Haber
Yeni Hyundai Tucson Türkiye’de! İşte özellikleri ve fiyatı

Hyundai‘nin ilk kez 2004 yılında tanıttığı başarılı SUV’si Tucson, dördüncü jenerasyonu ile Türkiye’ye geldi. C-SUV segmentinin öncü araçlarından biri olan Tucson, yenilenen görünümüyle ülkemizde satışa sunuldu.
Bu da ilginizi çekebilir: Pirelli’nin ‘Run Flat’ teknolojisi elektrikli araçlara uyarlanıyor
Güney Koreli üretici tarafından 2004 yılından bu yana piyasaya sunulan kompakt crossover Tucson, Hyundai’nin en çok satan SUV modeli olarak dikkat çekiyor. Tucson ile Avrupa’da ve Türkiye’de oldukça başarılı satış rakamlarına ulaşan marka, bu başarısını dördüncü nesil Tucson ile devam ettirmeyi ve segmentinde zirveye yerleşmeyi hedefliyor.
Parametrik tasarım detayları
Yeni Tucson, markanın yeni “Sensuous Sportiness” tasarım kimliği esas alınarak geliştirilen ilk Hyundai SUV modeli olarak öne çıkıyor. Bu tasarım felsefesinde, dört temel unsur olan “oran, mimari, stil ve teknoloji” arasındaki uyumun karakterize edilmesine özen gösteriliyor. Parametrik gizli farlar, yeni Tucson’un en çok dikkat çeken tasarım detayları arasında yer alıyor. Aracın ızgara bölümüne yerleştirilen bu farlar, kompakt SUV’ye güçlü bir ilk izlenim kazandırıyor. Farlar kapatıldığında da aracın önü tamamen siyah ve koyu bir hale dönüşerek bir bütünlük sağlıyor. Geometrik desenlerle ızgaraya entegre edilen LED Gündüz Farları (DRL) ile Parametrik Farlar bir arada birbirinden farksız şekilde konumlandırılmış. En son teknolojiye sahip, yarım aynalı aydınlatma teknolojisi sayesinde DRL’ler açıldığında ızgaranın koyu krom görünümü, mücevher benzeri şekillere dönüşerek göz alıcı bir hale bürünüyor.
Yeni nesil Tucson’da kullanılan parametrik detaylar, aracın yan tarafında da belirgin bir tasarım öğesi olarak öne çıkıyor. Sert ve keskin çizgiler, gövde boyunca çarpıcı bir kontrast oluşturarak otomobilin kaslı ve sportif görünümünü destekliyor. Tucson’un sportif tasarım hatları, yan aynalardan başlayıp C sütununa kadar devam ederken, kenarlı, parabolik şekle sahip krom cam çerçevesiyle daha da belirgin hale geliyor. Aracın donanımına bağlı olarak 18 inç ve 19 inç jantlara yer veriliyor ve bu jantlarla Tucson’un cesur ve sportif görünümü destekleniyor.
Aracın arka bölümünde de parametrik detayların devam ettiğini görüyoruz. Geniş ve sportif arka lambalar tasarım temasını devam ettirirken, arka tampon da parametrik desen ayrıntılarını sportif bir süslemeyle birlikte üç boyutlu bir efektle bütünleştiriyor. Yeni kompakt crossover, spoylerin altına yerleştirilmiş gizli arka sileceklerin kullanıldığı ilk Hyundai modeli olarak da fark yaratıyor. Geleneksel marka amblemlerinden farklı olarak, Yeni Tucson’da yüksek teknolojili tasarım öğeleri logo kısmında da kendini gösteriyor ve Hyundai logosu üç boyutlu bir şekilde sunuluyor. Dış yüzeyden çıkıntı yapmayan bu pürüzsüz cam Hyundai logosu, aracın teknolojisini ve dinamizmini mükemmel bir şekilde yansıtan bir detay olarak dikkat çekiyor.
