Özellikle pist kullanımı için önemli ölçüde geliştirilen Yeni BMW S 1000 RR’ın M kısa hareketli gaz kolu, verilen her komuta çok daha hızlı tepki verilmesini sağlayarak üstün bir performans sunuyor. Yeni kanatçıklar bastırma kuvvetini artırırken, entegre fren hava kanallarını içeren yeni ön jant kapağı frenin daha iyi soğutulmasını sağlıyor. Modelin yeni yan kaplama panelleriyse çarpıcı görünümüyle dikkat çekiyor. Yeni BMW S 1000 RR; Metalik Siyah Renk Standart Paket, Metalik Bluestone Sport Modeli ve M Paketiyle sunulan Beyaz/M Motorsport renklerindeki M Motorsport Modeli olmak üzere üç renk temasıyla sunuluyor.
Dinamik Tasarım, Üstün Performans: Yeni BMW M 1000 R
Yeni BMW M 1000 R, yeni çift akışlı LED farı ve farlar arasındaki hava girişinde yer alan M logosuyla çok daha dinamik bir tasarım içeriyor. Arka şasi ve salıncak, tüm renk seçeneklerinde metalik platin gri olarak sunuluyor. Siyah dokulu boya ile kaplanan kanatçıkların yanı sıra siyah renkli debriyaj kapakları ve jeneratör de şık bir görünüm sağlıyor.
Dinamik Çekiş Kontrolü de yenilenen ve kontrol stratejisi RR modellerinden alınan modelin M kısa hareketli gaz kolu, pist üzerinde özellikle Race modunda fark edilir bir iyileştirme sunuyor.
Yeni BMW M 1000 R’ın orijinal BMW Motorrad aksesuarları ve özel donanımlarının genişletilmiş yelpazesiyse modelde yapılan değişikliklerin kapsamını tamamlıyor.
Standart paketinde Beyaz/M Motorsport renk temasıyla ve yeni metalik mat beyaz alüminyum renginde sunulan Yeni BMW M 1000 R, M Competition donanımla aynı zamanda Metalik Siyah/M Motorsport renk temasıyla da tercih edilebiliyor.
Daha Güçlü, Daha Teknolojik: Yeni BMW S 1000 R
Yeni BMW S 1000 R, önceki versiyonuna göre çok daha güçlü sıralı dört silindirli motoru ile 170 beygir (125 kW) güç sunuyor. Daha kısa son dişli oranı depar performansını artırırken optimize edilmiş standart Pro Vites Değiştirme Asistanı, daha akıcı vites değişimini destekleyerek sürüş keyfini maksimuma çıkarıyor.
Yeni M kısa hareketli gaz kolu ile bir araya geldiğinde çok daha dinamik bir ayar ve her durumda belirgin oranda daha iyi bir hızlanma sağlıyor. Ek olarak DTC çekiş kontrolü, M 1000 R modelinin DTC ünitesi üzerinde gerçekleştirilen güncellemelerin avantajından da yararlanıp modelin performansını artırarak etkileyici bir sürüş deneyimi sağlıyor.
Yeni BMW S 1000 R’da aynı zamanda RR modellerinden alınan ve motosiklete çok daha çarpıcı bir görünüm kazandıran yeni çift akışlı LED farlar kullanılıyor. Modelin genişletilmiş standart özellikleri arasında Yapılandırılabilir Motor Freni, Motor Sürükleme Torku Kontrolü (MSR), kısa bir plaka taşıyıcı, USB-C şarj soketi ve acil durum çağrıları için E-Call da yer alıyor.
Yeni BMW S 1000 R; Metalik Siyah Renk Standart Paket, Bluefire/Mugiallo Sarı renklerinde Sport Model ve M paketiyle Beyaz/M Motorsport olmak üzere üç renk temasıyla sunuluyor.