Teknoloji ve konfor bir arada
Hyundai’nin yeni nesil C-SUV’sinin iç mekanına geçtiğimizde teknoloji ve konfor uyumu belirgin şekilde göze çarpıyor. Orta ön panelden arka kapılara kadar sürekli akıcı, ikiz gümüş renkli çizgiler, birinci sınıf plastik ve deri kaplamalar kullanılmış. 10,25 inç’lik dokunmatik multimedya ekranı tamamen özelleştirilebilen bir deneyim sunarken, donanım seviyesine bağlı olarak 6 ve 8 hoparlörle desteklenen müzik sistemi de keyif ve eğlenceyi arttırıyor. Yeni Tucson’nun kabininde fiziksel düğmelerden ve geleneksel butonlardan vazgeçildiğini, bunların yerine multimedya, havalandırma ve klima gibi donanımların dokunmatik hale getirildiğini görüyoruz. Tam dokunmatik ekranlı bir konsola sahip ilk Hyundai modeli olan Yeni Tucson, iç mekandaki yüksek kaliteli yumuşak dokunuşlu malzemeleriyle de görünümünü ve hissiyatını yeni bir seviyeye yükseltiyor.
Yeni kompakt crossover’ın daha alçak konumlandırılan gösterge panelinde 10,25 inçlik bir dijital ekrana yer verilmiş. Gösterge paneli, sürüş modlarına ve zemine göre farklı karakterlere bürünebiliyor ve motor kapatıldığında ise tamamen kararıyor. Orta konsolda, iki kapı cebinde, kablosuz şarj pedinde ve harita gözünde bulunan ortam aydınlatması seçenekleri de iç mekanın daha kişisel ve daha fütüristik bir havaya bürünmesini sağlıyor. Özellikle karanlık ortamlarda kabine özel bir ambiyans katan bu aydınlatma özelliği, 64 farklı renk ve 10 farklı parlaklık seviyesi sunuyor. Yeni Tucson’da donanıma bağlı olarak, siyah ve gri renklerden oluşan kumaş ve deri döşemeli koltuklara yer veriliyor. Bu koltuklar, en üst donanım seviyesinde ön ve arkalarda ısıtmalı olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca, yine en üst donanım seviyesinde elektrikli ön koltuklarda soğutma özelliği de bulunuyor.
Diğer Hyundai modellerinde olduğu gibi Apple CarPlay ve Android Auto özellikleri Yeni Tucson’da da yer alıyor. Bu teknolojik özellikler ile akıllı telefonların işlevselliği, basitleştirilmiş ve kullanışlı bir şekilde multimedya ekranına kolayca aktarılabiliyor. Ancak bu özellik, sadece sekiz inçlik ekran ile kablosuz olarak kullanılabiliyor. Orta konsolda uzun yolculuklarda daha fazla rahatlık için ön ve arka USB bağlantı noktaları sunulurken, aynı zamanda kablosuz şarj özelliği de mevcut. Yeni Tucson’un segmentine özgü, yeni bir orta yan hava yastığıyla donatılmış olması da oldukça dikkat çekici. Toplamda yedi hava yastığına sahip araçta kullanılan yeni orta hava yastığı, olası bir çarpışma durumunda ön sıradaki yolcuların birbirleriyle çarpışmasını önlemek ve ciddi yaralanma riskini en aza indirmek için kullanılıyor.
Son teknolojili güvenlik ve sürüş özellikleri
Yeni nesil Tucson, en yeni “Hyundai Smartsense” aktif güvenlik ve sürüş yardımı özellikleriyle çok daha güvenli bir sürüş sunuyor. Kavşak Dönüşlü Ön Çarpışma Önleme Yardımı (FCA), Kör Nokta İzleme Monitörü (BVM), Kör Nokta Çarpışma Engelleme Yardımcısı (BCA), Güvenli Çıkış Uyarısı (SEW), Arka Yolcu Uyarısı (ROA), Araç Kalkış Uyarısı (LVDA), Arka Çapraz Trafik Çarpışma Uyarısı (RCCW), Çarpışma Yardımı (RCCA), 360 derece Çevre Görüş Monitörü (SVM), Sürücü Dikkat Uyarısı (DAW), Uzun Far Yardımı (HBA) gibi özellikler, sürücüleri ve yolcuları günlük kullanımda birçok tehlikeye karşı koruyor ve sürüşü kolaylaştırıyor.
Tucson’un çok yönlü sürüş modu da kullanıcılarına büyük avantaj sağlıyor. Normal veya Eco mod, daha çok günlük kullanımda tercih ediliyor ancak buna rağmen en zorlu yollarda bile konforlu ve dengeli bir sürüşten ödün vermiyor. Sport mod seçildiğinde ise aracın karakteristiği bir anda değişiyor, daha dinamik ve daha sportif bir sürüş imkanı sunuluyor. Yeni Tucson’da kullanılan yeni valf teknolojisi sayesinde, amortisörler daha iyi bir sürüş için daha fazla ayar esnekliği sunabiliyor. Hyundai tarafından geliştirilen HTRAC dört tekerlekten çekiş teknolojisi de donanım ve motor tipine göre Yeni Tucson’da sunulan özellikler arasında yer alıyor. Farklı sürüş modlarının yanı sıra araçta “Çamur, Kum ve Kar” olmak üzere üç farklı arazi modu da bulunuyor.
Motor, donanım seçenekleri ve fiyat
Türkiye’de ilk etapta benzinli ve dizel Hyundai SmartStream motor seçenekleriyle satışa sunulan Yeni Hyundai Tucson, donanım seviyesine bağlı olarak 4×2 ve 4×4 HTRAC çekiş sistemiyle tercih edilebiliyor. C-SUV’nin tüm motor seçenekleri ve donanım seviyeleri 7 ileri çift kavramalı DCT şanzıman ile geliyor. Geliştirilen güç aktarma organları, sürüş konforundan ve eğlenceden ödün vermezken aynı zamanda emisyonları da azaltıyor.
Yeni Tucson’un benzinli 1.6 litre T-GDI motoru, dünyanın ilk “Sürekli Değişken Valf Süresi (CVVD)” teknolojisine sahip yapısıyla fark yaratıyor. Koşullara bağlı olarak sürüş sırasında valf açılma süresini değiştirebilen CVVD teknolojisi, performansı yüzde 4, yakıt verimliliğini yüzde 5 arttırırken emisyonları da yüzde 12 azaltıyor. Daha fazla performans ve daha az emisyon için geliştirilen 1.6 litre turbo motor, Yeni Tucson’da 3 beygir artırılarak 180 beygire ulaşmış durumda. Diğer bir seçenek olan 1,6 litrelik CRDi Smartstream dizel motor ise 136 beygir güç üretiyor. 7 ileri çift kavramalı DCT şanzıman ile gelen bu motor dört veya iki tekerlekten çekiş ile sunuluyor.
Hyundai, Yeni Tucson’da iki farklı motor seçeneği ve 4 farklı donanım seviyesi sunuyor. Benzinli motor, Comfort donanım seviyesi ve 4×2 çekiş seçeneği ile satışa sunulurken, dizel motor ise Prime donanım seviyesinden itibaren başlıyor ve konforu artıran Elite ve Elite Plus seçenekleriyle tercih edilebiliyor. Tüm motor ve donanım seviyelerinde 7 ileri çift kavramalı DCT şanzımana yer verilirken, dizel motor 4×2 veya 4×4 HTRAC seçenekleriyle satın alınabiliyor. Yeni Hyundai Tucson lansmana özel olarak 377.000 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunulurken, aracın en üst donanım seviyesi olan dizel Elite Plus seçeneğinin fiyatı 549.000 TL’ye kadar çıkabiliyor.
Yeni Hyundai Tucson’un motor ve donanım seçeneklerine göre değişen fiyat listesi şu şekilde;
Genel
B Sınıfı ehliyet sahipleri 125 cc altı motor kullanabilir mi? Bakan Soylu yanıtladı! Artık…

Son dönemde oldukça merak edilen konulardan biri de B Sınıfı ehliyet sahipleri 125 cc altı motor kullanabilir mi oldu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu konu hakkında açıklama yaptı.
B Sınıfı ehliyet sahipleri 125 cc altı motor kullanabilir mi düşüncesi son zamanlarda çok fazla merak edilir durumda. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kanal D canlı yayınında Hakan Ural ve Nur Tuğba Namlı’nın sorularını yanıtladı.
Konuyla ilgili Bakan Soylu’nun açıklaması şöyle;
125 cc altı motorlar var. İki tekerlekli kullanımı arttı. Şehir içi kullanılan Motor sayısı arttı. Birçok insan motor ehliyeti almak durumunda mıyım, diyor. Biz bunların kullanımının sahibi bir bakanlığız. Arkadaşlarımız çalıştı; Milli Eğitim Bakanımız ile konuştum. 125 cc altı motorlar B sınıfı ile kullanılabilecek. Sadece bir iki ek ders alacaklar. dedi…
Haber
Honda’nın efsane Hornet modeli yeniden Türkiye’de

Honda’nın CB750 Hornet modeli, sınıfının en iyi güç-ağırlık oranı ile tüm sürüş koşullarında üstün bir keyif sunan tamamen yeni motoru ve tasarımıyla Türkiye yollarına çıkıyor. 755 cc motoru ile güçlü bir performans sunan Hornet’in Street-Fighter tasarımındaki keskin hatları dikkat çekerken; yeni tasarım yüksek çekiş gücüyle kullanım kolaylığı ve ultra hafif iskeletiyle performanslı sürüş özellikleri sergiliyor. Honda’nın efsane modellerinden olan CB750 Hornet, yeni tasarımı ve güçlenen motoruyla 18 Mart 2023 tarihinde 243 bin TL’den başlayan fiyatı ve Parlak İnci Beyazı, Grafit Siyah ve Sarı olmak üzere üç renk seçeneği ile Honda bayilerinde satışa sunuluyor.
Honda’nın ilk kez 1998 yılında Avrupa yollarına çıkan ve efsane modelleri arasında yer alan Hornet, yenilenen tasarımıyla geri dönüyor. Kompakt ve naked tarzıyla kullanıcıların beğenisini kazanan Hornet, yıllar içerisinde Honda mühendislerinin teknolojileri ile geliştirilerek Honda’nın mirasındaki önemli modellerden biri haline geldi. İtalya Roma’daki Ar-Ge tesisinde özellikle genç sürücülerin beklentileri doğrultusunda güçlendirilen ve tasarımı yenilenen CB750 Hornet, keskin çizgilere sahip minimalist görünüm ile modern bir streetfighter tarzını ortaya koyuyor. Honda’ya özgü denge, stabilite ve yol tutuşu özellikleriyle sınıfının en iyi güç-ağırlık oranı sayesinde tüm sürüş koşullarında sürücüsüne üstün bir sürüş keyfi sağlıyor. Honda için streetfighter konseptini temsil eden yeni CB750 Hornet, Honda’nın günümüz tüketici ihtiyaçları ile mirasını sentezleyen model olmasıyla öne çıkıyor. Honda’nın efsane modellerinden olan CB750 Hornet, yeni tasarımı ve güçlenen motoruyla 18 Mart 2023 tarihinde 243 bin TL’den başlayan fiyatı ve Parlak İnci Beyazı, Grafit Siyah ve Sarı olmak üzere üç renk seçeneği ile Honda bayilerindeki yerini alıyor.
Honda, motosiklette liderliğini korumayı hedefliyor
Honda Motosiklet Gelişim Merkezi’nde gerçekleştirilen CB750 Hornet modelinin tanıtım toplantısında konuşan Honda Türkiye Başkanı Satoru Yamada, geçtiğimiz yıl Honda’nın yaklaşık 21 milyon yeni motosiklet müşterisinin hayatına dokunduğunu belirtti. Honda’nın Türkiye motosiklet pazarındaki faaliyetinin 30’uncu yılında, 500 bininci motosiklet satışından ve 8 yıldır aralıksız devam eden pazar liderliğinden gurur duyduklarını da söyleyen Başkan Yamada “Honda Türkiye olarak önümüzdeki dönemde pazar payımızı yüzde 35’e çıkararak pazardaki lider konumumuzu sürdürmeyi hedefliyoruz. Bunun için farklı müşteri taleplerini karşılamak üzere 2023 yılında farklı segmentlerde 10 yeni modelimizi Türkiye pazarına sunarak en geniş ürün yelpazemize ulaşacağız” dedi. Başkan Yamada ayrıca, Honda Motosiklet Gelişim Merkezi’nde Türkiye’de daha sağlıklı bir motosiklet kültürü oluşturmak için daha güçlü çalışmalar yürütmeyi hedeflediklerinin ve pazar lideri olarak sağlıklı pazar yaratmanın sorumluluğuna inandıklarının da altını çizdi.
92 beygir gücüyle sınıfın en güçlü motosikleti
Honda mühendisleri, Hornet’e yüksek performans sağlayan keyifli ve tamamen yeni paralel iki silindirli bir motor geliştirdi. 92 beygir gücüne ulaşan yeni Hornet, sınıfının en güçlü motosikleti olmasıyla dikkat çekerken; hem sürücülerin yüksek performans beklentisini hem de aynı zamanda orta devirlerde yüksek çekiş gücüyle pratik bir kullanım sunmak üzere tasarlandı. Tamamen yenilenen kompakt ve hafif iki silindirli 755 cc motora sahip Hornet, 9.500 d/d’de ürettiği 92 HP (67,5 kW) maksimum güç ile mirasını korumaya devam ediyor. Motor aynı zamanda 7.250 d/d’de 75 Nm tork değeriyle alt ve orta devirler dahil tüm sürüş koşullarında yüksek çekiş gücü sunuyor.
Yeni CB750 Hornet modelinin yenilenmesi için Honda’nın motosiklet üretimi ve geliştirme konusundaki bilgi birikimi ve deneyimi öne çıkarken; özel egzoz ile birlikte patentli Vortex Akış Kanalları hava akışını hava kutusuna eşit olarak dağıtarak hassas gaz tepkisi ve yüksek çekiş gücü sağlıyor. İki silindirli motorda CBR1000RR-R Fireblade modelinden aktarılan Nikel-Silisyum karbür kaplamadan yararlanılırken; 8 supaplı silindir kafası sayesinde tüm bunlar kompakt bir yapıda bir araya geliyor. Kaydırmalı debriyaj özelliği, yumuşak bir his sunarken; vites geçişlerde kolaylık ve sert fren veya hızlı vites düşürme anında arka tekerleğin kilitlenmemesini sağlıyor. Hornet, 4,35 lt/100km yakıt tüketimi değeri (WMTC modu) ve 15,2 litrelik yakıt deposuyla 340 km’nin üzerinde bir menzil sunuyor.
Yeni Hornet’te ayrıca, 4 farklı sürüş modu bulunuyor. Entegre Ön Tekerlek Kalkış Kontrolü ile programlı Motor Gücü, Motor Freni ve Honda Seçilebilir Tork Kontrolü kombinasyonlarını içeren Standart, Spor ve Yağmur sürüş modunun yanı sıra sunulan Kullanıcı modunda ise sürücünün koşullara ve sürüş tarzına uygun olarak tercih ettiği kombinasyon seçilebiliyor. Bu modlar, sol gidon anahtarı ve TFT ekranı üzerinden yönetilebiliyor.
Modern tasarımı ve gelişmiş donanımı ile yeni streetfighter: Hornet
Eşekarısı kanadından esinlenilerek tasarlanan yakıt deposunun çizgileri imza niteliği taşırken; keskin tasarımlı ön grenajdan zarif kuyruk tasarımına kadar tüm ayrıntılar Hornet’in sportif ve hırçın karakterini ortaya koyuyor. Yalnızca 16,6 kilogram iskelet ağırlığına sahip olan yeni Hornet’in, motor performansını yansıtacak şekilde ayarlanan yeni hafif çelik elmas bir iskeleti bulunuyor. Dik sürüş pozisyonuna uygun 795 mm sele yüksekliği ile doğal oturma pozisyonu için geride konumlandırılan ayaklıklar ve geniş gidonlar farklı sürücülerin gereksinimlerini karşılıyor. Çeviklik ve geri bildirim için yeni çelik salıncakla birlikte ayarlanabilir ön yüke sahip arka amortisör, eğlence faktörünü en üst düzeye çıkarıyor. LED aydınlatmalar ve sinyaller otomatik olarak kapanırken; üstün sürüş güvenliği için ise Acil Durum Fren Sistemi bulunuyor.
Honda Akıllı Telefon Sesli Kontrol Sistemi (HSVCS) aracılığı ile hem Android hem de ilk kez IOS cihazlar için sunulan gelişmiş bağlanabilirlik özellikleri ile pratik, okunaklı ve tüm sürüş bilgilerini sürücüye anlık olarak aktaran 5 inçlik yüksek çözünürlüklü TFT renkli ekran sürüş keyfini destekliyor. Sürücünün tercihine göre analog veya grafik bar olmak üzere dört tip hız/devir ekranının yanı sıra yakıt göstergesi/tüketimi, sürüş modu seçimi/motor parametreleri, vites seçimi ve devir sayacında vites değişim uyarısı bilgileriyle gösterge ekranı kişiselleştirilebiliyor. Panel, sol gidondaki kumanda üzerinden yönetilirken; Honda Akıllı Telefon Sesli Kontrol Sistemi (HSVCS) sayesinde sürüş anında telefon görüşmeleri, mesajlar, müzik ve navigasyonun sesli kontrolü gibi işlevlere erişim sağlanabiliyor.
Haber
YAMAHA MOTOR ÜRETİMDE YEŞİL ALÜMİNYUMA GEÇTİ

Karbon Nötr hedefine yönelik her geçen gün önemli yeşil adımlar atan ve sürdürülebilir projeler geliştiren Yamaha Motor üretimde yeşil alüminyumkullanmaya başladığını duyurdu.Sürdürülebilirlik alanında üretim sürecinde yeşil alüminyuma geçen ilk Japon şirket olanYamaha Motor, 2050 yılına kadar kullanımı daha geniş bir üretim prosesine yaymayı planlıyor.
Mobilite sektöründe geleceği şekillendiren öncü projelere imza atan Yamaha Motor, 2050 Çevre Planı çerçevesinde üretim ve ticari odaklı tüm faaliyetlerinde karbon nötrlüğünü hedefliyor.CO2 seviyeleri ve çevresel ayak izini azaltmanın yanı sıra karbon dengelemesine olanak tanıyan teknolojiler ve projeler geliştirmeye odaklanan Yamaha Motor üretimde yeşil alüminyuma geçiş yaparak önemli bir adım attı. Yeşil alüminyum, geleneksel olarak rafine edilmiş alüminyuma kıyasla yaklaşık yüzde 60 daha az karbondioksit yayıyor ve yenilenebilir enerji kullanılarak rafine ediliyor. Alüminyum parçalar, motosiklet ürünlerinin toplam araç ağırlığının yüzde 12 ile yüzde 31 kadarını oluşturuyor. Üretimde yeşil alüminyumun benimsenmesi, ürün yaşam döngülerinin bir parçası olarak hammadde üretimi sırasında karbondioksit emisyonlarının azaltılmasına olanak sağlıyor.
Yeşil alüminyumu ilk olarak yüksek hacimli modellerin ve arazi motosikletlerinin belirli parçalarının üretiminde kullanmaya başlayan Yamaha Motor, kısa vadeli süreçte tedarik hacminin izin verdiği ölçüde yeşil alüminyumun kullanım aralığını genişletmeyi planlıyor.Sürdürülebilir yaşam döngüsüne yönelik atılan bu önemli adımın,2050 yılına kadar tüm ticari faaliyetlerinde karbon nötrlüğü elde etme çabalarının ve 2050 yılına kadar yüzde 100 sürdürülebilir malzemeye geçiş hedefinin bir parçası olduğunun üstünü çizen Yamaha Motor Türkiye Genel Müdürü Hakan Kaya, “İnsanlara heyecan verici, özgür ve daha tatmin edici bir yaşam sunma vizyonu ile hareket eden markamız bu misyona ulaşmak için çevre odaklı girişimlere her geçen gün yenisini ekliyor. Geçtiğimiz yıl kurulan Yamaha Motor Sürdürülebilirlik Fonuda bu alanda atılan oldukça önemli bir gelişmeydi. Fon, çevresel sorunları çözmeye çalışan, çok sayıda şirketle iş birliğine dayalı ilişkiler geliştirmeyi ve daha iyi bir dünya yaratmaya katkıda bulunmayıamaçlıyor. Şimdi ise üretimde gerçekleştirdiğimiz yeşil alüminyuma geçiş süreciyle sürdürülebilirlik gelişimimizi bir adım daha ileri taşıdık. İnsana ve çevreye iyi gelecek teknolojiler üretmek tek amacımız” dedi.